Milli Güvenlik Kurulu (MGK) 16 Nisan halk oylamasının ardından ilk kez toplandı. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın başkanlığında gerçekleşen toplantıya, Başbakan Binali Yıldırım, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar, Başbakan Yardımcıları ve ilgili bakanlar ile kuvvet komutanları yer aldı. Saat 15:46’da başlayan toplantı saat: 20:40’da bitti. MGK’dan PKK, PYD, YPG terör örgütüne uygulanan destek politikalarına tepki çıktı. MGK sonrası yapılan açıklamada, “Dostluk ve müttefiklikle bağdaşmayacağı vurgulanmıştır” denildi.
MGK’da Türkiye’nin iç ve dış güvenlik konularının ele alındığı bu kapsamda, FETÖ, PKK, PYD ve DEAŞ gibi terör örgütlerine karşı yürütülen mücadeledeki son durum kapsamlı bir şekilde değerlendirildi.Toplantının bir diğer gündem başlığı ise Suriye ve Irak’taki son gelişmeler. Suriye’deki çatışmasızlık bölgelerindeki son durum masaya yatırıldı. Bölgedeki tüm terör örgütleriyle ayrım yapmaksızın mücadele etmenin önemine vurgu yapıldığı MGK’da, PYD, YPG gibi terör örgütlerine sağlanan desteklerin yanlış olduğu vurgulandı.
MGK toplantısında, PYD, YPG terör örgütlerine karşı angajman kurallarının kararlılıkla uygulanacağı ifade edildi. Terörle mücadelede uluslararası işbirliğinin önemine dikkat çekildiği toplantıda, bölgeyi dini, mezhebi ve etnik temelde çatışma ve kaosa sürüklemeye çalışan terör örgütlerinin engellenmesi gerektiği kaydedildi. Toplantı sonrası yazılı açıklama yapıldı. 5 maddede oluşan açıklamada şu hususlara dikkat çekildi: “FETÖ, PYD, YPG VE DEAŞ terör örgütleri başta olmak üzere, ülkemizin milli güvenliğine yönelik her türlü tehdide karşı hukuk çerçevesinde alınan tedbirler ile terörün sonlandırılması için yurt içinde ve yurt dışında kararlılıkla sürdürülen mücadele, kapsamlı bir şekilde görüşülmüştür.”Sınır güvenliğinin değerlendirildiği belirtilen açıklamada, “Sınır güvenliğini tahkimi konusunda yapılan çalışmalar ile entegre sınır fiziki güvenlik sistemi hakkında kurula bilgi sunulmuştur” denildi.
Afganistan, Almanya, Belçika, Fransa, Irak, İngiltere, İsveç ve Pakistan’da yaşanan terör saldırılarının da ele alındığı açıklamada,
“Terör saldırılarının, Türkiye’nin terörü önlemeye yönelik işbirliği çağrılarında ne kadar haklı olduğunu bir kez daha gösterdiği belirtilmiştir. DEAŞ’la mücadele kapsamında yaptığımız tüm uyarılara rağmen, bazı teröristlerin çeşitli ülkelerde eylem yapabilmelerinin sorgulanması gerektiği dile getirilmiştir. Terörle mücadele konusunda önemli tecrübeye sahip Türkiye ile stratejik işbirliği tesis edilmesinin tüm dünyanın yararına olacağı kaydedilmiştir” ifadeleri yer aldı.
Suriye ve Irak’taki son gelişmelerin de masaya yatırıldığı kaydedilen açıklamada, “Terörle mücadele dahil, siyasi, ve askeri boyutlarıyla çok yönlü olarak değerlendirilmiştir. Türkiye’ye yönelebilecek tehditlerin bertaraf edilmesi konusundaki kararlılık bir kez daha vurgulanmıştır. Türkiye’nin Suriye ihtilafına siyasi çözüm bulmak için, ülke genelindeki ateşkesi tahkim etmek ve güven artırıcı önlemler geliştirmek üzere, Rusya Federasyonu ve İran’la birlikte tesis etmeye çalıştığı ‘Çatışmasızlık Bölgelerinin’, insani ve siyasi açıdan bölge barışına katkı sağlayacağı değerlendirilmiştir. Fırat Kalkanı harekatı ile DEAŞ terör örgütünden temizlenen bölgelerin yaşanılabilir hale gelmesiyle, yüz bini aşkın Suriyelinin yaşadıkları yerlere geri dönmesinin önemi üzerinde durulmuştur. Türkiye’nin beklentisi göz ardı edilerek, Suriye Demokratik güçleri kisvesi altında faaliyet gösteren PKK, PYD, YPG terör örgütüne uygulanan destek politikasının dostluk ile müttefiklikle bağdaşmayacağı vurgulanmıştır” denildi.
