|

Sanat gönülde anlam kazanıyor

Başarılı müzisyen Karsu 15. Bodrum Müzik Festivali’nin kapanışında izleyiciyle buluşacak. Karsu konserde Ekim’de çıkacak yeni albümden şarkılarını ilk kez seslendirecek. Konser öncesi sorularımızı yanıtlayan sanatçı, “Sanat, bir tablo gibi insanların gönlüne girdiği, bir hisse dönüştüğü anda anlam kazanır... Müziğin bu noktada diğer sanat dallarına göre daha güçlü olduğunu düşünüyorum” diyor.

Seray Şahinler Demir
04:00 - 25/08/2019 Pazar
Güncelleme: 12:07 - 24/08/2019 Cumartesi
Yeni Şafak
Karsu
Karsu

Bir marinada düzenlenen ilk klasik müzik festival olarak yola çıkan Bodrum Müzik Festivali 15.yılını kutladı! Klasik müzikle yola çıkan festival son yıllarda farklı türleri izleyiciyle buluşturan konserlere ev sahipliği yaptı. Festival bu yıl yine çeşitli disiplinleri bir araya getiren projeleri izleyicilerle buluşturdu. Kapanışı ise bu akşam caz festivallerinin vazgeçilmez ismi Karsu yapacak. Karsu festivalin son akşam konserinde İzmir’in başarılı orkestrası Olten Filarmoni ile bir araya gelecek. Sanatçı şimdiye kadar, Carnegie Hall ve North Sea Caz Festivali gibi dünyanın pek çok prestijli mekânında ve etkinliğinde konserler verdi.

Hollanda’da doğan caz, blues, soul, funk müziklerini Türk müziğiyle birleştirerek kendi tarzını yaratan 29 yaşındaki sanatçı sadece piyano çalmıyor, aynı zamanda çok iyi bir şarkıcı, söz yazarı, besteci ve aranjör… Aynı zamanda ise bir mülteci okulu var. Orada yardıma muhtaç çocuklara fırsat yaratıyor. Bu akşam Bodrum Müzik Festivali’ne ilk kez konuk olacak olan sanatçı kendi bestelerini de içeren, klasik tarzda yenilenen düzenlemeleriyle rüya gibi bir konser verecek. Karsu konser öncesi sorularımızı yanıtladı.

Öncelikli olarak Bodrum Müzik Festival kapsamında gerçekleştireceğiniz performansınız ile ilgili konuşalım. İzleyicilerin karşısına son akşam konseriyle çıkacaksınız. Nasıl bir konser olacak?

Biraz klasik kapsamlı olacağından bu konser benim için özel ve güzel olacak diyebilirim. Klasik piyanoyla başlayacağım ve klasik parçalarımı da orkestrayla birlikte söyleyeceğim. “Bunu orkestrayla yapsak nasıl olur acaba?” diye hayal ederdim, bu performansla hayalimi de gerçekleştireceğim için ayrıca mutluyum. Bir caz grubum ve bir klasik grubum var. Onlara aranjmanlar yazmıştım yine ama şimdi orkestra ile olacağı için çok çok güzel olacak. Tabi ki yine herkesin tanıdığı şarkılar söyleyeceğiz.

Neler çalacaksınız?

Bodrum’da olduğumuz için Zeki Müren çalacağız. Ekim’de çıkacak yeni albümümden parçalar da çalacağız. Onlar da ilk kez böyle bestelendi.

Yurt dışında doğup büyüyorsunuz. Haliyle ilk müzik deneyimleriniz de orada başlıyor. Kendi müziğinizi duymaya nasıl başladınız?

Kendi müziğimi yazmak… Tabii ki ilk olarak klasik piyanoyla başladım ve dünyada bilinen dört yüz, beş yüz yıl eski klasik parçaları çalarak… Zamanla kendime şunu sordum: “Ben de yapabilir miyim acaba? Bu noktadan sonra yavaş yavaş Türk müziğine de adım attım. Ve bugün kendi müziğimi yapmaya çalışıyorum. Demolar hazırlıyorum, çok değerli müzisyenlerle çalışıyorum. Yani siz yepyeni bir yemek hazırlıyorsunuz ancak bunun nasıl ortaya çıkacağı, sunulacağı konusunda ciddi bir desteğe ihtiyacınız var. Şunu gönül rahatlığıyla söylemek isterim ki ben bu sürecin her aşamasında yer alıyorum.

Müziğin özü güzel olmalı

Türkiye’de çok sevildiniz ve müziğiniz de kısa sürede çok beğenildi. Burası müzik serüveninizi nasıl besliyor?

Ben yaptığımı her şeyin, tabii ki müziğimin de yüzde yüz iyi olmasını istiyorum. Müziğim ve müziğimin özü güzel olmalı ki, insanlar konserlerime geldikleri anda kalplerini bana açabilsinler. Ve ben şef olarak konseri tıpkı bir film yönetir gibi duygudan duyguya geçişi yürütebileyim. Ve umarım bu güne kadar gerçekleştirdiğim performanslarımda bunu başarabilmişimdir. Türkiye’de herkes çok cana yakın.

Bir mülteci okulunuz var. Nasıl gidiyor okul? Orada neler oluyor?

O okul Yunanistan’da. İyi gidiyor. Açıkçası ne yapsam yetersiz kalıyor gibi hissediyorum. O kadar çok ihtiyaç var ki… Sadece o okulda değil, Türkiye’de de daha çok şey yapmak, daha çok yardım etmek istiyorum.

Sanatın bu konudaki gücü hakkında neler söylersiniz?

Sanat, bir tablo gibi insanların gönlüne girdiği anda yani bir his, kızgınlık, mutluluk gibi bir hisse dönüştüğü anda anlam kazanır bana göre… Müziğin bu noktada diğer sanat dallarına göre daha güçlü olduğunu düşünüyorum. Sanatla bir mesaj da verilebilir. Yeni albümümde insanın kendini güçlü, özgüvenli hissetmesi ve bunun için başkanlarının onayına ihtiyaç duymaması gibi mesajlar vermeye/hissettirmeye çalışıyorum.

Müziğimiz kartvizitimiz

Müzik sektöründeki sanatçılar artık albümlerden maalesef para kazanamıyor. Kazanç kapısı olarak sadece konserler ve müzik platformları var. Sizin bu konudaki yorumlarınızı merak ediyorum... Siz nasıl değerlendiriyorsunuz bunu? Müzik sunumunda değişiklikleri getirir mi?

Doğru. Ama ben müziğe başladığım anda müzik sektörü değişmeye ve insanlar müziği daha çok internetten dinlemeye başlamıştı. Şu an yaptığın müzik, yaptığın albüm senin kartvizitin gibi oluyor. Ben kimim? Ne yapıyorum? Sorularının yanıtlarını vermek de önemli. Canlı performanslar da müzik sunumunda büyük önem taşıyor.

#15. Bodrum Müzik Festivali
#Karsu
5 yıl önce