Anayasa Mahkemesi Başkanı Ahmet Necdet Sezer''in henüz cumhurbaşkanı seçilmediği, ama 3. turda seçilmesine yetecek sayıyı bulduğu şu dakikada Sezer''in ismine nasıl ulaşıldığı önemli olmayabilir.Ama, Ecevit önemlidir. Dolayısıyla Ecevit''in söylediği şeyler de önemlidir.Hatırlarsınız, Taha Akyol "Asker, cumhurbaşkanı seçimiyle ilgilenmiyor" mealinde bir yazı yazmıştı. Ardından, Genelkurmay''ın Türk Silahlı Kuvvetleri''nin cumhurbaşkanı seçimiyle çok yakından ilgilendiğini anlatan açıklaması geldi.Bu
Anayasa Mahkemesi Başkanı Ahmet Necdet Sezer''in henüz cumhurbaşkanı seçilmediği, ama 3. turda seçilmesine yetecek sayıyı bulduğu şu dakikada Sezer''in ismine nasıl ulaşıldığı önemli olmayabilir.
Ama, Ecevit önemlidir. Dolayısıyla Ecevit''in söylediği şeyler de önemlidir.
Hatırlarsınız, Taha Akyol "Asker, cumhurbaşkanı seçimiyle ilgilenmiyor" mealinde bir yazı yazmıştı. Ardından, Genelkurmay''ın Türk Silahlı Kuvvetleri''nin cumhurbaşkanı seçimiyle çok yakından ilgilendiğini anlatan açıklaması geldi.
Bu açıklamadan sonra Ecevit, Genelkurmay Başkanı ile son derece olağan (Ecevit öyle diyor) bir görüşme yaptı.
Bir-iki gün geçti, gazeteler "Zirvede 4 isim" manşetleri attı. Çakmakoğlu, Cem, Haberal ve Turan''ın manşetlerdeki saltanatı bir gün bile sürmedi. Ecevit, Sezer''i cumhurbaşkanı adayı ilan etti.
Ertesi gün, Ecevit''in şu fevkalade önemli cümlesi Hürriyet''in sürmanşetine çıktı:
"Cumhurbaşkanlığı için aday belirlerken askere danışmadım."
Aman, ne cesaret! Ne dirayet!
Ecevit''in askere danışmadan karar vermesini takdir etmekle beraber, içimden bir ses bu sözün başka bir gerçeği ifşa ediyor olabileceğini söyledi.
Sorular sordum.
Ecevit, niçin durup dururken "Sezer''i askere danışmadan buldum" desin?
Ecevit bu sözüyle, "Her zaman askere danışırdım, bu sefer danışmadım" mı demek istiyor acaba?
Futbolcular faul yaptıkları zaman "Ben yapmadım" der gibi ellerini havaya kaldırırlar.
Acaba Ecevit''in "Askere danışmadım" demesi de öyle bir şey mi? Hakemi yanıltmak için mi "Danışmadım" diyor?
Belki de herkes, Türkiye''yi siyasi işlerin askere danışılarak yapıldığı bir ülke olarak görüyor. Ecevit''in de askere danıştığı farzediliyor. Ama, Ecevit, askere danışmadı ve bu gerçeğin bilinmesini istiyor. Bu yüzden "Askere danışmadım" deme ihtiyacı hissediyor.
Necdet Sezer, eğer olacaksa, böyle deli saçması soruların, böyle garip tutumların son derece tutarlı ve mantıklı sayıldığı bir ülkenin cumhurbaşkanı olacak.
Ecevit''in veya Sezer''i Ecevit''e ''tavsiye'' edenlerin zihinlerindeki cumhurbaşkanı modeli Korutürk müdür, Sunay mıdır bilemem.
Dışarıdan görünen şu: Birçok milletvekili, "Hukuk" kelimesi Türkiye''de bir anlam ifade etsin, düşünmek, konuşmak, yazmak, siyaset yapmak yasak olmasın diye Sezer''e destek veriyor. Sezer''in geçen yıl bu vakitlerde yaptığı konuşmayı ''senet'' kabul ediyor.
Umarım Sezer, (Eğer olursa) cumhurbaşkanı olduğunda, o vekilleri pişman etmez.
Bir kıssacık
Bir kasaba veya köy ilkokulu. Öğretmen, öğrencilere sesleniyor: "Kim bana güzel bir kızılcık sopası getirecek?"
Öğrencilerden biri parmak kaldırıyor.
"Ben getiririm öğretmenim."
Ertesi gün, güzel bir sopa getiriyor çocuk. Saygılı bir şekilde, sopayı öğretmenine takdim ediyor.
Öğretmen, sopayı alıp inceliyor. "Aferin oğlum" diyor, "Sopan çok güzel. Aç bakayım elini."
Bu kıssadan nasıl bir hisse almak icap ettiğini takdirlerinize bırakıyorum.
