|
Ana dilde eğitim ve Türkçe"de/Kürtçe"de alfabe/imlâ meselesi-4

II. Meşrutiyet döneminin başlarında, Selânik"te çoğu Sabetaycı kökenli bir grup tarafından çıkarılan edebiyata müteallik Genç Kalemler Mecmuâsı , "''Yeni Lisan"'' diye bir hareket başlatır. Osmanlı Türkçesini, Arapça ve Farsça tüm terkip ve kaidelerden kurtarmayı, öztürkçeleşmeyi hedefleyen bu grup, adı geçen mecmuâda ateşli bir savunmaya girerler. O devrin muharrirlerinden -Jön Türklerin ideologlarından ve Tek Parti dönemi resmi ideolojisinin başmimar-larından- Kâzım Nâmi (Duru) (1876-1967), "Türkçe mi Osmanlıca mı?" başlıklı makalesinde kullanılan dilin Türkçe olduğunu, iddia edildiği gibi, Arapça, Farsça, Türkçe ve Fransızca"dan mürekkeb bir lisan olmadığın,Osmanlıca adlandırmasının anlamsız olduğunu ileri sürer. Osmanlı Türklerinin dini ve siyasi sebeplerle Arapça ve Acemce eserler kaleme aldıklarını, lisanlarını unutmamakla beraber, Arapça ve Acemce"den çok kelimeler ve terkipler ve kaideler aldıklarını bunun ise ucube bir durum oluşturduğunu ileri sürer. Kâzım Nâmî Bey , dönemin Jön Türk anlayışı doğrultusunda Türkleşme politikası ile dilin sadeleştirilmesi, Türkçeleştirilmesi gerektiğini savunur. (Kâzım Nâmi, Türkçe mi, Osmanlıca mı?, Genç Kalemler Mecmuâsı, Cilt.1, No:12/4, Shf.132-136). Hatta mecmuânın yazı heyeti "Yeni Lisan Ve Bir İstimzâc" diye bir kitap da yayınlar. Kitap, adından anlaşılacağı gibi ileride gerçekleştirilecek harf/dil devrimine giden yolda istimzâc=nabız yoklaması/fikir yoklaması amacı ile yayınlanmıştır. Kitap; geleceğin artık "Yeni Lisan" tarafından belirleneceği, Türkçe"nin Arapça ve Farsça kaidelerin boyunduruğundan kurtarılacağı siyakında sloganik mahiyette ifadelerle dolu"dur.Bu mecmuâda, Tek Parti dönemi edebiyatçı ve eğitimci kadrosunun önemli bir bölümünün yer almış olması; bu dönemde "Devrim" adı altında gerçekleştirilen reformlar konusunda ipuçları vermektedir. Halkın, kelimeleri telaffuzunun esas alınacağı, literatürde olduğu gibi değil, avamın seslendirdiği şekilde imlâ edileceği vurgulanmıştır. Buna rağmen kitapta bolca Arapça ve Farsça terkip kullanılmış, kelimeler yine de literatüre göre imlâ edilmiştir.(Yeni Lisan Ve Bir İstimzâc, Genç Kalemler Tahrir Hey"eti, Mithat Paşa Sanâyî Matbaası, Selânik). Aynı eser, 1909 yılında Genç Kalemler Mecmuâsının 2. cildinde de tefrika edilmiştir. 1338/1922 Yılında, sabık Çanakkale meb"usu Yahya Sezâî (Uzay) Bey (1879-1970), "Doğru İmlâ" adıyla bir eser yayınlar. Yahya Sezâî Bey de dil ve harflerde ıslahat ve sadeleşmeyi, dönemin moda ideolojisine uygun Türkçeleşmeyi savunur. Yahya Sezai Bey, bu eserde daha çok Arapçanın tesiri ile Tı, peltek Se, Sad, Dâd, Ha, Zı, Ayn harflerinin Türkçe kelimelerde kullanılmasını eleştirir. Bu ses ve harflerin aslında Türkçede bulunmadığını, dolayısıyle dildeki Türkçe asıllı kelimelerin imlâsında yenileşmeye gidilmesini teklif eder. Yanı sıra, dildeki ünlülerin sadece hareke ve harf-i meddler (Vav, Ya, Elif) ile karşılanamayacağını, Türkçedeki ünlüler için yeni bir takım işaretlerin ilave edilmesini önerir ve bu yönde Türkçe kelimelerin Arapça ve Farsça kelimelerin imlasından tamamen farklı şekilde yazılmasını öngören "Doğru İmlâ Elifbâsı" diye bir alfabe bölümü ilâve eder. (Yahya Sezaî, Doğru İmlâ Elifbâsı, Mahmud Beğ Matbaası, İstanbul, 1338/1340)

Yine o dönemlerde Kazan ve Kırım Müslüman Tatarları arasında da bu tarz tartışmalar vuku bulur. 1912"de, Orenburg"ta Nakşibendi Hâlidî Meşayihinden Zeynullah Er-Resulî , "Elifbâ Hakkında"'' başlıklı bir eser yayınlar. Bu eserde Lügat, Nahiv ve Kıraat ilimlerinde meşhur olan eski İslâm alimlerinin huruf-i Arabiyye ile alakalı kavillerini bir araya getirerek sunar. 1919"da Kazan"da neşredilen, "Ana Dili Dersleri" başlıklı eserde; bazı kelimelerde, her sese ayrı bir harf verilmesini öngörecek şekilde yazılması esas alınmıştır.

Ancak, bu çabalar Birinci Dünya Savaşının patlak vermesi ile kesintiye uğrar. Mütareke döneminin ardından Lozan ile birlikte Saltanat kaldırılıp yeni Cumhuriyetin ilanı sonrasında dil ve elifba/alfabe tartışmaları yeniden baş gösterir, lehte ve aleyhte çeşitli kitaplar yayınlanır.

Devam Edeceğiz.

11 yıl önce
Ana dilde eğitim ve Türkçe"de/Kürtçe"de alfabe/imlâ meselesi-4
İkiyüzlü dünyanın 200 günü
Garson nereye baksın?
İnsafsız takas!
Erdoğan’ı/AK Parti’yi Kürtsüz bırakma operasyonu…
Riyakâr Bey ile ‘Yamyam’ Biraderler