Bilginin ülkesi olmadığı gibi, doğrunun da ülkesi olmaz. Bilginin doğrusu , doğrunun bilgisi, bütün ülkeleri vizesiz dolaşır. Bilgiyi arayan bilginin, doğruyu arayan doğrunun kaynağı olur. Doğruyu arama ve doğru düşünme peşinde olanlar, bütün insanlığın düşünce ve eylem birikimine yeni boyutlar kazandırırlar. Bu yüzden, başta Amerika, İngiltere ve Çin olmak üzere, bütün ülkelerde, düşünce ve strateji araştırma ve geliştirme kuruluşlarının sayıları hızla artıyor.
*
Başkan İsrafil Kurulay ve Yardımcısı Şükrullah Dolu''nun öncülüğünde, Uluslararası Teknoloji ve Sosyal Araştırmalar Vakfı, UTESAV, kalıcı çalışmalar yapan bir düşünce kuruluşu olma yolunda hızla ilerliyor. Türkiye''de ses getiren çalışmalar yapan düşünce kuruluşlarının sayısı elliyi bulmuyor. Üniversite sayısında olduğu gibi, düşünce kuruluşu sayısında da, Amerikalılar birinciliği kimseye vermiyor. Çünkü, üretim gücü büyük olan ülkelerin, düşünce kuruluşları da güçlü ve çok oluyor.
*
Texsas''ta İslam Merkezi''nin Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Kavakçı, kitaplaşmamış gözlemlerini anlattığı çalışmasında, Amerika''nın büyük üretim gücünün, iki bini bulan düşünce kuruluşlarına dayandığını vurgular. İnsanlığın bilgi birikimin yıldan yıla büyük artışlar gösterdiği bir dünyada, doğru düşünen ve doğruyu arayan düşünce kuruluşları, üniversitelerin bilgi, kamu kuruluşlarının politika işletmelerin de ürün ve hizmet üretme güçlerini, yeniden yapılandırırlar.
*
Dünyanın önde gelen düşünce kuruluşlarının başında, “Yöneylem Araştırması” teknikleri konusunda, öncü çalışmalar yapan “Rand Corporation” gelir. Onlar geliştirdikleri optimizasyon teknikleriyle, savaşta savunma, barışta rekabet stratejilerinde köklü değşimelere yol açtılar. Ülkelerin ürün, hizmet ve bilgi üretiminde başarılı olmaları, dünüşce kuruluşlarından yararlanmalarına bağlıdır. Dünüşce kuruluşu demek, yenilik yapmasını bilmek demektir. Yenilik yapanlar, verimliliklerini artırırlar.
*
Hangi ülkede bulunursa bulunsun, bütün dünyadaki düşünce kuruluşlarına, yalnızca kendi ülkelerini düşünen kurumlar olarak değil, bütün ülkelere katkıda bulunan kurumlar olarak bakmak gerekir. Düşünce kuruluşları, kendi aralarında, dünyanın kaynaklarını en verimli bir biçimde değerlendirmek için yarışmazlarsa, dünyayı kendi ülkeleri için bile yaşanır kılamazlar. Dünyadaki bütün kurum ve kuruluşlar, doğruyu aramada ve doğru düşünmede, çığır açıcı çalışmalar yapmazlarsa, dünya barışına giden yolu genişletemezler.
*
Kurum ve kuruluşların verimliliği artırma çalışmaları, bütün dünyanın yaşama standartlarını geliştirir. Dünyanın neresinde olurlarsa olsunlar, güçlü bir meydan okumayla karşılaşmayan kurum ve kuruluşlar, verimliliklerini artıracak yenilikleri yapamazlar. Sorun, Batılı kurum ve kuruluşların yetenekli olmaları değil, Doğulu kurum ve kuruluşların yetersiz olmalarıdır.
*
Yirmibirinci yüzyılda, ordular, doğal kaynaklar ve finans kuruluşları, alternatifsiz birer güç kaynağı olma özelliklerini yitirdiler.
*
Ülkelerin üretim güçlerinin kaynağında, her gün yeni olmasını bilen, düşünce kuruluşları vardır.
*
Doğruyu arayanlar için, herkes doğrudur.
*
Doğru düşünenlerden kimse zarar görmez.
*
Doğruluk en büyük zengiliktir.
