Kadim bir tartışma devam ediyor diziler aracılığıyla aile yapısının çökertildiğine dair. Herkes rakip kanala, öteki diziye çöküşte başrol faturasını kesince; o çöküş nasıl yaşanıyor, aile yapısını nasıl etkiliyor, ağız tadıyla doyurucu bir tartışma ortamı oluşmuyor.Reytingi yüksek işler tartışmanın dışında tutulurken, düşük reyting neticesi ekranla vedalaşmak zorunda kalanlara kesiliyor fatura. Ekrana gelen ve gelecek dizilerde tek kıstas çok seyredilmek olduğu sürece daha çok yapılacak bu tartışmalar.Seyirci
Kadim bir tartışma devam ediyor diziler aracılığıyla aile yapısının çökertildiğine dair. Herkes rakip kanala, öteki diziye çöküşte başrol faturasını kesince; o çöküş nasıl yaşanıyor, aile yapısını nasıl etkiliyor, ağız tadıyla doyurucu bir tartışma ortamı oluşmuyor.
Reytingi yüksek işler tartışmanın dışında tutulurken, düşük reyting neticesi ekranla vedalaşmak zorunda kalanlara kesiliyor fatura. Ekrana gelen ve gelecek dizilerde tek kıstas çok seyredilmek olduğu sürece daha çok yapılacak bu tartışmalar.
Seyirci tepkisinin geçmişteki gücü, kanalların bu tepkiler karşısında gösterdikleri tavırlar açısından, çok değil, on yıl öncesini hatırlayınca değişen anlayışı tespit etmek mümkün. Şimdilerde seyirci tepkisi, şikayet, reyting garantisi olarak görülürken; o zamanlar kanallar seyircinin tepkisini çekmeyi asla göze alamazdı.
Erdal Özyağcılar ve Perran Kutman''ın başrolünü oynadıkları Şehnaz Tango, 1994 yılında ekrana geldiğinde 13 bölüm olarak tasarlanmıştı. Göz kamaştırıcı oyunculuk, şiirli diliyle seyircinin beğenisini kazanınca devam edilmesine karar verildi. Şimdilerde 170 bölüm yayınlanmış diziler için reytinge yenildi haberleri yapılırken; o zaman 13 bölüm çekmek için çıkılırdı yola.
Ayakları yere sağlam basan boşanmış bir kadın Şehnaz ile Tango lakaplı uçarı eski eşin hikayesi, boşanmış ailelere dair başarılı bir senaryo idi. Üçüncü sezon sonu Erdal Özyağcılar diziden ayrıldı ama dizi ekibinden ve kanaldan devam kararı geldi. Gerekçe basitti, reytingler yüksekti, Tango gider Şehnaz yeni bir aşka yelken açardı ve akar giderdi hikaye. Fakat cepte görülen garantili reyting ekrandaki hesaba uymadı. Şehnaz''ın akan senaryo gereği evlilik dışı hamile kalmasını seyirci kabul etmedi, kanalı telefon yağmuruna tuttu, reytingler hızla düştü, dizi ekranlara veda etti. O zamanlar seyirci evlilik dışı ilişki, hamilelik gibi konuları yadırgar tepkisini sevdiği diziyi seyretmemekle gösterebilirdi. Ne yapımcılar ne kanallar seyircinin kabul etmeyeceğinden, yadırgayacağından endişe ettikleri yapımları getirmezdi ekrana. Seyirci şikayeti, RTÜK cezası garantili reyting hizmeti görmüyordu o zamanlar.
Diziler toplumu etkilemeden önce birbirlerini etkiliyor. Bir dizinin seyredilme sebebi yanlış yorumlanıp diğer dizilere konu transferi yapıldığında başlıyor etki. Şimdilerde nostaljik dizi kuşağında tekrar seyircisiyle buluşan İkinci Bahar örneğinde olduğu gibi.
Şehnaz Tango, Şehnaz''ın evlilik dışı hamile kalmasının kabul görmemesi neticesi ekrana veda ettiğinde yıl 1997. İkinci Bahar yayına başladığında ise 1998. Yedinci bölümden sonra ekonomik kriz sebebiyle yayınının durdurulması, tekrar yayına başlamasının gecikmesi neticesi, toplamda 37 bölüm yayınlanan dizi, finalini yaptığında takvimler 2001 yılının Ocak ayını gösteriyordu.
Nurgül Yeşilçay''a oyunculuk kapılarını sonuna kadar açan Gülsüm karakterini hatırlarsınız. Yaşadığı hayattan memnun olmayan yaşadığı mahalleden gecekondudan nefret eden sınıf atlama sevdalısı bir kızdı Gülsüm. Üniversitede zengin birini kafalamış ve hamile kalmıştı. Planı basitti çocuğu evlenmeye mecbur edecek yaşadığı hayattan kurtulacaktı. İkinci Bahar''dan sonra dönem dizileri dahil senaryoların vazgeçilmezi haline gelen ''gayri meşru çocuk-yedek baba'' hikayesine İkinci Bahar doğru bir noktadan, eleştiri katsayısı yüksek bir bakış açısıyla yaklaşmıştı. Zor durumda kalan komik duruma düşen Gülsüm nezdinde bu işlere kalkışmayın mesajı veriyordu. Bu sebeptendir ki yadırganmadı, tepki gösterilmedi. O tepkisizlik aynı şablonun farklı alt metinler için kullanılmasını getirdi beraberinde.
Bir dizinin teması çoğalma etkisi göstererek kendinden sonra yayına giren dizileri etkiliyorsa ekranın öte yakasındaki zihinleri de etkilemiş demektir. Normalleştirerek anlattığı hikayeye meşruluk kazandırarak, sıradanlaştırarak.
