Kentbank davasında karar çıktı

Aa
00:0020/03/2013, Çarşamba
G: 20/03/2013, Çarşamba
Yeni Şafak
Kentbank davasında karar çıktı
Kentbank davasında karar çıktı

Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'na (TMSF) devredilen Kentbank'ın zararına ilişkin bankanın eski sahibi Mustafa Süzer'in de aralarında bulunduğu 35 sanığın yargılandığı davanın düşürülmesine oy çokluğuyla karar verildi.

İstanbul 8. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada, sanıklar Sami Çakır, Cevdet Erkanlı, Yasin Hilmi Yazan, Haluk Bayülgen, Mustafa Selçuk, Hasan Kılavuz, Turgay Mutlu Şimayli ve Mete Kılıç ile sanık avukatları hazır bulundu.

Mahkeme Başkanı Sevil Tosun, Cumhuriyet Savcısı Selamettin Celep'e esasa ilişkin mütalaada değişiklik olup olmadığını sordu. Tosun, Celep'in değişikliğe ilişkin bir talebi olmaması üzerine sanık avukatlarına söz verdi.

Mustafa Süzer'in avukatlarından Köksal Bayraktar, mahkeme heyetine ve Cumhuriyet Savcısı Selamettin Celep'e tablolardan oluşan bir şema sundu. Bayraktar, yargılanmaya konu 23 eylemden 18'iyle ilgili olarak Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu'nun (BDDK) bir başvurusu olmadığını belirterek, bunlarla ilgili muhakeme edilemeyeceğini savundu. Mevcut 5 eylem hakkında BDDK'nın başvuruda bulunduğunu anımsatan Bayraktar, bu eylemlerden hiçbirinin zimmetle ilgili olmadığını öne sürdü. 

Süzer'in bir diğer avukatı Nejat Doğan ise Kentbank davasını ''farklı bir dava'' olarak niteleyerek, ''Huzurunuzdaki davada, fona devir işlemi iptal edilmiş bir banka var. Bankacılık işlemleri Danıştay'da tartışılmış ve bu konuda Danıştay Genel Kurulu'nda iki toplantı yapılmıştır'' dedi. 

Avukat Doğan, Kentbank'ın hukuken yaşayan bir banka olduğunu ifade ederek, ''Asıl mağdurlar banka çalışanları ve yönetim kuruludur'' diye konuştu. 

TMSF'nin dava sürecinde mahkemeyle olan yazışmalarında ''zarar'' ifadesini kullanmadığını savunan Doğan, davada ''banka zararı'', ''paravan şirket'', ''batık kredi'' ve ''off-shorezede'' olmadığını iddia etti.

Duruşmada söz alan sanıklardan Cevdet Erkanlı, 1987'de bankacılık kariyerine başladığını anımsatarak, ''Davanın görülmeye başlandığı 2005'ten itibaren en verimli çağımda mesleğimi yapamadım'' dedi. 

Erkanlı, davanın açılmasının maddi hatalardan kaynaklandığını savundu.

Sanık Sami Çakır da hak etmediği halde 8 yıldır ''banka hortumcusu'' gibi yargılandığını öne sürdü. 

Çakır, dava sonunda temize çıkmak istediğini ifade ederek, bunun usul gereği değil beraatle gerçekleşmesini talep etti. 

Sami Çakır, BDDK'nın hasmane bir şekilde davrandığını iddia ederek, Süzer Grubu'nun AİHM'de kazandığı davaya dikkati çekti.

Sanıklardan Hasan Kılavuz, davanın görülmeye başlanmasından beri 23 eylemden yargılandığını aktararak, Atlas Yatırım Bankası ve Kentbank'ın işlemlerinin birbiriyle alakası olmadığı halde birlikte değerlendirildiğini savundu.

Kılavuz, kredi konusunda verdiği kararın bugün de arkasında olduğunu belirterek, ''Alca Et'le ilgili krediyi bugün de olsa imzalarım. Burada suiistimal ve zimmet söz konusu değildir. BDDK ve banka yönetimi arasında yapılan görüşmelerden haberimiz yoktur. Bilançolar her seferinde bize 'kar' olarak gelmiştir. Ancak dava açıldıktan sonra bir kısım zarar gösteren bilançolarla karşılaştık'' dedi.

Bilirkişi raporlarının ikisinin de birçok gerçeği göz ardı ettiğini öne süren Kılavuz, ''Raporların ikisi de doğru değil. Bunların arkasına sığınmıyorum. BDDK raporlarına göre her türlü savunmamı yaptım. Zimmetle alakalı olabilecek hiçbir şeye imza atmadım'' diye konuştu. 

Diğer sanıklar da söz alarak beraatlerini talep etti.