|
Mertlik düşmanlıkta belli olur bilmez misin?

Bilesiniz ki mertlik dostlukta belli olmaz. Asıl düşmanlıkta belli olur.

Vaktinde yanınızda emir eri gibi duran ve sayenizde rüyasında göremeyeceği makamlara gelen birileri o vakitlerde yaltaklanıp durduğu için ne onların sadakatinden ne de vefasından emin olabilirsiniz.

Sınanmamış sadakat, sadakat değildir.

Sadakat, makam-mevkiin eğip bükemeyeceği, pozisyonlara göre değişen bir duruş değildir.

Mertlik de öyle.

Sadakat ve mertlik bir kişilik ve karakter sorunudur.

Yürekle alakalıdır.

Ahlakla alakalıdır.

Pozisyon değişiklikleri sadık ve mert insanı zinhar ihanetçi ve namert kılmaz.

ÖZÜNDE NEYSEN OSUN!

Bir insan özünde neyse odur.

Sonradan bir şey olmaz.

Kim ki dünün sadıkları bugün hain, mertleri de namert oldu diyorsa bilesiniz ki doğru demiyorlar.

Çünkü sadık her zaman ve her koşulda sadıktır.

Merdin mertliğini bozacak bir şey de henüz icat edilmiş değildir.

Demek ki neymiş? Dün makamlarından dolayı ol kişiler sadık ve mert görünüyorlardı.

Bize gösterdikleri yüzlerine aldandığımız için şimdi hıncımızı başka türlü çıkartıyoruz.

Keşke basiretimiz bağlanmasaydı da derinden bakabilseydik.

Yaltaklanmalarından anlayabilseydik gerçek karakterlerini.

Bari bugün o derin görüşü kuşanmalıyız derim.

YALTAKLANANLARA DİKKAT!

Sadakatin yaltaklanma olmadığını, gerçekte sarsılmaz bağlılıkla birlikte eleştirel bir duruş içerdiğini keşke bilebilseydik.

İşte o vakit her yaptığımıza doğru, her söylediğimize kafa sallayanların yarın şartlar değiştiğinde ihanet edebilecek namertlerden olabileceğini öngörebilirdik.

Bari bugün bu derin sağduyuyu kuşanalım diyorum.

Kendi ellerimizle o büyük makamlara getirdiklerimizin gerçekte küçük adamlar olduğunu şimdi kimseye anlatamıyoruz işte.

Sayenizde sahip oldukları o büyük makamlar dolayısıyla kendilerini büyük görenler, bugün de debelendikleri ihanet çukurlarında hala kendilerini büyük görmeye devam ediyorlar.

Diyeceğim o ki bir insanın büyüklüğü makamından gelmez; yüreğinden ve karakterinden gelir.

İçi-dışı bir olmayanın büyüklüğü kandırmacadan ibarettir.

Kendi büyüklüğünü geçmişte hak etmediği makamlar üzerinden başkalarının gözlerinin içine sokanlar, yetmezmiş gibi kendisini o makamlara taşıyan kişiye her Allah’ın günü düşmanlıkta sınır tanımayan bir pervasızlıkla saldırıyorsa bilesiniz ki o kişi küçük sıfatını bile hak etmez.

Namertliğin büyüklük postuna büründüğü diyarlardan göç etmek lazım.

Yoksa o namertlik bulaşıcı bir virüs gibi size de bulaşır.

Sizi de küçültür, alçaltır.

MERTLİK HERKESE
NASİP OLMAZ

Mertlik bir sıfattır.

Mertlik bir duruştur.

Şunu zinhar unutmayınız derim: Bir insanın mertliği düşmanlıkta anlaşılır.

Dün beraber aynı yollarda yürürken karşınızda el pençe divan duran o birilerinin bugünkü tavırları sahiden iyi not edilmesi gereken bir davranış kodunun göstergesidir.

İhtilafa düşmeyi gerekli görenlerdenim.

İhtilafsız olmaz.

Farklı görüşler zenginleştirir.

Eleştirel sahiplenmeyi körü körüne bağlılığa tercih edenlerdenim.

Ayrılmalar ve kopmalar olabilir elbette.

Hayatın gerçeğidir bu.

Bundan dolayı kimseye darılmam kızmam gücenmem.

Bunları ihanet diye suçlayanların da iyi niyetinden kuşku duyarım.

Yeter ki her şey mertçe olsun.

Mert insan içinde bulunduğu yapı içinde gördüğü yanlışları cesaretle eleştirir, doğrusunu gösterir.

Mert insan kendisine bir kumpas kurulduğunu görüyorsa çıkar vaktinde gürler, o kumpasçılara gününü bildirir.

O gün ses etmeyip başka türlü görünmez.

Dahası, sanki hiçbir şey olmamış gibi hoşa gidecek sözler ederek içindeki husumeti bastırma yoluna gitmez, en fenası kendini olduğundan farklı göstermez.

Mert insan içindeki neyse dışındaki de o olan insandır.

Mert insanın dili ayrı, yüreği ayrı yerde durmaz.

Mert insan vaktinde tavrını koyar.

Kavgadan da kaçınmaz, hesap sormaktan da.

Mert insan bir ömür boyu kendisini bağlayacak sözler ettiyse artık onun gereğine uygun davranır.

Ya o lafları etmez, ya da etmişse gereğine uygun bir duruş sergiler.

İnanmadığını söylemez, dediğini de yapar.

Ezcümle: Mert olmadığı düşmanlığında zahir olanın ardından gidenlerin zevali ırak olmaz.

HAMİŞ:

Bu genel öğütlerin kendisine itiraz edenleri saygıyla karşılarım. Lakin lafı oraya buraya çekecek namertleri de kendi halleriyle baş başa bırakırım. Tarife uyanlar bu satırların sahibine kızacaklarına kendi hallerine üzülüp düzeltme yoluna gitsinler derim. Zira zararın neresinden dönülürse kârdır, vesselam.

#mertlik
#sadakat
#makam
#sağduyu
2 yıl önce
Mertlik düşmanlıkta belli olur bilmez misin?
“Almanlar et başında”
Varsıllar vergi ödemesin!
Amerikan Evanjelizminin Trump’la imtihanı
Genişletilmiş teröristan projesi böyle çöktü
İsrail’le ticaret ve Deutsche Welle