ANAP''ın İzmir belediye başkanlığına münasip gördüğü eski vali, eski bakan Kutlu Aktaş, lâikliğinin sorgulanacağını rüyasında görseydi inanır mıydı acaba? Aklına bile gelmeyen başına geldi Kutlu Bey''in; ülkemizin öndegelen lâiklik savunucuları kendisini yeterince lâik bulmuyorlar...
Sebebi, Kutlu Aktaş''ın seçimden sonra hayatını birleştireceği Sema Ramazanoğlu ile ''dini nikâh'' kıydırdığının duyulması... Kutlu Bey ve müstakbel eşinin dini nikâhının Ortaköy Camii imamı tarafından kıyıldığı duyulduğundan beri, bu durumu ayıplamayan basında pek az yazar kaldı...
Ayıplamaların haksız olduğuna inanıyorum ben; bu inancım Kutlu Aktaş''ın kendisini ayıplayanlardan daha keskin bir lâik olduğunu bilmemden kaynaklanıyor. Nitekim, Kutlu Bey, muhtemelen hiçbir dahli bulunmayan ''dini nikâh'' haberi çıktığı ve yayıldığından beri pek konuşmuyor. Bu konuyu ele alıp çifti yadırgadığını ve kınadığını yazanlarla Sema Hanım tek tek görüşüp yaptıklarının doğru olduğunu anlatmaya çalışıyor... Sema Ramazanoğlu''nun olayın ''birliktelik'' biçiminde yansıtılmasına da itiraz ettiği görülüyor...
"Gazete haberlerine inanma" diyenlere bir kez daha hak vermemizi gerektiren bir durumla karşı karşıya olduğumuza hiç kuşku yok. Gazetelerin pazar günü verdikleri ''Şamdan'' veya ''Gala'' eklerine, ''Klips'' türü sosyete dergilerine baktığınızda adı sık sık karşınıza çıkan biri Sema Ramazanoğlu. Sadece o değil, yetişkin oğlu Ali Ramazanoğlu da öyle. Özellikle Ali Bey''in bugüne kadar adının birlikte anıldığı mankenlerin sayısını hesap etmek zor. Bu tip haberlere itibar edilmemesi gerektiğini öğrenmek için Sema Hanım''ın Kutlu Bey''le ''dini nikâh'' olmaksızın biraraya gelmekten kaçmasını beklemek gerekirmiş...
Kutlu Aktaş, ilk eşini İzmir valiliği sırasında kaybetti. İzmirliler, yerel basın sayesinde, valilerinin eşine olan sevgisini hastalık boyunca yakından izleyebildiler. Vefat sonrası Kutlu Aktaş''ın duyduğu acı âşikârdı. Yeni bir evliliği hiç düşünmez gibiydi. Nitekim, Sema Ramazanoğlu ile ikinci evliliğini yapacağı gazetelere yansıdığında, Kutlu Bey''in "Kızımdan izin aldım" açıklaması da duyuldu.
Nedendir bilinmez, ama Turgut Özal''ın elinden tuttuğu valilerdendi Kutlu Aktaş; uzun yıllar Özal''ın memleketi Malatya''da valilik yaptı. Onu İzmir''e getiren de Turgut Özal''dı. Mesut Yılmaz da onu sahiplendi, İstanbul''a vali arandığında Kutlu Aktaş''ı o göreve uygun buldu. İçişleri bakanlığına bağımsız birinin atanması gerektiğinde Mesut Yılmaz''ın tercihi yine Kutlu Aktaş oldu. Kutlu Bey son görevinde bir hata yapmış olmalı ki, kendisi milletvekili olmakta ısrar ettiği halde, Mesut Bey, İzmir''e belediye başkan adayı olarak gönderdi Kutlu Bey''i... Hatası, başı sonradan derde giren işadamı Korkmaz Yiğit''le yaptığı telefon konuşmasını teybe kaydetmesi olabilir mi? Teyp meraklılarını siyasiler sevmez çünkü...
Öyle anlaşılıyor ki, Kutlu Aktaş, şu sırada seçim kampanyası yapıyor olmasa Sema Ramazanoğlu ile hemen nikâh kıyacak; ancak kampanya sırasında evlilik hem stratejik olarak doğru değil, hem de İstanbul''un ünlülerinden müstakbel eş için epey zahmetli olabilir. Birbirlerini sıkça görecekleri için, çift, ''dini nikâh'' formülünü bulmuş olmalı. Daha önce Hülya Avşar''ın bile başını ağrıtan ''dini nikâh'' konusu, şimdi Kutlu Aktaş için ciddi bir sorun...
Benim "Formül Kutlu Aktaş''ın değildir, Kutlu Bey kendisini eleştirenlerden daha keskin bir lâiklik anlayışına sahip" dememin bir temeli var. Kutlu Bey, 28 Şubat''ın en koyu günlerinde, önce vali sonra bakan olarak, kendisinden beklendiği gibi davrandı. Buna kendisini yakından izleyen herkes tanıklık edebilir...
Bu konuda tanıklığı muteber olacaklardan biri Kutlu Aktaş''ı valilik döneminden tanıyan Selahattin Kaya. Önce Beyoğlu, sonra İstanbul müftüsü sıfatını taşımış olan Selahattin Kaya, daha uzun yıllar bu görevini sürdürebilecek bir yaştayken âniden emekliye sevk edildi. Anladığım kadarıyla, sevilen müftünün emeklilik kararını verenler sebebi açıklamakta zorlanmışlar.
Altınoluk dergisinin son (Mart 1999) sayısında Selahattin Kaya ile yapılmış, 28 Şubat''ta olanlara da ışık tutan, bir mülâkat yer alıyor. Kısa süre içerisinde İstanbul''da tam dörtbin Kur''an Kursunun kapatıldığını anlatıyor Selahattin Bey... Mülâkatın 28 Şubat uygulamaları bölümünde en fazla adı geçen kişi İstanbul''un valisi... Yani Kutlu Aktaş... Başka hiçbir şey bilmesem, sadece Selahattin Kaya''nın anlattıklarından, Kutlu Aktaş''ın lâiklik anlayışının eleştirenlerin hasretini çektikleri tek parti dönemini andırdığına tanıklık edebilirim...
Mülâkatın bir yerinde, "Vali, kapatılan Kur''an kursları için tören düzenlemeyi teklif etti" diye anlatıyor Selahattin Bey; "Aman vali bey" demiş, "Müftünün görevi Kur''an kursu açılışı yapmaktır, kapanış törenine katılmak değil..." Kutlu Aktaş kapattığı Kur''an kursu için tören yapmayı düşünen biri sizin anlayacağınız...
Bu ''dini nikâh'' tartışması kabak tadı vermeye başladı; Kutlu Aktaş''ı ''dini nikâh'' kıydırdı diye kıyasıya eleştiren meslektaşlar bu konuda benim tanıklığıma itibar etsinler: Kutlu Bey aynen sizin bildiğiniz gibi; Sema Hanım ise galiba bildiğiniz gibi biri değil...
