Erbakan"a mahkumiyet ve faiz ödemeleri

00:007/07/2000, Cuma
G: 12/09/2019, Perşembe
Nurettin Canikli

Erbakan''a verilen mahkumiyet kararı, ağırlıklı olarak Başbakanı olduğu 54''üncü Hükümet''in uyguladığı ekonomik politikaların sonucu olarak ortaya çıkmıştır.54''üncü Hükümet''in ekonomik uygulamalarının belirgin özelliği, kamu finansman açığının borçlanma yoluyla kapatılmamasıdır. Bunun yerine dolaylı bir şekilde Merkez Bankası kaynakları kullanılmıştır. Kamu bankaları ve özellikle Ziraat Bankası, Merkez Bankası gibi kullanılmıştır. Kısacası bir tür para basılmıştır.İlk bakışta enflasyonist gibi

Erbakan''a verilen mahkumiyet kararı, ağırlıklı olarak Başbakanı olduğu 54''üncü Hükümet''in uyguladığı ekonomik politikaların sonucu olarak ortaya çıkmıştır.

54''üncü Hükümet''in ekonomik uygulamalarının belirgin özelliği, kamu finansman açığının borçlanma yoluyla kapatılmamasıdır. Bunun yerine dolaylı bir şekilde Merkez Bankası kaynakları kullanılmıştır. Kamu bankaları ve özellikle Ziraat Bankası, Merkez Bankası gibi kullanılmıştır. Kısacası bir tür para basılmıştır.

İlk bakışta enflasyonist gibi görünen politika esasında son derece akıllıcadır. Bütçe açıklarının borçlanarak kapatılması, Devlet''in çok yüksek reel faizler ödemesine ve kamu kaynaklarının Hazine''ye borç veren sınırlı sayıda bir gruba aktarılmasına yol açmaktadır. Enflasyonu artırıcı etkisi ise, karşılıksız para basılmasının enflasyona etkisinden reel faiz oranı kadar daha fazladır.

Devlet''in borçlanarak harcamasının bir başka sakıncası ise bütçenin en büyük gider kalemi haline gelerek bütçeyi bloke etmesidir.

Fazla söze hacet yok. Rakamlara bakalım. Meramımızı daha kolay anlatabiliriz.,

Refahyol Hükümeti''nden önce hazırlanan 1996 yılı bütçesinde, toplanan her 100 liralık verginin 66.7 lirası faize ödenmiştir. Refahyol Hükümeti''nin Bütçesi olan 1997 yılında ise toplanan verginin 48 lirası faiz ödemesine tahsis edilmiştir. Bir başka ifade ile faizin yükü bir yılda üçte bir oranında azaltılmıştır.

Eğer Refahyol Hükümeti yıkılmamış olsaydı, faizin bütçedeki payı 2 yıl içinde % 10''un altına inmiş olacaktı.

Pastadan paylaşım oranlarına müdahale

Bütçe aynı zamanda kaynakların toplumu oluşturan kesimler arasında her yıl yeniden dağıtıldığı bir araçtır.

Bütçenin tamamının 100 olduğunu kabul edelim. Bunun her yıl belirli bir yüzdesi işçi ve memur maaşı olarak harcanır. Bir kısmı yatırımların finansmanına kullanılır. Faiz ödemeleri bir başka gider kalemidir. İlave olarak cari harcamalar, yani demirbaş, otomobil, kırtasiye v.b ile belediyelere, sosyal güvenlik kuruluşlarına, KİT''lere yapılan transfer harcamaları önemli kalemlerdendir.

Bu harcama kalemlerinden birisinin oranı arttığında diğerlerininki azalır. Ya da tam tersi.

Örneğin, faiz ödemelerinin oranı % 40''tan % 60''a çıkmışsa, örneğin, personel ödemelerinin veya cari harcamaların oranı düşecektir.

Faiz ödemelerinin oranı artarken personel harcamalarının oranı düşmüş ise kaynakların bir kısmı ücretliden alınıp sermaye kesimine aktarılmış demektir.

Erbakan pasta paylaşımının temel taşlarını yerinden oynatmış ve değiştirmiştir. Refahyol''dan önce faiz harcamalarının Gayri Safi Milli Hasıla içindeki payı % 10 iken bu oran Refahyol döneminde % 7.75''e düşürülmüş, Refahyol''dan sonra ise aynı oran % 11.65''e yükselmiştir.

1997 yılı Bütçesi''nde faizden tasarruf edilen paralar ücretlere aktarılmış, bütçe içinde ücretlere ödenen paraların oranı artırılmıştır. Keza yatırımlara aktarılan kaynağın oranı yükseltilmiştir.

Görüldüğü gibi Refahyol dönemi ekonomik politikalarda köklü dönüşümlerin yaşandığı bir dönemdir. Erbakan''ı Başbakanlık''tan eden bu politikalardır. Mahkum olmasına da sebep olan.

Refahyol''un politikalarından zarar görenler faiz geliri elde edenlerdir. Refahyol zamanında gelirleri üçte bir oranında azalmış. Sayıları da 50.000 kişiyi geçmiyor. Holding bankaları, bu bankalarla aynı sermaye grubunda ait medya kuruluşları, kazançlarının önemli bir bölümü faiz geliri kaleminden oluşan büyük sanayi ve ticari kuruluşlar ve spekülatif yabancı sermaye Erbakan''ın uygulamasından keyfi kaçanlar. Refahyol''u yıkanlar da bunlar değil mi zaten?

Bugünkü tablo ise müthiş. Nisan sonu itibariyle vergilerin tamamı faize aktarıldığı halde yine karşılamamış. Nisan sonuna kadar 9.5 katrilyon lira faize yani sermaye kesimine aktarılmış. Refahyol''un politikaları uygulansaydı bu rakam 1 katrilyon lira civarında gerçekleşecekti. Arta kalan 8.5 trilyon liralık kaynak yatırımlara, ücretlere, eğitime, sağlığa aktarılabilirdi. Nisan ayı sonu itibariyle 8.5 katrilyonlarını ellerinden almış olacaktı rantiyenin.

Erbakan halk için politikalar üretti. Recep Tayyip Erdoğan da. Ve bunun için mahkum oldular..