|
İyi yayınevlerinden değerli kitaplar

Bilim ve Sanat Vakfı
’nın (BİSAV) çatısı altında faaliyet gösteren Klasik ve Küre Yayınları, ilk yayın yönetmeni merhum Akif Emre’nin belirlediği politika ve türlerde sabit olarak 2020’de yine sanat ve ilim esaslı çok değerli kitapların yayımı sağladı.

BİSAV, kurucu vakfı olarak, Şehir Üniversitesi’nin kapanmasıyla sonuçlanan bir dizi sorundan doğrudan etkilenmekle birlikte, özellikle farklı hukuki ve mali yapılanmaya tabi olmalarının sağladığı büyük avantajla Klasik ve Küre yayınevlerini hem moral hem de faaliyet olarak mezkur sorunların dışında tutmayı başardı.

Kuşkusuz, bu başarıdaki en büyük pay
Mustafa Özel’
e aittir. Onun adına burada zikretme ihtiyacı duyduğumuz bir diğer güzellik de, Klasik ve Küre yayınevlerini, kendisi iktisatçı bir roman-sever olmasına rağmen, iyi denetlenmediğinde kısa sürede yayınevleri içinde bir tür
kitap çöplüğü
nün oluşmasına sebebiyet veren
edebi türlere
(ilmi çalışmalar hariç) kapalı tutmasıdır.

Klasik ve Küre’den yıl içinde yayımlanan önemli kimi kitaplar şunlardır.

-Kasım Turhan,
Âmirî ve Felsefesi,
-Hümeyra Özturan,
Êthostan Ahlâka – Antik Yunan Ahlâk Literatürünün İslam Dünyasına İntikali ve Alımlanışı,
-Ömer Türker, İ
slam’da Metafizik Düşünce – Kindî ve Fârâbî (2. basım),
-Sabine Schmidtke
editörlüğünde, Başlangıçtan Günümüze İslâm Kelâmı, çev.: Orhan Şener Koloğlu, Ulvi Murat Kılavuz, Salih Çift,
-Ahmad Dallal
, İslam ve Bilim Tarihin Meydan Okuması Karşısında, çev.: Serap Turgut Umut,
-Valérie Gonzalez,
Güzellik ve İslam – İslam Sanatı ve Mimarisinde Estetik, çev.: Mehmet Fatih Kılıç.

Bu bahsi kapatmadan, her iki yayınevinden 2019’da okurlara sunulan ancak salgın gürültüsü içinde değerli sesleri gereğince duyulmayan iki kitabın daha adını vermek istiyorum:

Klasik’ten,
Kamuran Gökdağ’
a ait, İktidar Teleolojisi – İbn Haldûn’un Toplum ve Siyaset Teorisinde Asabiyet,
Küre’den,
Hicret K. Toprak
’a ait, Mihrap Minber ve Devlet - Tek Parti Döneminde Diyanet İşleri Başkanlığı.
Doğubatı Yayınları’
na gelince.

Derinden ve sessizce akan bir kültür ırmağı gibidir Doğubatı. Reklam çığırtkanlığına tenezzül etmediği gibi, sıradan ama gürültüsüyle önemli görünen kitaplara da itibar etmez. Daha çok “kült kitap” olarak tanımlayabileceğimiz, Cumhuriyet devrinin hemen her kuşağını belli oranlarda ama mutlaka etkilemiş bulunan temel, başvuru kitaplarının yeni muhataplarına sunulmasını önceleyen bir yayınevidir.

Örneğin,
Nietzche’
nin Böyle Dedi Zerdüt – Herkesin ve Hiçkimsenin Kibabı adlı kitabı (Çev.: Gülperi Sert) başta gelmek üzere,
F.W.C.
Schelling’
in, Sanat Felsefesi (Çev.: Merve Ertene, Serhat Arslan),
H. A. R. Gibb’
in Arap Edeniyatı (Çev.: Onur Özatağ), yeniden gözden geçirilmiş
Mehmet Ali Kılıçbay
çevirileriyle
Marc Bloch
’un Feodal Toplum,
Fernand Braudel
’in Tarih Yazıları; üç ciltlik II. Felipe Döneminde Akdeniz ve Akdeniz Dünyası; Cem Soydemir ve Kılıçbay çevirileriyle
Mircea Eliade’
ın Arayış – Tarih ve Dinde Anlam; Okültizm Büyücülük ve Kültürel Modalar, Avustralya Dinleri, Mitler Rüyalar ve Gizemler, İmgeler ve Simgeler’i bu cümleden kitaplardır.
Ama Doğubatı Yayınlarının kitapları esasında bizim asıl üzerinde durmak istediğimiz asıl husus,
Hilmi Ziya Ülken Külliyatı’
nı okurlara sunmuş olmasıdır. Ülken’den kitap dünyamıza kazandırılan ilk eserler şunlardır:

İslâm Düşüncesi: Türk Düşüncesi Tarihi Araştırmalarına Giriş; İslâm Felsefesi: Eski Yunan’dan Çağdaş Düşünceye Doğru; Varlık ve Oluş; Eğitim Felsefesi; Ahlâk; Bilgi ve Değer; Hâkimiyet; Destanlar; Anadolu Kültürü Üzerine Makaleler’dir.

Ülken, nedeni halen tam bilinmeyen aşırı düşmanlığına muhatap olduğu
Cemil Meriç
’ten hem daha
yerli
dir, hem de ilmi manada onunkinden daha geniş bir
tefekkür
yelpazesine sahiptir. Buna rağmen yakın çevresinde Cemil Meriç gibi havariler üretmediğinden çalışmaları hak ettiği değerle buluşmamıştır.
Ülken’in Doğubatı’dan geçtiğimiz ay yayımlanan
Anadolu Köklerini Arayış: Tahir ile Zühre, Siyâvuş veya Hayalperest, Dibâçe-i Mesnevî ile Anadolu Hayali (1918-1921): Feryat, Dağınık Parçalar, Anadolulunun Bugünkü Vazifeleri, Anadolu’nun Hakiki Merkezi
adlı kitaplarına, editör olarak Ali Utku Hocamızın elinin değmesini bir müjde niyetine paylaşsak yeridir.
Geçmişte
Çizgi Kitabevi Yayınları
’na sihirli bir değnekle dokunurcasına dokunarak yayın dünyası içinde deyim yerindeyse ona sınıf atlatan Ali Utku, hem akademik kariyeri, hem de bir kültür adamı olarak ilmi hayatımızın tüm şubelerine mahsus derin ilgisiyle, özel ve çok da zor bir misyonu gönüllü olarak yüklenmiş gibidir.
#Yayınevi
3 yıl önce
İyi yayınevlerinden değerli kitaplar
Kara dinlilerle milletin savaşı
Garpzede mi, Garpzade mi?
Mister Kemal’in “Cumhurbaşkanı” pardon “Başkanı” kim?
İkiyüzlü dünyanın 200 günü
Garson nereye baksın?