İşte,
de vaktiyle yaşantılarına anlam kazandıran, kendilerini hayatın her cephesinde disipline etmelerine vesile olan bir değerler silsilesine samimiyetle bağlanmışlardı. Sonrasında bazen liderlik makamı, bazen devlet, bazen de dış güçler tarafından kullanıldıkları oldu. Bu hareketin zinde gücünü oluşturan
gençliğin hiçbir zaman kirli tezgâhların toz bezi olmak istemediğine adım kadar eminim; ancak yakın tarihimizde tarafsız bir gezintiye çıkıldığında, hiç istemeden bile olsa bazı şaibeli eylemlere âlet edildikleri durumlar da vâkidir. Bu ne
kesimin eleştirel bir gözle ele alınmasının önünde engel teşkil eder, ne de o hareketin pek çok mensubunun
''nin mutluluğu için gerekirse hayatlarını bile gözlerini kırpmadan verebilecek kadar cesur ve inançlı oldukları gerçeğini değiştirir. Öyle ki
kesimin özellikle
''lerdeki genel sosyo-ekonomik profilini, metropollerin varoşlarındaki izbe gecekondularda kopkoyu bir yoksulluk içinde yaşayıp giden, bu vatan için masaya canından başka koyabilecek bir şeyi olmayan
oluşturmaktaydı. Nitekim, onlar da verebilecekleri tek sermayeleri olan canlarını
“Türkiye''ye gelecekte komünizm ve Kürtçü ayrımcılık egemen olmasın”
diye cömertçe verdiler. Arkalarında bir sürü
ve bir sürü de
bırakarak…