|
El mi yaman bey mi yaman halk mı yaman?

Cizre’de olan olayların sıradan bir PKK eylemi olduğunu mu sanıyorlar?

6-7 Ekim olaylarında konu ne ise Cizre’de olanlar da konu odur. Ne zaman Türkiye terör konusunda bir sona yaklaşsa o karanlık eller bizdeki maşalarını da kullanarak bir pislik çıkarıyorlar. Terörle beslenenlerin bu kirli niyetlerini diri tutmak için ne gerekiyorsa yapacaklarını hep söylemedik mi? Evet, söyledik ve bu olanlar hep bunların bir ispatı! PKK’nın Kürt halkının menfaatleri olmadığını Müslüman Kürt’leri öldürmelerinden anlamak çok zor değil. Demek ki neymiş? PKK’nın ve onun arka bahçesi BDP ve HDP’nin derdi hiçbir zaman Kürt’ler değilmiş…

HDP, Cizre’de olanları neden kınamıyor? Neden kınasınlar ki zaten istedikleri bu ve işlerine geliyor…

Ne demiştik; ABD ve Batı, çözüm sürecini bizim başarıyla yürüteceğimizi hesaba katmadı. Geçmişten gelen alışkanlıkları üzere, bizim bu süreci elimize yüzümüze bulaştıracağımızı sandılar. En büyük yanılgılarıysa halkı kışkırtarak polis ve askerle karşı karşıya getirip bir çatışma ortamı yaratmayı hedeflemeleri oldu. Ve başarılı olmadı bu karanlık eller? Tabi ki, hayır! Ve bu sefer tutmayan oyunları karşısında hayretler içindeler.

Malum, muhalefetimiz bu sürece hiçbir zaman sahip çıkmadı. CHP lideri Kılıçdaroğlu milyonların önünde bir televizyon kanalında; “Çözüm süreci için 17 maddelik önerimiz var.” deyip, bu 17 maddeyi unuttuğunu söyleyecek kadar bu sürece sahip (!) ve destek (!)

“Paralel medya ve Kandil görüşme halinde” söylentilerini hepimiz biliyoruz. Demirtaş “Fethullah Gülen örgüt değildir” diyor. Ekrem Dumanlı, dünya liderlerine mektup yazıp şikayette bulunuyor.

Kim gibi? Hatırlarsanız Kılıçdaroğlu gibi…

Paralel medya ve malum medya halkı kışkırtmak için attığı manşetlerle devletin Cizre’de ağır bir müdahale yapıp orada iyice olayların büyümesi için ellerinden geleni yapıyor…

ABD’li gazeteci
William Engdahl'a
, Gülen’in okullarını CIA yönetiyor diye söylemesini de Recep Tayyip Erdoğan istemiştir herhalde(!)

Tabi canım ne ittifak var nede söz birliği(!)

Gerçekten son iki yıldır ülkemiz tüm halkıyla birlikte, “İstiklal ve İstikbal” mücadelesi verdi, veriyor.

Gezi’de ve geçen zaman içinde hiç vazgeçmeyeceklerini söylemiştik.

Burada konu Ak Parti meselesi değil, burada konu milletin vesayet ve darbelerden medet umanlara karşın, demokrasi ile dik duruşudur.

İşte o karanlık güçleri asıl çıldırtanda bu! “Nasıl olurda iki yıldır oynanan bunca oyunlara rağmen Türkiye’yi karıştıramadık ve halkı sokaklara döküp iç savaş çıkaramadık?” diye oturdukları yerde sinirden çıldırıyorlardır.

“Ne yaptıksa olmadı, bozamıyoruz huzurlarını, artık eskisi gibi Türkiye üzerinde hâkimiyetimiz yok!” diye çıldıran bu güçler iyice çıldırıp, kontrollerini kaybedip üstümüze füze atarlarsa hiç şaşırmayacağım.

Bu millet neyin ne olduğunu biliyor. Ülkesini dışarıya şikâyet eden muhalefetin çözüm sürecine ne kadar destek verdiğini yada vermediğini anlayacak kadarda abdaldır.

Kendini destekleyenlerin ölüsüne sahip çıkıp, desteklemeyen halkın ölüsünü ağzına almayanları da çok iyi bilir. Mavi Marmara şehitlerine helva bile kavurmayan cemaat ahçısının “özgürlük aşuresi” pişirmeleri de ayrı bir komedya…

Fakat bu zihniyettekiler şunu unutmasınlar.

Yapılan araştırmalarda halka; “ Kime asla oy vermezsiniz?” denildiğinde, CHP seçmeni “Asla Ak Parti’ye oy vermem!” cevabını veriyor. Yani “Ak Parti’den başka herhangi bir partiye oy verebilirim…” anlamına geliyor bu.

Kaldıki, 2011 seçimlerinde MHP barajın altında kalmasın diye birçok CHP seçmeni, MHP’ye oy vermişti. Ve 2014 seçimlerinde MHP seçmeninin CHP’ye oy vermesi gibi...

Fakat Ak Parti seçmenine aynı soru sorulduğundaysa, Ak Parti seçmeni; “Asla Ak Parti’den başka bir partiye oy vermem!” cevabını veriyor.

Bunun ne anlama geldiğini de seçimlerde, sandıklardan çıkan sonuçlardan görüyoruz. Halk için Recep Tayyip Erdoğan hala lider ve Davutoğlu ve hükümeti de Erdoğan zihniyetinin devamını sürdürecek olanlardır…

Sosyoloji bilenler bilir; bir akımda, bir ideolojide aktörler, liderler önemlidir ama zihniyet asıl olandır. Liderin önemi, o ideolojiyi, zihniyeti insanlara sürekliliği sağlayacak şekilde benimsetmesidir.

İşte bugün halkın benimsediği bir lider var ama ondan dahada önemlisi o liderin halka benimsettiği, sevdirdiği zihniyet ve ideolojidir.

Halkın kendisini bulduğu ve yolunu açtığına inandığı liderler, zihniyetin devamını sağlamış demektir. İşte bugün Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde Ak Parti’nin yaptığı da budur!

Bizdeki maşalar ve o karanlık eller ve güçler hala aktörlerle uğraşıyorlar. Sanıyorlarki şu saatten sonra da Türkiye’de aktörler değişse veya gitse zihniyet ve ideoloji de yok olup gidecek!

Olsa dükkân sizin ama eski çamlar bardak oldu artık…

Artık bu halk, ideolojisine ve zihniyetine sahip çıkarak aynı zamanda bunu sağlayan liderlerin de sahip çıkıyor.

Bu yüzdendirki, iki yıldır defalarca yapılan darbe girişimleri tutmuyor.

Aynı şey CHP içinde geçerli…

Onlarda zihniyet olarak halka iktidar olma gayretleri olmadıklarını öyle bir benimsettiler ki, halkta sandıkta gereğini yapıyor. Ve CHP’de aktörler yani liderler değişse de zihniyet aynı olduğu için sonuçlar değişmiyor.

Tabi CHP bunun farkında mı? Tabi ki, hayır!CHP kendi parti içine ha bire yeni aktörler alarak farklı sonuçlar elde edeceğini sanıyor.

Çarşaflıya rozet takmak gibi…

Emekli eski müftüden vekil yapmak gibi…

Ekmelettin İhsanoğlu’nu Cumhurbaşkanı adayı yapmak gibi…

Cemaatle ittifak yapmak gibi…

Halkın inançlarına saldıran vekillere kol kanat germek gibi…

Refah Partisi kökenli kişileri partiye almak gibi…

Atatürk’e mevlitler okutturmaya başlamak gibi…

Halka makarnacı, kömürcü damgası vurmak gibi…

Gibi… Gibi… Gibi…

Yani bir sürü “gibi” işte…

Fakat halkın aklıyla dalga geçmemek gerektiğini bilmediği hatta hala öğrenemediği gibi, bu halkın zihniyetinin ne olduğunu da bilemeyecek kadar kör- sağır bir dünyanın içinde debelenip duruyorlar.

Konu öncelikle zihniyet ve sonrasında bu zihniyeti taşıyan, tebliğ eden liderdir efendiler!

Ama tabi kime anlatıyoruz ki…

İşte son iki yıldır aşılamayan şey zihniyettir, kişiler değildir. Kişiler halkın ruhuna, aklına, vicdanına hitap edememiş olsaydı biz çoktan karışmıştık…

Pardon karışmamıştık; o kişiler kendileri geçmişte olduğu gibi bırakıp çoktan gitmişlerdi.

Peki, bu malumlar vazgeçecekler mi?

Tabiî ki hayır!

Peki, biz yani “millet” dik durmaktan vazgeçecek mi?

Tabiî ki hayır!

Son iki yılda “El mi yaman bey mi yaman halk mı yaman” açık seçik yaşıyoruz…

Eskiden hep eller yamandı ve o ellere el pençe divan duranların şimdi halkın yamanlığı karşısında çıldırışlarını seyrediyoruz…

Evet, eski beyler Türkiye’nin artık eski Türkiye olmadığını anlasalar iyi olur…

Zira artık eller değil halk ta kendisi yaman…

Artık anlayana…

#sevda türküsev
#cizre
#cizre pkk
9 yıl önce
El mi yaman bey mi yaman halk mı yaman?
Kulis"te neler yaşandı
Vaatler
Türkiye’nin tezlerini kim anlatacak…
Enflasyon ile mücadelede beklentileri kırmak ve fiyat yapışkanlığının önüne geçmek
Cari açık ve Gabar’dan gelecek 3,2 milyar dolar