
Son günlerde ünlü şair İsmet Özel"in okuyucu kalmadı diye kızıp şiiri bıraktığı konuşuluyor. Açıklamayı dikkatle okuyunca "şiiri bırakma" işinin aslında zorlama bir yorum olduğu anlaşılmakla birlikte mevcut olmayan okura sitem ettiği de görülüyor. Yine de Özel"in şiiri bıraktığı üzerinden yorumlar ve yazılar peş peşe geliyor.
Şiirin okurunun yok denecek kadar azaldığı; varlığının fark edilmediği doğrudur. Bütün ülkede sayıları birkaç yüz kişiyi geçmeyen çok seçkin bir topluluk takip ediyor şiiri. Elbette bütün şiir yazanları değil. Yalnızca şiiriyle değil; sağlam bir nesirle de kendini ispat etmiş şairler takip ediliyorlar. Zira merak edilmeye değer bir şairin, sanat ve hayat, insan ve toplum, memleket ve dünya hakkında tutarlı ve saygıya değer fikirlerinin de bulunması şarttır. En azından son yüz seneye baktığımızda kendi okurunu oluşturmuş şairlerin ortak özelliğinin bu olduğunu söyleyebilirim.
Okurun, iyi şiire bile ulaşamayacak katar kuşatma altında olduğu bir devirdeyiz. Fakat şair, eserini sadece kendi zamanındaki okurlar için yazmaz; gelecek zamanların okurlarını da gözetir. Hatta en çok onları gözetir. Eserin kalıcı olması için verilen çabanın ardında bu "geleceğin okuru" düşüncesi yatmaz mı zaten? Böyle bakınca okura kızıp şiiri yakmak doğru değildir diyebiliriz.
Peki bir şair yine de günün birinde şiir yazmayı bırakamaz mı? Yazdıklarıyla çağdaşları tarafından şair olduğu tartışmasız kabul edilmiş bir sanatçının "emekliliği" yok mudur? Vardır ve bir şairin son nefesine kadar "şair" olma; şiir yazmaya devam etme iddiasında bulunması da anlamsızdır. Çünkü iyi şiirin "yaş"la da bir münasebeti vardır. Bilginler ve mütefekkirler yaşlandıkça fikirlerinde ve ilimlerinde bir saflaşma, bir elmaslaşma gözlenir genellikle. Aynı şeyi şiirleri için söylemek güçtür. Çünkü şiir, en parlak ve saf zamanlarını şairinin yaşlılık döneminde değil; yüzlerce örneğinde gördüğümüz üzere gençliğinde; bilemedin orta yaş zamanlarında yaşar.
En güncel örnek Sezai Karakoç"tur. Karakoç, bir bilge ve bir mütefekkir olarak 80 yaşını geride bıraktığı şu dönemde neredeyse bütün toplum kesimleri tarafından daha bir saygınlıkla ve dikkatle takip edilir oldu. Ülkemize ve bütün İslam dünyasına yol gösterici fikirleriyle büyük küçük herkesin ilgi odağı durumunda bugün. Hiç televizyona çıkmadığı, hiç demeç vermediği, imza günü düzenlemediği halde bu böyle. Oysa Sezai Karakoç, son şiirini tam 25 yıl önce; 1988 yılında yazıp Diriliş dergisinde yayımlamıştı. O sırada henüz 55 yaşındaydı ve şiiri bıraktığını ilana da lüzum görmemişti.
Demek ki öncesinde işi sağlam tutmuşsanız, son çeyrek asırda hiç şiir yazmadan da zamanın büyük şairi ve mütefekkiri olarak kabul ve saygı görmeniz mümkündür. Siz şiiri bıraksanız da şairlik tacı hep sizinle kalacaktır.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.