|

Su uyur, düşman uyumaz...

04:00 - 15/04/2019 Pazartesi
Güncelleme: 00:14 - 15/04/2019 Pazartesi
Yeni Şafak
Gündem
Gündem
MAHMUT SAMİ MALLI - SİYASET BİLİMCİ

Gölgesinde asla oturmayacağını bildiği halde fidan diken kişi, en azından hayatın anlamını kavramaya başlamış demektir.

Tagore

Her gün biraz daha zorlukların arttığını düşünüyoruz. Her gün biraz daha uzaklaşıyor ve bütünlük ilkesinden ayrışıyoruz.

Durup düşünerek sürece baktığımızda göreceğimiz yegâne hakikat bütün zorlukların sebebi de insan, bütün zorlukları kolaylaştıran veya kolaylaştıracak olan da insan. Aynaya bakıp benim sorumluluğum, hatam, eksiğim nedir demezsek tarih bize noksan, mutlak gerçek bize yoksan der.

Önce kendimizi ölçüp, biçip, duyguları dizginleyip törpüledikten sonra konulara rasyonel bir şekilde yaklaşmalıyız.

Biz toplum ve millet olarak bu ilkeyi dengeli bir şekilde uygulayıp prensip haline getirmezsek dışarıdan içimize yönelik çaya şeker diye tuz atmak isteyen mihraklar olacaktır.

Hal böyle olunca da tartışma, kutuplaşma, zıtlaşma, ayrışma seri bir dizi gibi seyrinde ilerlerken biz donarak baka kalan durumuna düşmemeliyiz.

Bu topraklar tarihimizin bizlere büyük bir mirasıdır. Bu miras paylaşmak, kaynaşmak, anlamak, dinlemek, hissetmek ile hemhal olan güzelliğin yani Anadolu kültürünün bir yansımasıdır.

Dünya değişiyor…

Teknoloji gelişiyor…

Kıtalar da çıkar kavgaları hız kazanıyor…

Çağ hiç olmadığı kadar sisli bir havaya bürünmüş durumda.

ŞUUR EKSENİ

Cahiller cirit atarken onlara cirit attıran sapkın düşüncelerin mihengine gem vurmak Türk milletinin suhulet içerisinde temin edeceği ve gönül birlikteliğini kazanacağı şuur ekseninde mevcuttur.

Bu gücün adı;

İtidalli olmak

Sabır göstermek

Sükûneti gözetmek

Düşünmek

Akletmek

Okumak

Dinlemek

Hissetmektir.

Vatanımızın her karış toprağı ayrı bir güzelken bu güzellikleri korumak vatandaşlık görevimizdir.

İşte bu yüzden «ben» değil «biz» diyerek yol almalıyız.

Bugün Sudan, Cezayir, Libya hiç olmadığı kadar sancılı bir şekilde kaynar kazana dönüşürken ülkemize, milletimize ve devletimize sahip çıkmanın ne kadar önemli olduğunu görmekteyiz.

Siyasi partiler arasında iç siyasette ayrışma olsa da dış siyasette devletin bekasını korumak ve güvence altına almak için toplumsal olarak bütünlük olması lazım. Bu bütünlüğü temin edecek olan bu ülkenin vatandaşları, yani bizleriz.

Ülkemizi, vatanımızı ve milletimizi sevmek her zaman asli vazifemizdir. Vatan sevgisi imandandır. İnanan ve şuurlu necip bir millet olarak dış mihrakların içerideki uzantılarına aldanıp güzelim vatanımızı ziyan etmeyecek kadar şuur ve bilinç içerisindeyiz.

ERDOĞAN’IN YANINDA DURMALIYIZ

Bugün bizlere düşen ülkemizi ve devletimizi temsil eden Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı yalnız bırakmayacak ve liyakat şuuru içinde yanında durmak olacaktır.

Yerel yönetimler konusunda içerisinden geçtiğimiz bir secim sürecinin sükûnetini bozup savaş çığırtkanlığı yapanlara prim vermemeliyiz.

Sicili temiz olmadığı için akademisyenlikten ihraç edilen bir kişinin kirli siyaset ile intikam güdüsü içerisinde boy göstermesine bu millet hiç ciddiye almayacaktır.

Hele de aynı kişinin çıkıp ta buralar vaat edilmiş topraklardır diyerek Siyonist çığırtkanlığı atmasına en büyük cevabı devletimiz siyasete dış güdümlü refleksler ile intikal edilen kirli hücre yapılarını ıslah ederek verecektir.

Bu yüzden sakin ve sükûnet içerisinde birlik ve bütünlüğümüzü koruyarak her türlü provokatörlüğe karşı dikkatli olmalıyız.

Su uyur, düşman uyumaz…

Düşmanı ıslah edecek birlik ve beraberlik için de dirliğin iri ve diri tutulmasıdır.

Şuur ekseninde aziz milletimize düşen milli vazife dirliğin oluşması ve korunması için çaba sarf etmek olmalıdır.

Buna da liderimiz Recep Tayyip Erdoğan’a sahip çıkarak, onu yalnız bırakmayarak başlamalıyız

#Türkiye
#Recep Tayyip Erdoğan
5 yıl önce