|
Dünya barışına giden yol Mesnevi"den geçer

Tarihin devlet zoruyla yazılması ve medeniyetin de silah gücüyle inşa edilmesi mümkün değildir. Batı karşısında hiçbir eziklik duygusuna kapılmayan, büyük bir özgüvenle tarihe bakan Yahya Kemal, Türk milletinin tarihini, Malazgirt savaşıyla başlatır. Türklerin kültürü, sanatı, dili ve edebiyatı bin yıllık bir süreçte Anadolu toprağında yoğrulmuştur. Selçuklular Türklerin tarihine giriş dönemi ise, Osmanlılar da yükseliş dönemidir.

*

Osmanlı tarihini gün ışığına çıkarmadan, Avrupa tarihini aydınlatmak çok zordur. Osmanlı milletlerinin tarihi, aynı zamanda Avrupa milletlerinin tarihidir. Balkanlar ve Kafkaslarda Müslümanlık Türklükle, Türklülük de Osmanlılıkla bütünleşmiştir. Nasıl İslamın doğuşu ve yükselişi mucizevi bir biçimde olmuşsa, Osmanlıların başlangıcı ve gelişmesi de mücizevi olmuştur. Osmanlı devleti bir ırkın değil, bir medeniyetin devletidir.

*

Hafta sonunda M.Ü İlahiyat Fakültesi, IRCICA ve İslam Ülkeleri Üniversiteler birliği''nin düzenlediği “İslam Kültür ve Medeniyetinde Osmanlı Devleti ve Modern Türkiye''nin Yeri” konulu sempozyumun değerlendirme oturumuna katıldım. MÜİF Dekanı Prof. Dr. Raşit Küçük''ün yönettiği oturumda, Prof. Dr. Gülfettin Çelik, Prof. Dr. Cafer Abdüsselam ile birlikte, Müslümanların son büyük devleti Osmanlılar''dan yola çıkarak, İslam dünyasının geleceğini tartıştık.

*

Ömrünü Akdeniz''in tarihini araştırmaya adayan F. Braudel''in vurguladığı gibi, Osmanlılar, Doğu Avrupa''ya Balkan milletlerinin dört elle sarıldıkları yeni bir ekonomik, siyasal ve kültürel yapı götürmüşlerdir. Bu yüzden, Türkler 1354 yılında ayak bastıkları Avrupa topraklarındaki varlıklarını, hiç yitirmemden sürdürmüşlerdir. Osmanlı Devleti''nin uzun ömürlü olması, ordularının gücünden değil, her milletin kültürü kendine diyen “millet sistemi”nden kaynaklanır.

*

Anadolu''da yoğrulan Osmanlı insanının, düşünce derinliği, Katip Çelebi''den, gönül zenginliği Yunus''tan, Peygamber Sevgisi, Süleyman Çelebi''den, şiir ustalığı Şeyh Galip''ten, mimarideki büyüklüğü Sinan''dan, musiki duyarlığı Itri''den, tarih sevgisi Naima''dan, coğrafya tutkusu Evliya Çelebi''den, adil yönetimi Kanuni''den ve fetih coşkusu Fatih''ten gelmektedir. Osmanlılar Mekke ve Medine''nin koruyucusu Yavuz gibi, dünyayı bir medeniyete çok, iki medeniyete az görmüşlerdir.

*

Medeniyetlerin savaşmaktan daha çok yarıştığı bir dünyada, bütün ülkelerin Akdeniz dünyasının son “Cihan Devleti” Osmanlı''dan ve onun devamı Türkiye''den öğrenmeleri gereken bir dizi bilgelik vardır. Çünkü, bilgeliğe dayanmayan bilgi toplumlarında, medeniyetler, birbirlerini yok etmek için yarışırlar. Onların elinde bilgi, bilgelikten daha çok toptan yok edici nükleer silahlara dönüşür.

*

Bütün dünya ya barışa çıkan bir yol bulacak ya da savaşa giden yola devam edecektir.

*

Barışa giden yolun sırları Akdeniz''in kutsal kültüründen beslenen Mesnevi''nin beyitleri arasına serpiştirilmiştir.

*

Mesnevi okuyanlar birbirleriyle savaşmazlar.

13 yıl önce
Dünya barışına giden yol Mesnevi"den geçer
Efendimiz’in (sav) Zekatı-1
Milyonlar milyarlar havada uçuşuyor
Sandık başına giderken…
Operadaki Hayalet’in “kehaneti” gerçekleşirse…
Ayasofya’yı açan adama vefa zamanı