Tarım Bakanlığı, işlenmeyen tarım arazilerini mülkiyet hakkına dokunmadan üretime kazandıracak. Hisselilik, ihtilaf, göç veya başka sebeple üst üste iki yıl işlenmeyen arazi kiralanacak.
Türkiye geneli 81 ilde 2.1 milyon futbol sahası büyüklüğünde 1.5 milyon hektarlık tarım arazisinin atıl durumda olduğu ve ekilip biçilemediği belirlendi. Yapılan hesaplamalara göre bu alanın yeniden üretime kazandırılmasıyla ekonomiye yıllık 14 milyar TL katkı sağlanacak ve vatandaşın pahalıya ürün yemesinin de önüne geçilecek.
Köyde yaşayanlara kiralanacak
Kiralama, öncelikle arazinin bulunduğu yerdeki köylülere ya da sivil toplum kuruluşları ve meslek odalarına yapılacak. Arazilerin kira bedelleri ve kiralayanın yetiştirebileceği ürünler internetten ilan edilecek. Tarım Bakanlığı, 5 Nisan 2023 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanan "Orman Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun" çerçevesinde sözleşmeli üretimi özendirmek için atıl durumda bulunan tarım arazilerinin mülkiyet hakkının özüne dokunmaksızın üretime kazandırılmasını kararlaştırdı.
Yeniden üretim başladı
Yeni düzenlemeye göre bakanlık, Hazine arazileri hariç mülkiyeti kişilere ait olup hisselilik, mülkiyet ihtilafı, parçalılık, tarımsal faaliyete son verilmesi, göç veya başka bir sebeple üst üste iki yıl süreyle işlenmeyen tarım arazilerinin üretime kazandırılmasını amaçladı. Sabah'ın haberine göre, bakanlığın yürüttüğü Tarım Arazilerinin Kullanımının Etkinleştirilmesi (TAKE) Projesi kapsamında bugüne kadar nadasa bırakılan ya da atıl durumdaki yaklaşık 4.5 milyon dekar alanda tarımsal üretim başladı.
Gençlere üretim teşviki
Son 3 yıllık süreçte 505 milyon lira bütçeyle yaklaşık 3.4 milyon dekarda ekim, dikim ve aşılama çalışmaları yapılarak hedefe ulaşıldı. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Tarım ve Orman Bakanlığı'na bağlı Devlet Su İşleri (DSİ) Genel Müdürlüğü'nde tarım sektörü temsilcileriyle buluştu. Tarımda reform döneminin başladığını söyleyen Yılmaz "Gençlerin kent çeperlerinde üretim yapması teşvik edilecek.
Hangi ölçekte olursa olsun aile işletmeciliğini de mutlaka korumamız, desteklememiz gerekiyor. Kırsal alanda sosyal desteklerimizle tarımsal desteklerimizin birbirini tamamlayıcı bütünlük arz eden bir şekilde ele alınması son derece önemli" dedi
