Çocukluğunda ona “Ahtapot” lakabını takmışlar.
Doğrusu, kehanet gibi bir lakap!
*
Nasıl mı?
Baronsal Gladyo’nun medya masasında yıllardır teknik direktörlük yapıyor.
Bu gizli görevinin “Ahtapot’un Kolları” misali bir işlevi var!
*
İşbirliği yaptıkları, devraldıkları, yetiştirdikleri ve devşirdikleri saymakla bitmez…
Candaş’ın da, Truva Yandaş’ın da kuklacısıdır!
Nagehan ile ROK’u pışpışlamadan duramaz.
“Muhafazakâr” mahalleden ilk devşirdiği şahıs, günümüzde Hürriyet’i yönetiyor.
Bir diğeri, vaktiyle Mister “Dedi Ki” rolündeydi; yatay geçiş sonucu “şanlı muhalif” takılan gazetenin köşe kadılığını yapıyor, epeydir…
*
Ahtapot, kaçak vaziyetteki Paralel devşirmelerini bile boş bırakmaz…
T24’teki röportajda “Londra’ya her gittiğimde görüşüyorum” dediği, Eyüp John Sağlık mesela…
Hani şu, Doğan Medya’sında prenslik yaparken iki gazete birden batıran kifayetsiz muhteris!
Onun “aslında ne yaptığını” çözemeyen…
Turkish Media’yı “doğru okuyamaz!”
Hürriyet ile yollarının ayrılmış olması da, sizleri zinhar yanıltmasın…
Şöyle ki…
Tam 12 yıl önce Hürriyet’in yayın yönetmenliği görevinden alınması, asli vazifesinde bir değişikliğe yol açmamıştı!
Tersine: Ahtapot’un Kolları daha ziyade yayıldı!
İki haftadır ekranlarda “Cengiz ile Ahtapot” adlı programın Espresso’cu Ahtapot’u sıfatıyla boy gösteriyor.
Mister Ahtapot, kendisini İnsan-at Bahçesi’ndeki “Bukalemun” olarak tanımlıyor…
“Dansözlük yaptım ve bu gocunacak bir şey değil” cümlesi de ona ait!
Ahtapot Bey, derin medya vazifesi gereği bazen Nesrin Topkapı’ya dönüşür; bazen de Cambaz Carl Wallenda olur!
Hedonist Ahtapot, nereden koştuğunu şöyle anlatıyor:
“Paris’te yaşarken, 1974’te ‘Venedik’te Ölüm’ filmini seyredince o gün karar verdim…
Dedim ki: İzmir Kahramanlar’da bir matbaa işçisinin çocuğu olarak doğdum. Bir burjuva olarak ölmek istiyorum. Bunu başarabilirsem kendimle gurur duyacağım…”
*
Peki, ne oldu?
Mister Ahtapot, “hedeflerini bile aştı!”
“Burjuva” ne kelime; gün geldi, Komprador Burjuvazi’nin medya karargâhını ona teslim ettiler.
Daha doğrusu, gurusu Güneri Nicholson’dan devraldı!
“Sonradan Görme” Burjuva, nihayetinde şu istasyona vardı:
“Tansu’ya da söyledim. Cenaze törenimin Kilisede yapılmasını istiyorum…”
Dahası: Papa Muhibbidir…
Deistleri de çok seviyor…
LGBTİ propagandasını ise günlük spor niyetine yapıyor.
Şimdilerde Londra’da kaçak yaşayan FETÖ’cü Akın İpek’in Bugün’ünde çıkan (27 Nisan 2014) röportajda; bakınız, ne demişti:
“28 Şubat sürecinde Alaeddin Kaya’yı, onun isteğiyle Çevik Bir ile buluşturdum. Çevik Paşa’yı telefonla aradım. Ona Gülen’i övdüm…”
Çevik Bir’e tankları yürüttüren mi; Komprador Burjuvazi’nin Baronu İzhak Alaton idi!
Paralel Kaya ile Cuntacı Bir, hak ettikleri şekilde mahpusta…
28 Şubat darbe sürecinde “ağızlara laik” doldur boşalt manşetler atan Bukalemun Yayın Yönetmeni ise “Cengiz ile Ahtapot” ekranında espresso içerek keyif çatıyor.
T24’teki röportajda “Hadi Uluengin ve Cengiz Çandar güzellemesi” icra ederken, Hazal Özvarış’a aynen şöyle diyor:
“Öcalan ile ilk söyleşi, bu gazetelerde (Doğan Medya) oldu. O gazete (Milliyet) kapatıldı. Ben de Hürriyet’ten Hadi Uluengin’i göndermiştim. Ama M. Ali Birand bizden bir gün önce davrandı. Biz de röportajı yayınlamadık.” (24 Aralık 2021)
*
Uluengin’i, bundan otuz sene önce Hürriyet’e yazar yapan Mister Ahtapot’tur.
Uluengin, 1991-2012 yıllarındaki Hürriyet döneminden sonra; Paralel’in fonladığı Taraf’ta köşe yazdı.
1978-79’da Aydınlık’ın Brüksel temsilciliğini yapan Hadi, 10 Haziran 2012’deki bir röportajda “Cemaat yerine, Camia denilmeli” diyordu, Paralel Yapı için…
Birkaç gün önce, Ahtapot Bey üzerinden Hadi bahsi açıldığında…
Çok tecrübeli bir meslektaşımız, bu satırların yazarına aynen şöyle dedi:
“NATO’nun merkezi Brüksel’de uzun bir süre gazetecilik yapan Hadi’nin Kızıl Tugaylar üyesi olduğunu biliyor muydun? Üstelik Yüzbaşı rütbesi taşıyordu!”
1980’lerde İtalya’da “Kızıl Tugaylar” üyelerinin isimleri yayınlandığında; Ahtapot’un çok sevdiği bu Liberal Yazar’ın ismi de deşifre olmuş, ancak itina ile örtbas edilmiş!
*
1978’de Aldo Moro’yu önce kaçırıp sonrasında öldüren Kızıl Tugaylar’ın, Gladyo’nun “sol bayrak” gösteren “kontra” bir örgütü olduğunu bu sütunda çok yazdık.
*
20 sene Brüksel’deki NATO merkezinde çalışan Cemre Birand’ın rütbesi “Albay” idi.
Eşi Memdali, Milliyet’in Brüksel Temsilcisiydi…
“Vaktiyle, Mehmet Ali Birand’ın CNN Türk’e getirilmesini sağlayanın kendisi olduğunu” gururla söylüyor, Mister Ertuğrul Ahtapot Özkök!
