|
kadırga"dan portreler

Elimde, şimdi istanbul''un kadırga semtinde oturan, çayeli''nin altıntaş muhtarı veysel kılıç''a tevdî edilen iki takdirname var.. birisinde şöyle yazıyor:

*

“BOR KAYMAKAMLIĞI,

kişiye özel

sayın veysel kılıç, altıntaş muhtarı çayeli

rize''nin güzel ilçesi çayeli''nde görev yaptığım 4 yıllık süre içinde şahsıma gösterdiğiniz yakın ilgi, mesaime yaptığınız değerli katkılarınız için içten teşekkür eder, çalışmalarınızda başarılar diler sevgi ve saygılarımı sunarım

kaymakam

celâl ulusoy”

*

“elimdeki ikinci yazı ise: kara kuvvetleri komutanlığı özel koruma tabur komutanlığı, naldöken-bornova/İZMİR

ailesine özel

koruma tabur komutanlığında vatanî vazifesini yapan oğlunuz, birliğe katıldığı günden bugüne kadar gerek disiplin ve gerekse verilen görevleri yapmada gösterdiği başarı emsallerine örnek teşkil etmiştir..

göstermiş olduğunuz bu başarılardan dolayı kendisini takdir ettim.. bu başarıda kendisinin olduğu kadar siz aile büyüklerinin de payı büyüktür..

bu nedenle size teşekkür eder, saygılarımı sunarım..

tabur komutanı

topçu yarbay

ismail sevinç
dağıtım gereği

-ulş. onb. resul kılıç

-şahsi dosyasına

-ailesine

-hizmete özel

dikkatimi çeken bir husus, kaymakam celâl ulusoy''un çayeli''nden bor koymakamlığına nakledildikten sonra bu takdirnameyi yazmış bulunmasıdır.. demek hizmetler unutulmamış...

ikinci dikkatimi çeken husus,

veysel kılıç''ın oğlu resul kılıç''ın vatani hizmetinde gösterdiği örnek asker olmak vasfı için doğrudan doğruya ailesine yazı yazılmasıdır.. bu yazıda tabur komutanının, asker ocağının ağırbaşlılığı, ciddiyeti, inceliği ve güzelliği tezahür etmektedir.. muhatap doğrudan doğruya ana-babadır.. çünkü bu evlâdı yetiştiren işte o ana-babadır..

*

kadırga''daki bostanî ali camiinde kılınan akşam namazına yetişmek için acele ederken sık sık rastladığım bu emekli muhtar veysel kılıç şimdi de istanbul''da arıcılık yapmaktadır.. bir ciddî, bir hoşsohbet bir dosdoğru âdemdir..

ona sordum:

-bu kaymakam sana niye takdirname yolladı?

-efendim vazifemizi yapmaya çalıştık.. kaymakam bazı hizmetlerimizi beğenmiş olmalı.. meselâ, mahallenin bütün yollarını devletin desteği olmadan, vatandaşlardan çay toplayarak betonlatmıştım.. dikiş-nakış kursu açmış, kumaşlarını istanbul''dan getirtmiştim..

cenaze işlerinde, hastalık işlerinde hep kendi arabamı kullanmışımdır.. bunun gibi şeyler..

-arıcılık nerden aklınıza geldi?.

-arı mubarek bir hayvandır.. ben onu pek severim.. istanbul''a gelince başladım..

-siz arıları seviyorsunuz.. onlar da sizi seviyor mu?.

veysel bey güldü:

-sevmez mi efendim.. o asil bir hayvandır.. seveni tanır.. zaten kimseye zararı olmaz.. bazı insanlar koskoca kangal köpeğinden korkmaz, sevimli arıdan korkarlar.. en çok şaştığım budur!..

sevgili okuyucularım, veysel kılıç''ın şaştığı başka bir şey de şudur.. onun dilinden size aktarayım:

-yolları genişletirken kırılan olmuştur.. darılan olmuştur.. benim bir silâha ihtiyacım olmaz mı? muhtarlık hizmeti dolayısıyle aldığım silâh için 2 bin lira vergi ödedim.. devlet kuyumcudan da 2 bin lira alıyor, muhtardan da.. benden 2 bin alırsan, kuyumcudan 10 bin alması gerekmez mi?. sonra ben vazife yapmışım.. niye benden vergi alıyorsun.. bu devletin bazı işlerine şaşmaktan kendimi alamıyorum..

sevgili okuyucularım, bu milletin mayasını böyle sağlam ruhlu, sağlam yapılı insanlar teşkil ediyor.. onun içindir ki milletimiz daima diridir.. daima canlıdır...

KADIRGA''DA BİR DEMİRCİ
yüzünde kömür karası

elinde demir yarası

kursağında ise

helâl ekmek parası

*

demire şekil veren 40 yıllık demirci ustası ilhan çal şimdi artık nesli tükenmeye yüztutmuş olan demirciliğe develi''de, 6 yaşında çırak girdiği stefan ustadan öğrenmeye başlamış 1968''de de kadırga''da artin usta''nın yanında kalfalığa başlamış 1975''ten beri de istanbul''un meşhur ustalarından birisi olarak kendi dükkânında icrayı sanat eylemektedir..

sorulara verdiği cevaplara bir bakın:

-demircilik zor san''at mı?.

-eskiden zordu.. şimdi fabrika imâlatına döndü..

-demirciliğin sağlığa faydası var mı?.

-çok hareket vermesi.. balyoz sallamak.. ağır demirleri kaldırmak tabii ki bir nevî spor yerine geçiyor.. 56 yaşındayım.. hamdolsun daha doktor yüzü görmedim.. işime âşığım.. demiri çok severim..

-esnaflığın hususî kaideleri var mı?

-işine nasıl bakarsan işin de sana öyle bakar..

-demirciler azaldı mı, ne oldu?..

-demircilik artık bitti.. bununla beraber yine heves edenler çıkıyor.. gençlere tavsiyem ustalarına saygılı olsunlar.. işini mükemmel yapsınlar.. yalanı hiç kullanmasınlar.. dürüstlük en büyük en geçerli prensiptir.. en usta demirci olmaya çalışsınlar..

*

develi şahmelik köyünden olan ilhan usta, ayrıca “osmanlıca türkçe ansiklopedik lügat” müellifi merhum ferid develioğlu''nun hemşerisidir.. bu vesile ile bu büyük lügatçıyı rahmetle ansak yeridir.. bir devirde onun sözlüğünden herkes pek faydalanmıştır.. lügat yazmak ömür törpüsü bir iştir.. fakat bereketi ve fazileti de o kadar çoktur..

ayrıca akıllı insanlar diyarı kayseri''ye ve develi''ye buradan takdirlerimizi sevgilerimizi yollasak hiç de münasebetsiz olmaz sanıyorum sevgili okuyucular.. çünkü bu diyarın insanları sağlamdır, çalışkandır, yurtseverdir..

14 yıl önce
kadırga"dan portreler
BAYDINİÇİ Üniversitesi!
Mülâhaza etmek
Siyasetçileri bürokratlara kurban etmek
Musallada bir sosyolog daha… Vehbi Başer’in ardından
Taşkent’in öbür yüzü