|
Koronavirüs, ekonomi güvenliği ve sözde “Yüzyılın Anlaşması”

Dünya ekonomisine ilişkin riskler bir türlü minimize edilemiyor. Hatta her yıl küresel ekonominin işleyişine kalıcı hasar bırakması muhtemel pek çok yeni riskle karşı karşıya kalıyoruz. Ancak son dönemde ekonomiye etki eden ekonomi dışı faktörlerin küresel riskler içindeki sayısının ve ağırlığının arttığını görüyoruz. Bu durum; süreçlerin sadece makro ekonomik göstergeler üzerinden takip edilmesinin yeterli olmadığını ve ekonomiye etki eden her türlü gelişmenin ekonomi güvenliği konsepti içerisinde değerlendirilmesi gerektiğini gösteriyor.

EKONOMİLERİN
HASTALIKLA İMTİHANI

Aslında bu başlık altında dünyadaki yerleşik ekonomik sistemin eksikliklerini, doğru kabul edilen yanlışlarını, reel sektörü değil de sadece finans piyasalarını önceleyen bakış açısını, krizlerini, krizlerini gelişmekte olan ülkelere finanse ettiren gelişmiş ekonomilerin politikalarını, çarpık sistemin sonucu olan eşitsizlikleri ve faiz oranı ile her sorunu çözeceğini düşünen merkez bankacılığını tartışmak mümkün. Ancak bunun için bir gazete köşe yazısı değil sanırım birkaç ciltlik kitaba ihtiyaç var. Bunun yerine biz bugün koronavirüs üzerinden ortaya çıkan gerçek hastalıkların etkisine bakalım.

Çin’de hızla yayılan koronavirüs tüm dünyadaki insanların sağlığını tehdit ettiği gibi küresel ekonomi güvenliğini de tehdit ediyor. Koronavirüs yüzünden küresel turizm riskte. Havayolu, karayolu ve denizyolu taşımacılığı hisseleri düşüşte. Çin’de üretilen mallara ilişkin virüs korkusu e-ticaret sitelerini son derece olumsuz etkiliyor. Borsalarda hisseleri işlem gören küresel kahve zincirlerinden tutun da büyük mobil telefon üreticilerine kadar pek çok şirketin zorlanacağı bir dönemle karşı karşıyayız.

2020 için öngörüler zaten çok iyi değildi. IMF, Dünya Bankası, yatırım bankaları ve kredi derecelendirme kuruluşları gibi ekonomik aktörlerin tamamı 2020’de küresel ekonomiye ilişkin beklentilerini aşağı yönlü revize etmeye başlamıştı. Ancak bu kez durum Sars virüsünün oluşturduğu ortamdan da daha kötü bir sürece işaret ediyor ki bu işin insani boyutunun yanında ekonomi tarafında da 2020’nin çok da iyi geçmeyeceğini gösteriyor. Eğer önümüzdeki 10-15 gün içerisinde hastalık kontrol altına alınmazsa ve güven ortamı tesis edilmezse hali hazırdaki jeopolitik risklerin ekonomi üzerindeki yüklerine ilave olarak yeni virüsün riski dünyaya çok daha fazla maliyet getirecek gibi görünüyor.

SÖZDE “YÜZYILIN PLANI”

Kudüs’ün İslam dünyasındaki kutsallığı tartışmasızdır. İsrail’in Filistin topraklarındaki işgaline ve bölgede izlediği vahşet politikasına artık bazı İsrailliler bile tepki gösteriyor. İsrail’in Filistin’i adım adım nasıl işgal ettiğini gösteren haritaları Erdoğan Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda gösterip “Bu İsrail’in sınırları neresi?” diye sorduğunda kimse cevap dahi verememişti. Şimdi o sınırları da genişleten yeni bir harita ile karşı karşıyayız. Konuya İslami, insani ve hukuki açıdan bakıldığında bu sözde barış planını kabul etmek asla mümkün değil. Zaten Türk Dışişleri de bu konudaki tepkisini çok net gösterdi. Kudüs ve Kudüs ile ilgili hiçbir konuyu ekonomik bir maliyetle ölçmek mümkün değil. Ancak konuya ilişkin kutsal hassasiyetlerimiz, bizim konunun diğer reel boyutlarını göz ardı etmemize neden olmamalı. Zira ABD’nin tüm bu planı; Arap dünyasından hemen hemen hiç ses çıkmaması için Trump’ın danışmanı ve damadı Kushner’in bölgedeki rejimlerle temasları ve orada ifade edilen milyarlarca dolardan, bugün Doğu Akdeniz’de keşfedilen ve olduğu tahmin edilen rezervlerle ilgili Filistin’i hak iddia edemeyecek şekilde deniz kıyısından uzaklaştıran işgal planından, Mısır’daki darbeden, Libya’da yaşananlardan, Lübnan’ın içinden geçtiği süreçten ve hatta Suriye konusundan bağımsız değil. Elbette hem İsrail’de hem de ABD’de yaklaşan seçimlerin de etkisini gözardı etmemek lazım

#Koronavirüs
#Kudüs
#İslam
#İsrail
#Mısır
4 yıl önce
Koronavirüs, ekonomi güvenliği ve sözde “Yüzyılın Anlaşması”
İkiyüzlü dünyanın 200 günü
Garson nereye baksın?
İnsafsız takas!
Erdoğan’ı/AK Parti’yi Kürtsüz bırakma operasyonu…
Riyakâr Bey ile ‘Yamyam’ Biraderler