|
"Yeryüzünün efendileri" ve fakirlerin direnişi

"Zenginler Klübü"nün liderleri küresel boyut alan ekonomik durgunluğa çözüm bulmak için Cenova''da çelik duvarların arkasında biraraya geldi. Küresel ekonominin üç motor gücü ABD, Avrupa ve Japonya ekonomilerinde yaşanan durgunluk ve gerilemenin sebebinin tartışıldığı zirvede üç büyük güç, çöküş eğilimine giren küresel ekonomideki sorunların kaynağı olarak birbirlerini suçluyor.

Dünya ölçeğinde üretimin yüzde 65''ini, refahın ise yüzde 80''ini ellerinde bulunduran "yeryüzünün efendileri"nin masasında gelişmemiş veya az gelişmiş ülkelerin sorunları ve milyarlarca insanın yaşamak zorunda bırakıldığı fakirlik ve açlık yer almıyor.

Dünya Ticaret Örgütü, IMF ve Dünya Bankası gibi kendilerine bağlı uluslararası kurumlarla "altı milyar insanın kaderine hükmeden sekiz lider"in, Cenova''da toplanan 150 bin kişinin çığlıklarına kulaklarını tıkayarak ekonomik çıkarları için alacakları kararlar, yeryüzünün diğer ulusları için daha fazla çalışma, daha fazla fedakarlık ve daha fazla fakirlikten başkahiç bir anlam ifade etmiyor.

"Köleler"in yükü ağırlaşacak

Bangladeş''in "fakirlerin sözcüsü" olarak zirveye katılması ve borçlandırılarak bağımlı hale getirilen ülkelerin borçlarından 54 milyar dolar indirim yapılması ise milyarlarca fakir insana yapılan büyük bir hakarettir. Bu tavırları, onların, dünyanın geri kalan halklarını nasıl "aptallar sürüsü" olarak gördüklerini gözler önüne seriyor.

Verdikleri yüksek faizli kredilerle fakir ülkeleri milyarlarca dolar borçlandırıp ekonomik ve siyasi olarak kontrol altına alan, ekonomik çıkarları için bölgesel krizler ve güvenlik sorunları üreten, yeryüzünün kaynaklarına, insanlığın ortak değerlerine hoyratça, bencilce ve büyük bir açgözlülükle saldıran, ulusal değerlerini ve kaynaklarını koruma içgüdüsüyle hareket eden ülkeleri acımasız bir hışımla cezalandıran, bölgesel ve uluslararası düzeydeki askeri kurumlarından adalet teşkilatlarına, İnsan Hakları Mahkemesi veya Savaş Suçları Mahkemesi''nden yardım kuruluşlarına kadar her şeyi dünyanın geri kalanının sömürülmesi esasına dayanan global politikalarına alet eden, kontrol altında tuttukları ülkeleri ağır silahlanma yükü altına sokup ellerindeki bütün kazanımlarını talan eden "yeryüzünün efendileri"nin Cenova zirvesinden fakir uluslar için "köleliklerinin daha da ağırlaşması"ndan başka nasıl bir sonuç çıkabilir?

İhanete uğrayan Türkiye...

Endonezya ve Arjantin gibi ekonomik krizin hızla siyasal kaosa dönüştüğü ülkelerle aynı sıkıntıları çeken, onbinlerce insanın daha iyi bir yaşam amacıyla yurtdışına kaçtığı Türkiye için bu zirvenin bir başka anlamı var.

Bir dönem dünyanın birinci sınıf ülkeleri arasında yer almak için hiç değilse hayal kurabilen Türkiye, kendisine ihanet eden vatandaşları ve uluslararası sermayenin ortak manevralarıyla bugün tarihinin en ağır ekonomik ve siyasi krizi altında ve birkaç milyar dolar bulmak için uluslararası kredi kuruluşlarının kapılarında dileniyor. Milyonlarca insan işsizlik ve fakirlik içinde kıvranırken ülkenin kaynakları haraç mezat yağmalanıyor.

Yeryüzünün efendileri ise Türkiye''deki risklerini kurtarmak için yüksek faizli krediler vermeye, bağımlılığı daha da pekiştirmeye devam ederken, bir taraftan da Türkiye''nin etrafında yepyeni kriz bölgeleri oluşturuyor. Türkiye yoğun bir silahlanma yarışının içine çekilirken ülkenin stratejik kaynakları da denetim altına alınıyor.

İnsanların yüz milyon lira aylıkla yaşamaya mahkum edildiği Türkiye, gayri safi milli hasılasının yarısına yakınına tekabül eden savunma ve güvenlik harcamalarına sokuluyor, füze sisteminden savaş uçaklarına, tank modernizasyonundan helikopter filolarına kadar milyarlarca dolarlık silahlanma paketleri oradan oraya uçuşuyor.

IMF''den bir buçuk milyar dolar alınması için Türkiye''de yer yerinden oynarken, aynı dönemde, Türkiye ile İsrail arasında milyarlarca dolarlık ortak füze ve savunma anlaşmalarının yenilenmesi karara bağlanabiliyor.

Endonezya''nın, Meksika''nın, Arjantin''in, Nijerya''nın, Ortadoğu ülkelerinin veya dünyanın geri kalanının durumu ise Türkiye''den farklı değil.

"Küresel direniş hareketi"

Yeryüzünün efendileri hegemonyalarını daha da pekiştirmek için Cenova''da toplantı üstüne toplantı yaparken, insanlığın adaleti için kente akın eden yüz elli bin kişinin, Dünya Ticaret Örgütü, Dünya Bankası, IMF ve çokuluslu şirketler gibi uluslararası sömürünün öncü kuvvetlerine, kapitalizm, fakirlik ve küresel hegemonyaya karşı başlattığı savaş hiç küçümsenmemeli. Hareketin bizzat Avrupa ve Amerika''da filizlenmesi ve giderek dünya ölçeğinde bir harekete dönüşmesi tipik bir "Üçüncü Dünyacı söylem" olarak da algılanmamalı.

1999 yılında ABD''nin Seattle kentinde yapılan Dünya Ticaret Örgütü toplantısından bu yana en kalabalık ve en sert gösteriler yaşanıyor Cenova''da. Küresel hegemonya ve adaletsizliğin boyutları her geçen gün daha da katlanılmaz bir hal alırken, "fakirlerin çığlığı" da güç kazanıyor. Küreselleşme karşıtı hareket, ideolojilerin saltanatının bittiği Soğuk Savaş sonrasında adalet ve onur arayışına giren milyarlarca insan için yeni bir yol, bir ideoloji haline geliyor.

Cenova''daki meydan okuma ve küresel direniş, Yıldız Savaşları projeleriyle yeni güvenlik endişeleri ortaya çıkararak, ekmek bulamayan insanları hızla silahlanma yarışına sokan, uluslararası kurumlarıyla dünyanın geri kalanının elinde ne var ne yoksa el koyan "yeryüzünün efendileri" için ciddi bir uyarıdır. Adaleksizlik devam ettikçe bu hareket de güç kazanacaktır.

23 yıl önce
"Yeryüzünün efendileri" ve fakirlerin direnişi
Evvelbahar
Siz hiç “ayben”e para gönderdiniz mi?
Irak: Kurtların sessizliği…
Direniş meşrudur, tükür kardeşim
Columbia’da ‘Filistin’le Dayanışma Çadırları’