Türkiye''de yaklaşan genel ve yerel seçimlerle hız ve yoğunluk kazanan kriz kültürel çatışmayı derinleştirmekle kalmıyor, ülke ölçeğinde de yaygınlaştırıyor.

Dayatmacı güçler, kendi dünyalarından başka dünya olmadığı anlatmak için hukuktan kültüre kadar her alan dehşet verici bir terör fırtınası estiriyor.

Dayatmacılar, peygamberlere verilen kutsal kitaplardan daha çok seküler dünyanın değerlerine inanıyor.

Onlar, sekülerliği, dinin yerine ikame etmeye çalışıyor. Bu yüzden, Türkiye''de bir demokrasi krizi değil, bir kültür krizi yaşanır.

Her alanda yaşanan kültür krizi, devlet ile millet arasındaki dil ve düşünce farklılaşmasından kaynaklanıyor.

Türkiye, çift kültürlü, çift gerçekli, çift dinli bir toplum. Kültür krizinin kaynağında çift gerçekli olma yatıyor.

Batı''nın kutsallıktan arındırılmış toplumları, teknolojik üstünlüklerini, Türkiye''ye kültürel üstünlük olarak da kabul ettirdiler.

Batı dünyası ise bugüne kadar kültür üstünlüğü olarak kabul ettirdiği teknolojik üstünlüğünü yitiriyor.

Fukuyama, Hint asıllı V.S. Naipaul''un İran, Malezya, Endonezca ve Pakistan''daki izlenimlerine dayanarak, vitrinlerde "Sony, Hitachi ve JVC firmalarının ürünleri durdukça, İslam dünyasından korkmaya gerek yok", diyor.

Türkiye''deki dayatmacılar da DGM ve TRT''e ayakta kaldıkça demokrasiden korkmaya gerek yok diyorlar.

Demokrasiyle ekonomi el ele yürür. Ekonomilerini ayakta tutamayanlar, demokrasilerini ayakta tutamazlar.

Naipul''un İslam dünyasında vitrinlerde gördüğünü söylediği ürünlerin hepsi Uzakdoğu ve Japonya''da üretilmiş.

Batı dünyası ekonomik üstünlüğünü giderek yitiriyor.

Aynı şekilde Türkiye''deki dayatmacı güçler de ekonomi, politika ve medyadaki ağırlıklarını bir bir yitiriyor.

Medya deyince Türkiye''de kimsenin aklına Cumhuriyet gazetesi ya da TRT kanalları gelmiyor.

Holding deyince de artık kimsenin aklına Koç holding gelmiyor.

Türkiye''de derin devlete karşılık derin bir millet var.

Derin milletin kültürü, derin devletten oldukça farklı.

Derin devlet dayatmacılığı, derin millet özgürlükleri savunuyor.

Derin devlet Avrupa başta olmak üzere bütün dünyaya kapılarını kapatırken, derin millet bütün dünyayı Kızılelma olarak görüyor.

Derin millet Avrupa''da uç verdikçe, derin devlet gücünü yitirecek.