|

Azınlıklar ‘dostluk köprüsü’

Dışişleri Bakan Yardımcısı Yavuz Selim Kıran, Ramazan’da yaptığı Batı Trakya ziyaretini Yeni Şafak’a değerlendirdi. Kıran, “Soydaşlarımız sorunların farkındalar ama Türkiye’nin her zaman yanlarında olduğunu biliyorlar. Yunanistan’daki Türk azınlığı ile Türkiye’deki Rum Ortodoks azınlığı ülkelerimiz arasında bir köprü olarak görüyoruz. Yunanistan da er ya da geç bunun farkına varacaktır” diye konuştu.

Kıymet Sezer
01:06 - 16/05/2021 Pazar
Güncelleme: 10:47 - 16/05/2021 Pazar
Yeni Şafak
Yavuz Selim Kıran
Yavuz Selim Kıran

Ramazan ayının son haftasında Selanik ve Batı Trakya’da Türk azınlığıyla bir araya gelen Dışişleri Bakan Yardımcısı Yavuz Selim Kıran, soydaşlarımızın Yunanistan’da karşı karşıya kaldığı; Türk kimliğinin inkarından azınlık okullarına, din ve ibadet özgürlüğüne sorunlarını dinledi, çözüm için istişarelerde bulundu.

  • İzlenimlerini Yeni Şafak’a anlatan Kıran, Türkiye’den 65 yıl aradan sonra cumhurbaşkanı düzeyinde 2017’de bölgeye gerçekleşen ziyaretin soydaşların hafızalarında hala canlı olduğunu belirtti.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun her temasında olduğu gibi Yunanlı mevkidaşı Dendias ile son buluşmasında verdiği mesajların Yunan ve dünya kamuoyunda alındığını anımsatan Kıran, “
Azınlık okullarındaki çocuklarımızın, Gümülcine ve İskeçe’deki esnafımızın, soydaş siyasetçilerimizin ve derneklerimizin morali yüksek. Sorunların elbette farkındalar ama Türkiye’nin her zaman yanlarında olduğunu biliyorlar. Yunanistan’ın inkarcı ve baskıcı politikaları karşısında pes etmeye niyetleri yok. Soydaşlarımız birlik ve beraberlik içinde hareket ediyor
” dedi.

MÜSAADE ETMEYECEĞİZ

Gümülcine ve İskeçe müftülerini de ziyaret ettiğini bildiren Kıran, “Batı Trakya Türk azınlığının statüsü, soydaşlarımızın eğitim ve din alanındaki özerkliği Lozan Barış Antlaşması ile belirlenmiş, uluslararası hukuk güvencesi altındayken Yunanistan, azınlığın seçilmiş dini liderlerini tanımıyor.
Soydaşlarımızın müftülerini seçme hakkına da mani oluyor. Azınlık tarafından seçilmiş müftüler, cuma namazı ve cenaze namazı kıldırdıkları için hapis ve para cezasıyla karşı karşıya kalıyor. Yunanistan, bu konuda AİHM’in ihlal kararlarını 20 yıldır uygulamıyor. Üstelik, bu konudaki açık uluslararası hukuk içtihadına rağmen, müftülerimiz üzerindeki baskıyı sürdürüyor
” diye konuştu.
  • Kıran, “Lozan’da Batı Trakya Türk azınlığına tanınan hakların aşındırılmasına hiçbir şekilde müsaade etmeyiz, etmeyeceğiz” ifadelerini kullandı.

IRKÇI SALDIRILARA TEDBİR ALINMIYOR

Batı Trakya’daki soydaşlarımızın Avrupa’dakiler gibi ırkçı ve İslam karşıtı saldırılara maruz kaldığını anımsatan Kıran, “
Yunanistan’da ne yazık ki özellikle Türk azınlığa yönelik artan ırkçı eğilimlere karşı hükumetin yeterli tedbirleri almadığını görüyoruz. Bu noktada temaslarımda bir hususu özellikle vurguladım. Yunanistan’daki Türk azınlığı ile Türkiye’deki Rum Ortodoks azınlığı ülkelerimiz arasında bir köprü olarak görüyoruz. Yunanistan’ın bu gerçeğin er ya da geç farkına varacağına inanıyorum
” şeklinde konuştu.

ANKARA’DA TEŞEKKÜR, GÜMÜLCİNE’DE GASP

Kıran, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 5 Mayıs’ta azınlık cemaati temsilcileriyle buluşmaşında sağlanan kolaylıklar karşısında şükranları kabul ederken, kendisinin aynı gün Gümülcine ve İskeçe müftüleriyle bir araya geldiği iftarda müftülerin gasp edilen seçim haklarını konuştuklarını anlatarak şunları söyledi: "
Tüm muhataplarımızın da gerekli öz güveni sergileyerek, benzer kardeşlik tabloları oluşturmalarını, dostluk ve iş birliği köprüleri inşa etmelerini bekliyoruz.

AZIN OKULU 115’E KADAR DÜŞTÜ

Dışişleri Bakan Yardımcısı Kıran, azınlık okulları ve eğitim sorunları konusunda ise şu bilgileri verdi: “Azınlık okulları öğrenci sayısının yetersizliği öne sürülerek kapatılıyor. Son 25 yılda okulların sayısının 231’den 115’e kadar düştüğünü görüyoruz.
Çift dilli azınlık okulları açılmasına izin verilmiyor. Azınlık okullarından mezun olan öğrencilerin devam edebilecekleri yalnızca iki azınlık ortaokulu-lisesi mevcut. Bunlar da ihtiyacı karşılamıyor. Yeni bina ihtiyaçları karşılanmıyor. Azınlık ilkokullarında, Türkiye’deki öğretmen okullarından mezun soydaşlarımızın görevlendirilmesine izin verilmiyor.
Son olarak, salgın bahane gösterilerek azınlık okullarının encümen heyeti seçimleri 8 kez ertelendi. Bu hiçbir gerekçeyle izah edilemez.”
Eğitim gibi en temel insan haklarından birinin 21. yüzyılda bir AB ülkesinde engellenmesinin kabul edilebilir olmadığını vurgulayan Kıran, “
Bu konuda öncelikli beklentimiz, Türk azınlığın Lozan Antlaşması ve uluslararası hukukla güvence altına alınan en temel eğitim haklarına saygı gösterilmesi. Azınlık okullarında yeterli sayıda nitelikli öğretmenin görev yapmasına izin verilmesi beklentimizi her vesileyle Yunan muhataplarımızın dikkatine getiriyoruz
” dedi.
  • Kıran, Yunanistan’da Yunus Emre Kültür Merkezi açılması yönündeki talebi de hatırlatırken, “Diyaloğumuza istikrar kazandırabilirsek, ilerleyen dönemlerde kültürel alandaki iş birliğimizi daha fazla geliştirmemiz mümkün olabilir” ifadesini kullandı.

AZINLIK SORUNLARI KOMİSYONU TOPLANMALI

Azınlıklar konusunun, Türkiye ile Yunanistan ikili ilişkilerinin en önemli gündem maddelerinden birini oluşturduğunu vurgulayan Kıran, “
Diyaloğun yeniden canlandırılmasının Batı Trakya’daki soydaşlarımıza da olumlu yansıması olmasını ümit ediyoruz
” dedi. Kıran, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 2019’da New York’ta Yunanistan Başbakanı Miçotakis ile yaptığı görüşmede Türk azınlığın sorunlarının Dışişleri Bakanları başkanlığında ele alınması kararına karşılık bu komisyonun bir türlü toplanamadığını, bu konuyu her fırsatta gündeme taşıdıklarını aktardı.

İNKAR POLİTİKASI, TÜRK KİMLİĞİNİ ORTADAN KALDIRMIYOR

Son olarak Çavuşoğlu-Dendias görüşmesine damgasını vuran Yunanistan’ın “Türk kimliğini inkar” ısrarı konusunda Kıran, “Nasıl Türkiye’de bir Rum Ortodoks azınlık varsa, Batı Trakya’da bir Türk Müslüman azınlık vardır. Azınlığın Türk olduğunun Yunan Devletince inkarı, soydaşlarımızın Türk kimliğini ortadan kaldırmıyor” şeklinde konuştu.

  • Soydaşlarımıza ait dernek isimlerinde Türk veya azınlık olduğu gerekçesiyle yasaklama kararlarını da anımsatan Kıran, “Konu, Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi ile Delegeler Komitesinde yakından izleniyor ve değerlendiriliyor. Bakanlar Komitesinin Haziran ayında yapılacak toplantısında Yunanistan’ı tekrar uyaran ilave bir karar alması bekleniyor” bilgisini verdi.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin 13 sene önce Yunanistan’ı mahkum ettiği İskeçe Türk Birliği binasının girişindeki tabelanın ‘Türk’ yazdığı için söküldüğünü hatırlatan Kıran, şöyle devam etti:

"SADIK AHMET’İN RUHU DİMDİK AYAKTA"

“Tabelaları sökebilirler ama soydaşlarımızın dava bilincini yüreklerinden silemezler. Batı Trakya’dayken merhum Sadık Ahmet’in mezarını da ziyaret ederek kendisine dua ettik. Biliyorsunuz, kendisi Türk kimliğinden asla vazgeçmediği için hapse atıldı. Büyük mücadeleler verdi. Ama tüm dünyaya ‘Ben Türk olduğum için hapse atıldım. Bu suçsa, tekrar söylüyorum, ben Türküm.’ diye haykırdı. Ziyaretim sırasında gördüm ki, merhum Sadık Ahmet’in temsil ettiği bu ruh hala dimdik ayaktadır. Ayakta olduğu müddetçe de azınlığın Türk kimliğini kimse silemez.”

EKONOMİK BASKILAR

Yunanistan’ın ekonomi alanında da soydaşlarımıza yönelik ayrımcı uygulamalarının söz konusu olduğunu anlatan Kıran, “
Salgın döneminde soydaşlarımızın ürettiği basma tipi tütün Yunan makamlarının sunduğu tarımsal destek paketlerinin dışında tutuldu. Soydaşlarımızın kurduğu ve esasen Yunan ekonomisine ciddi katkıları olan şirketlerin vergi ve denetim gibi baskılara maruz kalmaları da üzüntü verici. Ekonomik sıkıntılar, soydaşlarımızı ve özellikle genç nüfusu Batı Trakya’dan göç etmek zorunda bırakıyor
” dedi.

OSMANLI CAMİLERİNDE İBADET ENGELİ

Selanik’te Osmanlı'dan miras birçok tarihi caminin amacı dışında kullanıldığını veya kaderine terk edildiğini belirten Kıran şu ifadeleri kullandı: “Bölgede ibadete hazır durumda Osmanlı dönemi camileri bulunuyor. Buna rağmen soydaşlarımızın kullanımına açılmıyor. Bayram namazlarını kılabilmek için derneklerimizce yapılan girişimlere cevap alınamamış olması da kabul edilemez. Ayrıca, çok sayıda soydaşımızın yanı sıra yüz binlerce Müslümanın yaşadığı Atina ve Selanik’te Müslüman mezarlığı da yok.”


#Yavuz Selim Kıran
#Ramazan
#Yunanistan
3 yıl önce