|
Savunma değil saldırı

“Trans çocuk yoktur, sağlam cukka vardır” başlıklı yazımın yayınlandığı salı günü iki psikiyatrist arkadaşım aradı beni. Mesele, yazıda kullandığım “cinsiyet disforisi yalanı” kavramsallaş-tırması idi. “Aman dikkat, orada bir muğlaklık oluşmuş sanki” dedi ikisi de. O halde bugün bir yandan o muğlaklığı gidermeye çalışayım, diğer yandan da terör örgütleri ve Avrupa fonları (bence ikisi de aynı şey bu arada) tarafından köpürtülen LGBT ideolojisini yazmaya devam edeyim.

Efendim, psikiyatrinin kutsal kitaplarında “cinsiyet disforisi” bir “hastalık” olarak tanımlanıyor elbette. Aynı kitaplarda yakın zamana kadar eşcinsellik de bir hastalık olarak tanımlanıyordu ancak LGBT ideolojisi, büyük bir kazanım olarak bu kitaplardan “eşcinsellik hastalıktır” tespitini çıkarttı. Şimdi aynı çalışmayı “cinsiyet disforisi” için yürütüyorlar.

“Cinsiyet disforisi”, çocukların, ergenlerin ya da yetişkinlerin cinsiyetlerinden duydukları derin memnuniyetsizliği hatta nefreti tanımlayan bir hastalık. Modern psikiyatri bilimi bu hastalığın hem teşhisi hem de tedavisi konusunda gelişmiş bir literatür ortaya koymuş ve uygular durumda. Yani şu: Kadın olmaktan nefret eden kadınlarla erkek olmaktan nefret eden erkeklere “hastasınız” diyor psikiyatri ve bu vakaları kendi cinsiyetleriyle barıştırmak için bir dizi tedavi uyguluyor. Tabii burada bildiğimiz kadarıyla terapi, psikiyatrik ilaçlarla tedavi ve hormon tedavisi gibi süreçler işliyor.

Bu tedavi prosesi genellikle işe yarıyor. Özellikle LGBT ideolojisinin şedit propagandasına maruz kalan “cinsiyet disforili ergenler” kendi cinsiyet kodlarına dönmekte ve o kodlara uygun davranmakta biraz direnseler de tedavi işe yarıyor.

Benim yazıda “cinsiyet disforisi yalanı” diyerek kavramsallaştırmaya çabaladığım husus tıp ve psikiyatri ile ilgili değil doğrudan doğruya LGBT ideolojisi ile ilgili. Pislik LGBT ideolojisi, “cinsiyet disforisi”ni, tıpkı eşcinsellik gibi “bir hastalık” olarak tanımlamaktan çıkartmak ve cinsiyet disforisinden mustarip her çocuğu “karşı cinsiyete” taşımak istiyor.

Yani şu: Cinsiyet disforisi hastası çocukları cinsiyetleriyle barıştırmak üzere bir tedavi prosesi geliştiren tıp bilimini bu alanda da yenip “cinsiyetimden hoşlanmıyorum” diyen her erkek çocuğunu kadın, her kız çocuğunu erkek haline getirmek istiyor LGBT ideolojisi.

Benim “yalan” dediğim yer tam orasıdır işte.

Gelelim pislik LGBT ideolojisinin terör örgütleri ve Avrupa fonlarıyla “ballı börekli” ilişkisine.

Basit bir örnekle başlayayım. Türkiye’nin LGBT ideolojisi alanında çatı kuruluşu olan KAOS GL yapılanmasının yayınladığı “LGBTİ+ Temel Kavramlar -Atölye Kolaylaştırıcı Kılavuzu-” başlıklı kitabın ilk sayfasında şu ibareyi görüyorsunuz: “Bu yayın, Avrupa Birliği’nin ve İsveç Uluslararası Kalkınma ve İşbirliği Ajansı’nın (SIDA) desteklediği Eşit Haklar İçin Savunuculuğu Güçlendirme projesi kapsamında çevrilmiş ve yayınlanmıştır.”

KAOS GL ve diğer eşcinsel örgütlenmeleri hemen tüm gelirlerini bu Avrupa Birliği fonlarından temin ediyorlar. Yani şu: Memlekette LGBT ideolojisini savunmak, Avrupa’dan dilediğin parayı bularak yoluna devam etmek manasına geliyor. Bu arada da olan bu ideolojinin iğrenç yalanlarıyla geri dönülmez yollara giren ve hayatını fuhuş yaparak sürdürmek zorunda kalan “ideolojik mağdurlara” oluyor.

Biraz da kitaptan bahsedelim madem. Kitap, ilkokullardan üniversitelere değin “LGBT atölyesi” yapmak için bir kılavuz metin. “LGBT ideolojisi eğitmeni” yetiştirmenin derdinde. Tam bir ideolojik döngü bu anlayacağınız ve muazzam bir ticaret dönüyor burada.

Öte taraftan mesela DW, yeni adı “x” olan Twitter platformunda günlerdir sponsorlu reklam kullanıyor LGBT ideolojisinin haberlerinin etkileşimini artırmak için. Akışa düşmediği gün hatırlamıyorum son bir aydır. İşin orası da “başka bir fonlama” biçimi.

Gelelim PKK ve doğal uzantısı HDP’nin LGBT ideolojisi ile iltisakına. Çok değil, bundan 20 yıl öncesine kadar PKK kamplarında yahut hapishanelerde “eşcinsel olduğu tespit edilen gerillalar” dejenere ve “devrim için tehdit” kabul edilerek infaz ediliyorlardı. Bunu, kendisi de PKK’dan hapis yatmış Aytekin Yılmaz’ın kitaplarından tüm detaylarıyla öğrenmek mümkün.

Seneler içerisinde PKK ve doğal uzantısı HDP bu tutumlarını üç sebeple değiştirdi. İlki, Avrupa’da PKK’ya destek olan kuruluşların tamamı aynı zamanda LBGT ideolojisine de destek oluyorlardı. Bu kuruluşlar PKK ve HDP’ye “bu alanda da sen bize destek olacaksın” dediler. İkincisi LGBT ideolojisinde cukka çok sağlamdı. Üçüncüsü de, PKK ve HDP, bilhassa büyükşehirlerde LGBT üzerinden de bir yapılanma geliştirebileceğini, sokakları LGBT vatandaşlarla da hareketlendirebileceğini fark etti. Düşünürseniz, PKK ve HDP için büyük kazanım bunlar.

Bugün çocuklarımıza “Tunceliliyim, Kürdüm, Aleviyim, trans bireyim, buna alışacaksınız” videoları çektiren düzeneği doğru anlamak lazım. Ben buna “kendi kahpe vicdansızlıkları için Kürt çocuklarını travesti yaptılar” diyorum. Siz ne derseniz deyin bu duruma ama sakın unutmayın: Bugün LBGT ideolojisi dünyanın en önemli para kaynaklarındandır ve bu paraya herhangi bir terör örgütünün kayıtsız kalması düşünülemez.

Daha çok konuşacağız ve konuşmalıyız bu meseleleri çünkü hiçbir çocuğumuzu bu pislik LGBT ideolojisine kurban vermememiz gerekiyor. Bunun için de geniş çaplı bir ittifakla ve doğru yerden, hukukun ve insanlığın içinde kalarak bir “saldırı” planlamak gerekiyor. Doğru, “savunma” değil “saldırı” dedim. Zira bu pislik ideoloji, ezici bir güç halinde tüm dünyada. Bu ideoloji ile baş etmenin yolu da savunma yapmak değil, saldırıya geçmek.

#LGBT
#Sosyoloji
#Psikoloji
#Ahlak
#İsmail Kılıçarslan
9 ay önce
Savunma değil saldırı
Turizm uğruna
Mermer atıklarının muhteşem geri dönüşümü
Tasarruf sandığı
ABD-Çin rekabetinde popülizm, korumacılık ve ulusal güvenlik
‘Şişman Kadın’ kim?