|

Esed ile Suriye’nin kurtuluşu olamaz

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suriye politikasıyla ilgili Türkiye’nin yaklaşımının başbakanlığı döneminden beri aynı olduğunu söyledi. Erdoğan, “Esed ile Suriye’nin kurtuluşu mümkün değil. Zaten Esed ile olan bir birleşime de muhalif kesimler evet demiyor. Zerre kadar Suriye’ye sevgisi varsa, bırakıp gitmelidir” dedi.

Yeni Şafak ve
04:00 - 26/09/2015 Cumartesi
Güncelleme: 22:59 - 25/09/2015 Cuma
Yeni Şafak

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Mekke'deki facia ve Suriye sorununa ilişkin açıklamalarda bulundu. Erdoğan, Suriye'deki geçiş sürecine ilişkin sözlerine açıklık getiren Erdoğan, şunları söyledi:



Suriye politikasıyla ilgili Türkiye'nin yaklaşımı, başbakanlığım döneminden itibaren neyse bugün de aynıdır. Benim söylediğim, özellikle burada şu anda biliyorsunuz bir DAİŞ olayı söz konusu. Diğer tarafta diğer örgütlerin yaklaşımı ortada. Diğer taraftan da rejim ortada. Şimdi burada bütün bu çalışmalarda hangi ülkeler bu işin kotarılmasına girecekse, burada böyle bir çalışmayı yapacaksa, bu çalışma sürecini ben ifade ediyorum. Geçiş süreci dediğim olay bu.



ZERRE KADAR SEVGİSİ VARSA


Esed, eğer zerre kadar Suriye'ye sevgisi varsa, zerre kadar Suriye halkına sevgisi varsa bu işi bırakıp gitmek durumunda. Bizim Suriye'nin içiyle herhangi bir derdimiz yok ama 911 kilometre sınırımızın olduğunu da ne Esed unutmasın ne de dünya unutmasın. 911 kilometre sınırımız var ve her an biz oradaki terör örgütlerinin tehdidi altındayız. Biz buna bir yere kadar sabrederiz. Ondan sonra sabrın da bir sınırı var.



DUYGUSAL BAKMAK YANLIŞ OLUR


753 hacımız rahmetli oldu. Olayla ilgili değişik açıklamalar yapılıyor. Duygusal olmak yanlış olur. Açık ve net görmek lazım, Suudi yönetimi hac organizayonuyla ilgili olarak alt ve üst yapı noktasında süreklli proje çalışmaları yapıyor. Ulaşım güzergahları üzerinde nasıl çalıştıklarını biliyorum. Belli bir oran koydukları da ortada. Pekçok ülke bu durumdan şikayetçi. Bizim ülkemizden de '70 bin yetmez' diyenler olduğu da ortada.



ARABİSTAN ŞARTLARINI ZORLUYOR


Suudi Arabistan, şartlarını zorlayarak taleplere yanıt verirken, oradaki inşaat çalışmaları nedeniyle bunu biraz daha azaltması gerekiyordu. Yönetim boşluğu ya da organizasyonda sıkıntılar var yaklaşımlarını doğru bulmuyorum. Çünkü bunu söyleyenlerin çoğunun sırtında küfe yok. Dünyanın birçok yerinde böyle organizasyonlarda bazı sıkıntılar yaşanıyor. Bu sadece hac organizasyonunda değil spor ya da yarışmalarda da oluyor.



S.Arabistan'a fatura kesmek doğru değil


Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bardağın dolu tarafından bakmak isabetli olur. İlla S.Arabistan'a fatura keselim gibi bir yaklaşımı doğru bulmuyorum. Tam aksine S.Arabistan'ın hassasiyetini yakından biliyorum. Kalkıp da illa S.Arabistan'a burada bir fatura, suçlusu buymuş gibi böyle bir yaklaşımı ben doğru bulmuyorum. Tam aksine S.Arabistan, şu ana kadar katıldığım hac farizasında, umrede orada yapılan organizasyon çalışmalarını, hassasiyeti de yakından bilen bir insanım" dedi. Erdoğan, "Şeytan taşlama, biliyorsunuz daralan bir boğaz gibi. Orada bir panikleme oldu tabi. Kolay değil 4 milyonu aşkın hacı aynı anda Mekke'ye gidiyor. Dolayısıyla burada kalkıp da bu organizasyon yanlıştı deme yerinde değilim. S.Arabistan yönetimi inşaat olayından sonra nasıl kararlı bir çalışma içine girdiyse bununla ilgili de bazı kararları alacaktır. Ama burada S.Arabistan'a saldırgan tavırları doğru bulmuyorum" diye konuştu.



Şeyh Temim'le çalışma kahvaltısı






Cumhurbaşkanı Erdoğan, Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamad Al Sani ile Tarabya Köşkü'nde çalışma kahvaltısında bir araya geldi. Yaklaşık 1.5 saat süren görüşmede Erdoğan ve Şeyh Temim, ikili ilişkilerin yanı sıra bölgesel ve uluslararası meseleler konularında görüş alışverişinde bulundu. Her iki lider, İsrail'in Kudüs ve Mescid-i Aksa'yı hedef alan ihlallerine karşı ortak bir tavır sergileme çerçevesinde uluslararası toplumu harekete geçirmeye yönelik çabaların yoğunlaştırılması gerektiğini vurguladı. Filistinlilerin haklarının korunması ve gerekli desteğin sağlanması için ortak çaba harcanmasının önemine işaret edilirken, İsrail'in Kudüs'teki tecavüzlerinin, Gazze'ye yönelik ablukanın ve Yahudi yerleşimlerini genişletme faaliyetlerinin kaygı verici olduğu belirtildi. Bu hususlarda hukuk mücadelesini sabırla yürütürken meşruiyet zemininin korunmasının, uluslararası desteğin ve İsrail üzerindeki baskıların artırılması açısından önemli olduğu hatırlatıldı. Erdoğan ve Şeyh Temim, başta Suriye ve Yemen olmak üzere bölgesel konularda da görüştü ve iki ülke arasındaki ilişkileri daha da geliştirme konusundaki kararlılıklarını teyit etti.







Cevahir ve İnci'ye veda


Erdoğan, avukat Münci İnci ile Cevahir Holding Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Cevahir'in Fatih Camii'ndeki cenaze törenine katıldı. Tarabya Köşkü'nden çıkarak Fatih Camii'ne gelen Erdoğan, burada cuma namazını kıldı. Erdoğan, cuma namazının ardından aynı camide, bazı eski başbakanlar ile başbakanlığı döneminde kendi avukatlığını da yapan Münci İnci ve işadamı İbrahim Cevahir'in cenaze namazlarına katıldı. Siyaset ve iş dünyasından birçok kişinin katıldığı cenazeye CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun da aralarında bulunduğu çok sayıda kişi de çelenk gönderdi. İbrahim Cevahir'in cenazesi Yeniköy Mezarlığı'nda, Münci İnci'nin cenazesi ise Zincirlikuyu Mezarlığı'nda toprağa verildi.





#Cumhurbaşkanı Erdoğan
#Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamad Al Sani
#Cevahir Holding
#İbrahim Cevahir
#Suriye politikası
9 yıl önce