6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunundaki amaçlar ile sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerezler kullanılmaktadır. Detaylı bilgi için çerez politikamızı inceleyebilirsiniz.

Makus talihin döndüğü yer: Sakarya
- Twitter'ta paylaş
- Facebook'ta paylaş
- BiP'te paylaş
- Telegram'da paylaş
- Whatsapp'ta paylaş
- Pinterest'te paylaş
- Flipboard'da paylaş
- E-posta gönder
- Milli Mücadele Başlarken
- Meclis Ankara'da açılıyor
- Savaşın seyri
Milli Mücadele Başlarken
Mondros Ateşkes Antlaşmasından sonra Anadolu'da işgal hareketi başladı. Güneydoğu'ya Fransızlar, Akdeniz'in bir kısmını İtalyanlar girerken, Ege'de Yunan işgali başlamıştı. Anadolu'da Yunan Ordusuna tepki büyüktü. İzmir'in işgaline karşı gösterilen tepkiler yurdun dört bir yanına yayıldı. Mustafa Kemal, Kazım Karabekir, Ali Fuat Cebesoy gibi Osmanlı paşaları işgallere ses çıkarmak ve direniş hareketini başlatmak üzere Amasya Genelgesini yayınlayacak, daha sonra üst üste kongreler düzenleyerek yurdun dört yanından temsilcileri Erzurum ve Sivas'a davet edecekti.
- Sivas Kongresinde alınan kararlarla birlikte İstanbul'daki Meclis-i Mebusan tekrar açıldı. Ancak Meclis'in Misak-ı Milli kararlarını alarak, işgallerin karşısında durmasından rahatsız olan işgalci İngiliz ordusu önce İstanbul'u işgal etti, daha sonra Osmanlı Mebusan Meclisini kapattı. Mebusların bir çoğunuysa tutuklayarak sürgün etti.

Meclis Ankara'da açılıyor

İstanbul'daki Meclis'in kapatılması üzerine Anadolu'da yeni bir Meclis'in kurulmasına karar verildi ve 23 Nisan 1920 günü Ankara'da Büyük Millet Meclisi açıldı. Bu andan itibaren Milli Mücadele Ankara'daki Meclis eliyle yönetilecekti. Meclis önce düzensiz bir şekilde savaşan Kuva-ı Milliye hareketlerini tek çatı altında düzenli bir ordu olarak dizayn etme yoluna gitti. Düzenli bir ordu karşısında başarı kazanmanın yolu, düzenli bir ordudan geçiyordu.
- Doğu cephesinde Ermenilere karşı Kazım Karabekir'in kazandığı başarılarla doğu sınırı güvence altına alındı. Ancak Anadolu'daki en büyük silahlı güç o gün için Yunanlılardı. Yunanistan'ın niyeti İzmir ve çevresini alarak Büyük Yunanistan'ı ilan etmekti. Bu hedefe ulaşmak için İzmir'den başladıkları işgal hareketini kısa sürede diğer illere yaymaya başladılar. Anadolu'da en büyük direniş hareketi de Yunanlılara karşı gösterildi. Ege dolaylarındaki Kuva-ı Milliye hareketleri güçlüydü ancak Yunan ordusunun ilerleyişini yavaşlatıyor, tam anlamıyla durduramıyordu. Düzenli bir ordu ihtiyacı en çok burada görüldü.

Savaşın seyri

Ağustos 1921'e gelindiğinde Anadolu'da yürütülen Milli Mücadele hareketi zor durumdaydı. Kütahya-Eskişehir Muharebelerinden sonra bir süre duraklayan Yunan ordusu, hazırlıklarını tamamladıktan sonra 23 Ağustos 1921 günü Sakarya Irmağı’nın gerisinde bulunan Türk mevzilerine saldırıya geçtiler. Taraşararasında çok şiddetli çarpışmalar oldu. Yunan saldırıları kıtalarımız tarafından ağır kayıplar verdirilerek durduruldu. Buna rağmen takviyeli Yunan kuvvetleri önemli mevzilerimizi ele geçirerek Polatlı’ya kadar yaklaştılar. Bazı yerlerde Türk savunma hatları yarıldı, birlikler arasında bağlantı koptu. Yunan taarruzu başarılı bir şekilde gelişti. Türk ordusu yer yer geri çekildi.
- Ancak Türk Ordusu kısa sürede toparlandı ve destansı bir savunmayla taarruz halindeki Yunan ordusunu bölge bölge püskürmeye başladı. Elde edilen bu üstünlük üzerine 10 Eylül 1921 tarihinde taarruz sırası Türk Ordusuna geçmişti. 11 Eylülde bu saldırı bütün cephe boyunca yayıldı ve Yunanlılar 12 Eylül günü bulunduğu yerlerden sökülüp atıldı. Büyük bozguna uğrayan Yunanlılar, perişan bir durumda Sakarya Irmağı’nın batısına çekildi. 13 Eylül 1921’de Sakarya’nın batısına atılan düşman takip edilerek Eskişehir’e doğru kovalandı. 22 gün 22 gece süren Sakarya Meydan Muharebesi Türk Milleti’nin varını yoğunu orduya vermesiyle zaferle sonuçlandı.








