|
Osmanlı"dan Cumhuriyete Çorum

“Yetmişli yılların sonlarına kadar kasabadan hallice bir şehir olan Çorum, seksenli yılların ortalarından itibaren içine girdiği gelişme sürecinin sonunda şu an itibariyle 180 milyon dolarlık bir ticaret hacmine, yüksek bir sanayi istihdamına, güçlü bir ekonomiye, şehir kimliğine ve hayat tarzını önemseyen önemli bir müteşebbis-eşraf tabakasına sahip bir şehir haline gelmiş.”

1974 yılında Chicago Üniversitesi Sosyoloji Bölümünde yürüttüğü doktora çalışmasının bir parçası olarak Çorum''da bir saha araştırması yürüten Prof. Bahattin Akşit, yıllar sonra Çorum''un kısa zamanda kaydetmiş olduğu bu gelişmenin kendisini bir hayli şaşırtmış olduğunu söyleyecektir. O günkü sosyolojik öngörüler Çorum''da gelişmekte olan küçük çaplı sanayinin olsa olsa İstanbul ve Ankara sanayisinin ihtiyaçlarına fason üretimiyle cevap veren, kendi başına bir varlık oluşturma ihtimali görülmeyen bir teşekkül oluşturabileceğini söylüyordu. Şaşırtıcı olan Çorum''un zamanla uluslar arası düzeyde faaliyet gösterebilen yatırımcı bir müteşebbis sınıfı ortaya çıkarmış olmasıydı.

Bu dönemde Çorum hakkındaki öngörülerin zamanla gözden geçirilmesini sağlayan gelişme aslında sadece Çorum''a özgü değildir. Orta Anadolu''daki sermaye hareketliliği, teşebbüs sinerjisi ve kentlerin ayaklanışı, Konya, Gaziantep, Kayseri, Denizli, Uşak başta olmak üzere birçok Anadolu şehrinde az veya çok kendini göstermiştir.

Türkiye''nin demokratikleşme ve yeni kalkınma süreci sadece çevrenin merkeze yürüme yolculuğuyla gerçekleşmiyor, aynı zamanda çevrenin kendi içinde güçlenmesi, merkezden nispeten özerkleşmesi ve bu yolla kendi merkezini yaratmasıyla da beraber yürüyor. Bu sayede Türkiye''de üretim ve yaşam merkezleri çoğalırken, siyasal etki ve katılım merkezleri de Ankara''nın veya İstanbul''un tekelinde olmaktan çıkmaktadır.

Diğer yandan Türkiye''nin her şehrinin içinden ilerleyerek hem tarihinin derinliklerine hem de sosyolojik niteliklerine doğru geniş bir ufuk turu atmanız mümkündür. Çorum''un içinden geçerek Osmanlı''nın, Selçukluların, Bizans''ın Hititlerin farklı yol izlerini bulursunuz.

Daha önce Güneydoğu şehirlerinin farklı bir ayaklanışından bahsetmiştim. Şehirleri konuşturan büyük etki, biraz da bu şehirlerin içinde yatan teşebbüs ruhunun uyanmasıyla gerçekleşiyor. Bu ruh uyandığında yavaş yavaş unuttuklarını hatırlamaya da çalışıyor. Kendi kökeninin peşine düşüyor. Belki bunu yaparken büyük ölçüde retrospektif okumalarla tarihi yeniden yazıyordur, ama yeniden yazmak için bir araya getirdiği veriler bile tarihe güçlü bir ışık tutmak isteyenler için paha biçilmez hazineleri gün yüzüne çıkarıyor.

Şehirlerin kendi hafızalarını yeniden kazanmasında yaşadığımız günlerde bu şehirlerde ortaya çıkan yeni teşebbüs sınıfının büyük payı olsa da asıl büyük payın üniversitelere ait olduğunda kuşku yok. Her şehirde bir üniversitenin açılmasıyla ilgili bir yığın tartışma bir yana, en büyük faydalarından birinin o şehrin hafızasını yeniden kazanması, kimliğini yeniden ifade edebilmesi yoluyla yapacağında da kuşku yok. Son zamanlarda şehirlerin kendilerini akademik ilgi konusu olarak ifade etmelerinde bu şehirlerde açılmış olan üniversitelerin önemli bir payı var. Çünkü genellikle her üniversitenin tarihçileri, sosyologları, edebiyatçılarını ilk harekete geçiren akademik motif kendi yerel kültürleri oluyor.

İki gündür Çorum''da düzenlenmekte olan Uluslararası Osmanlı''dan Cumhuriyete Çorum Sempozyumu, Çorum Valiliği ile Belediye Başkanlığının destek ve katkılarıyla hazırlanmış ancak böyle bir çalışmanın akademik-bilimsel desteği Çorum''un yeni kurulan Hitit Üniversitesi tarafından sağlanıyor. Daha önce Bingöl Sempozyumunu düzenlenmiş olduğunu bildiğim üniversitenin hiper-aktif tarihçi öğretim üyelerinden Doç. Dr. M. Mahfuz Söylemez bu sempozyumun organize edilmesinde, tabii ki isimlerini tek tek anamadığım diğer meslektaşlarıyla birlikte bir hayli ter dökmüş.

Doğrusu bu ter attıran çabalara değmiş. Bu sayede Türkiye''nin tarihi, sosyolojik, ilmi birikimine bir de Ebussuud Efendi, Ahmet Fevzi, Ali Kuşçu, İskilipli Atıf Hoca ve tabii ki Hayrettin Karaman hocanın memleketi Çorum''dan, bakabilme imkânına ulaştık.

Türkiye''ye Çorum''dan açılan bu pencereden de mutlaka bakmakta fayda vardır..

16 yıl önce
Osmanlı"dan Cumhuriyete Çorum
Türkiye’nin tezlerini kim anlatacak…
Enflasyon ile mücadelede beklentileri kırmak ve fiyat yapışkanlığının önüne geçmek
Cari açık ve Gabar’dan gelecek 3,2 milyar dolar
Küresel savaşın kaçınılmazlığına dâir
Yeni tehditler ve Türkiye’nin kurumsal güncellenmesi