Bakan Işıkhan duyurdu: Bir SMA ilacı daha geri ödeme listesine alındı

21:1626/04/2025, Cumartesi
G: 26/04/2025, Cumartesi
Diğer
Bakan ışıkhan, sağlıkta erişim, güvence ve dijital takip alanlarında atılan adımları paylaşarak yeni müjdeleri duyurdu.
Bakan ışıkhan, sağlıkta erişim, güvence ve dijital takip alanlarında atılan adımları paylaşarak yeni müjdeleri duyurdu.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Prof. Dr. Vedat Işıkhan, 818'i yurt içi ruhsatlı, 91'i yurt dışından olmak üzere toplam 909 kanser ilacının geri ödeme listesine alındığını açıkladı. Bakan Işıkhan ayrıca bir SMA ilacının daha geri ödeme kapsamına alındığını da söyledi. Işıkhan, eczanelerden temin edilen bilgisayarda tomografi ve MR görüntülemelerinde kullanılan kontrast ilaçlarının artık hastaneler tarafından temin edileceğini de belirtti.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Prof. Dr. Vedat Işıkhan, CNN Türk'te katıldığı canlı yayında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.

Geri ödeme listesine alınan ilaçlara ilişkin konuşan Bakan Işıkhan, sağlıkta erişim, güvence ve dijital takip alanlarında yeni adımlar attıklarını belirterek müjdeleri paylaştı.

Bugüne kadar 818'i yurt içi ruhsatlı, 91'i yurt dışından olmak üzere toplam 909 kanser ilacının geri ödeme listesine alındığını ifade eden Işıkhan, kullanım kolaylığı bulunan bir SMA ilacının daha geri ödeme listesine alındığını söyledi.

Bakan Işıkhan yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:

"Kullanım kolaylığı olan bir SMA ilacı daha geri ödeme kapsamına almış olduk. Hastaların alternatif tedaviye erişimlerini sağlamış olduk.

Bunun yanında bilgisayarda tomografi ve MR görüntülemelerinde kullanılan kontrast ilaçların hastaneler tarafından temin edilmesi sağlanarak artık vatandaşlarımız bu maddeleri eczanelerden almaya ihtiyaç duymayacaklardır. Dijital takip sistemiyle bu da yoğun bakım ünitelerinde oluşturulan sağlık verilerinin sisteme entegre edilerek anlık olarak takip edilmesi sürecini de başlatmış olduk.

Yurtdışında ilaç bulunabilir ama o ilacın bedeli o kadar yüksek bunu satın almaya gücünüz yetmiyor. Devlet garantisi altında biz vatandaşlarımızın hastalarımızın ihtiyaç sunmuş olduğu ilaçları kolaylıkla temin edebiliyoruz."

Ev kadınlarına yönelik emeklilik projesi

Öte yandan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Prof. Dr. Vedat Işıkhan, ev kadınlarına yönelik emeklilik projesine ilişkin de açıklamada bulunarak şu ifadeleri kullandı:

"Çalışmalarımızı başlattık. Özellikle ev kadını derken hangi ev kadınlarını kapsam içine alacağız? Bu yönde teknik çalışmalarımız var. Engelli çocuğu olan ev kadınlarına ne tür destekler vereceğiz? Onların yükü çok ayrı bir boyutta. Kaç yıl sürede olacak? Esnaf olacak mı olmayacak mı? Birçok sorunun cevap arandığı bir çalışmayı başlattık. 2028 yılından önce inşallah ev kadınlarına yönelik emeklilik müjdemizi inşallah paylaşacağız."

"Hızlı bir şekilde kentsel dönüşüme geçmemiz gerekiyor"

Bakan Işıkhan'ın açıklamalarından öne çıkanlar ise şöyle:

"Öncelikle tüm İstanbullulara ve dün de Kütahya sallandı biliyorsunuz, Kütahyalı kardeşlerime ve depremi hisseden tüm vatandaşlarımıza geçmiş olsun teklifimi iletmek istiyorum.

Deprem bize bir kez daha şunu gösteriyor, aslında bir deprem bölgesinde yaşıyoruz. Çok şükür can kaybımız olmadı, bu sevindirici bir özellik bence. Depremin olduğu ilk günden itibaren devletimizin tüm yıkanları biliyorsunuz seferber edildi. Sayın Cumhurbaşkanımız, başta olmak üzere bakanlarımız, tüm kamu kurumu ve kuruluşlarımız depremin anından itibaren burada görev almaya başladılar.

Burada kentsel dönüşüm projeleri, yapı, denetim sistemleri, deprem yönetmenlikleri gibi konuların ne kadar hayatı olduğunu, siyasete malzeme yapılmayacak kadar da önemli mevzular olduğunun altını çizmek istiyorum. Depremi önleyemeyiz, ancak depreme hazırladığı şehirler, daha güçlü şehirler inşa edebiliriz. Bu da bizim elimizde aslında. Bunun en kestirme yolu, en kısa yolu da aslında kentsel dönüşümdür. Çevre ve Şehircilik Bakanımız dün de bir programda ifade ettiğ gibi. Artık hızlı bir şekilde kentsel dönüşüme geçmemiz gerekiyor.


Devletimizin sağladığı olanaklarla birlikte, özellikle deprem riski taşıyan hasarlı, az hasarlı ya da çok hasarlı binaların hızlı bir şekilde kentsel dönüşüm sürecine girilmesini ben özellikle istirham ediyorum vatandaşlarımızdan. Rabbim ülkemizi ve milletimizi bu tür afetlerden korusun demek istiyorum.

Belediyelerin SGK borçları

Sosyal güvenlik sistemimizin sürdürülürlüğü için bizim tek bir gelirimiz var. Bu gelir de işverenlerimizin ve kamu kurumlarımızdan tahsil ettiğimiz sigorta primleri. Ancak belediyeler 31 Mayıs seçimleri öncesinde Sayın Cumhurbaşkanımızın defayeten ifade ettiği konu, prim borçlarının ödenmesi noktasındaki ifadesinden sonra inanın tüm belediyelerle yakın iletişime girdik. Biz burada da siyasi parti ayrımı gözetmeksizin tüm belediyelere eşit bir şekilde yaklaştığımızı ifade etmek istiyorum. Primleri düzenli bir şekilde ödeyen, çünkü işçilerimize ücretlerini ödedikten sonra prim borçlarının da mutlaka SGK yatırılması gerekiyor. Bu çerçevede aslında primlerin düzenini ödeyen tüm belediyelerimize, belediye başkanlarımıza da huzurlarınıza teşekkür etmek istiyorum. Çünkü sosyal güvenlik sistemimizin sürdürülürlüğü ve girdi ve çıktı düzenini elde edebilmemiz için bu primlere büyük ihtiyaç duyuyoruz. Ancak şunu fark ettik, bazı belediyelerin prim borçların nedeniyle daha fazla zorlandığını, borçlarını ödememe noktasında eylemlerde bulunduğunu gördük. Yani aslında en mantıklı yöntem belediye başkanlarının mali bir sorumluluğu da bulunmaktır. Mali sorumluluk gereği olarak da primlerin SGK'ya ödenmesi gerekiyor.

Mart ayında geçen 2-3 ay öncesindeki programda 96 milyardı fakat şu an bu rakama 100 milyar daha faizle birlikte bir rakam eklendi. Bunun sürdürülemez olduğunu fark ettik ve belediyelerimize, belediye başkanlarımıza iletişime geçtik. Çünkü SGK olarak bizim temel amacımız iletişimi sağlamak ve prim borçları olduğunu, bu prim borçlarının ödenmesi noktasında kendilerini davet ettik. Birçok belediye bizimle iş birliğine girdik. Sizin sorunuzla ilgili olarak da 149 belediye toplamda 30 milyarlık prim borcunu ödemek üzere SGK'ya başvurmuştur. Bu süreçte belediyelerimize aslında şunu ifade ettik, prim borçlarını ister taksitlendirebilirler ya da üzerlerinde şerh ya da ipotek bulunmayan gayrimeykullerini de bize gösterebilirler ve teminat olarak gösterebilirler ve borçlarını yapılandırabiliyorduk.

"Tüm belediyelere eşit ve adil bir şekilde yaklaşıyoruz"

Bizim amacımız burada siyasi parti ayrımı gözetmek için tüm belediyelere eşit ve adil bir şekilde yaklaşıyoruz. Benim buradaki en önemli derdim prim tahsilatını gerçekleştirmek. Benim için önemli değil ki A belediyesi, B belediyesi. Ayrıca bu yönde spikülasyonlar söz konusu oldu. Bunu da üzülerek takip ediyoruz. Biz bu çerçeve içerisinde de aşağı yukarı şu ana kadar SGK tarafından toplam tahsilat tutarımız 28.2 milyar tutarında.

Önceki dönemlerde var olan bir borç ödenmiyor. Belediye başkanları tarafından ödenmeme yönünde de bir niyet söz konusu. Ama Sayın Cumhurbaşkanımızın o ifadesinden sonra tüm belediyeler, özellikle SGK'ya prim borcu olan belediyeler bizimle iletişime geçiyor. Şu an 28.2 milyar lira tahsilat gerçekleşti.

Özellikle ilaçların geri ödeme sisteminde sağladığımız ve vatandaşlarımıza sosyal güvenlik çatısı altında sunmuş olduğumuz sağlık hizmetlerinin ve diğer giderlerinin karşılanmasına bu rakamın ne kadar önemli olduğunu da tekrar vurgulamak istiyorum. Özellikle tabii Kasım ayında Cumhurbaşkanlığı kararnamesi yayınlandı. Bu çerçeve içerisinde de belediye şirketlerinin SGK'ya olan prim borçlarını da kaynağında tahsil etme yöntemine başvurdu. Online kamu tahsilat sistemiyle genel bütçe paylarından SGK'ya olan borçları tahsil edilebiliyor. Bu da bizim için devrim niteliğinde bir kararnamedir. Artık belediye başkanlarımıza, belediye yönetimlerine gerek kalmadan biz bu primlerini, sosyal güvenlik primlerini tıpkı belediyelerde olduğu gibi belediye şirketlerinden de tahsil edebiliyoruz.

"Oran gittikçe düşüyor"

Şu an aslında bir çalışan 1.61 kişinin maaşını ödeyecek pozisyonda. Bu rakam 2009'da yaklaşık 2.5 çalışana emekliye denk geliyordu. Bir çalışan 2.5 emeklilik aylığını ödeyecek düzeyde. Bu oran gittikçe düşüyor. Biz de bunu fark ettik bu süreç içerisinde ve istihdam politikalarımızı aktif hale getirdik. Çünkü bu dengeyi sağlıklı bir şekilde işletebilmek için de istihdamı geliştirme dışında, işsizliği düşürme noktasında başka alternatifimiz yok. Uyguladığımız aktif sistem politikalarıyla aktüeryal dengeyi yine dengelemeye gayret ediyoruz. Bunda da başarılı olduğumuzu ifade etmek isterim.

"ABB de yapılanma içerisine girdi"

Bize arsa teklif ediyorlar, basına da öyle açıklamalarda bulunuyorlar. Fakat bize teklif ettikleri arsalar ya da gayrimenkullerin üzerinde şerh ve ipotek var. Biz SGK yönetim kurulunda bunları gündeme aldığımızı, o arsaları nasıl kabul edebiliriz? Çünkü yönetim kurulu burada tek karar merci. Onu da özellikle ifade etmek istiyorum. Biz de tekrar geri dönüyoruz ki, bize verdiğiniz bu gayrimenkullerin üzerinde şerh var. Bunu mutlaka düzeltin, değiştirin ya da bize başka alternatifler getirin. O noktada iletişimi kurduk. Şimdi Ankara Büyükşehir Belediyesi de yeni bir yapılanma içerisine girdi. Ekipler karşılıklı olarak çalışıyorlar. Ve prim devletinin tahsilat noktasında da iyi bir noktaya geldiğimizi söyleyebiliriz. Bundan başka çare, biz devlete olan borcumuzu yok sayamayız. Öyle değil mi? Yani bu çerçevede biz devlet olarak mevzuatımıza vermiş olduğu yetkiye dayanarak işimizi yapıyoruz. Aslında keşke primlerini, ücretini öderken bir işinin bağışını, aynı zamanda prim kesintilerini de bir köşeye ayırarak bunu SGK'ya gönderse hiçbir sorunla karşı karşıya kalmayız. Bunları da gündeme getirmeye gerek kalmaz. Ama ne yazık ki böyle bir gelenek hasıl olmuş. Ben de bakan olarak görevlendirdikten sonra Sayın Cumhurbaşkanımıza arz ettim bu durumu. Bu çerçevede de hiçbir belediye ayrımı gözetmeksizin, açık yürekli ifade edeyim. Hatta Çankaya Belediyesi'nde de belediye başkanımıza birebir görüşerek bu SGK tarihinde yaklaşık bir milyar dolayında bir tahsilat gerçekleşirdi. Bu bizim için sevindirici bir süreçtir. Biz parti ayrımı gözetmiyoruz. Biz 85 milyonun işçinin, çalışanın, emeklinin hakkını korumakla sorumluyuz tahsilat sürecinde. Bizim hedefimiz buydu. Biz bu hedefimizin büyük bir kısmına da ulaştığımızı söyleyebilirim.

HİLELİ BOŞANMALAR


Bu da toplumda sıklıkla karşılaştığımız bir konu aslında. Biz SGK olarak kayıt dışılıkla, usulsüzlüklerle, suistimallerle mücadele etmek için 2024 yılını Abdülkadir Bey denetim yılı olarak ilan etti. Ve hala devam ediyor. 2024, 2025, 2026 ve süregelen bir yapı söz konusu. Biz bunu aksatmıyoruz. Denetim en önemli fonksiyonlarımızdan bir tanesi. Ve burada 2024 yılı içerisinde 1 milyon dolayında risk analizine dayalı bir denetim gerçekleştirdik. Bu denetim 1 milyona yakın risk analizine dayalı, yapay zekadan da faydalanarak bu denetimleri gerçekleştirdik. Sahte işyerleri, sahte sigorta, muazzalı yani danışıklı sigorta girişleri gibi olayların olduğunu gözlemledik. Ve bunu takip altına aldık. Sadece ileri boşanmalar üzerinden yapılan incelemelerde yaklaşık 9 bin sahte boşanma yoluyla yetim aylığı alındığı tespit edilmiştir. 9 bin vatandaşımız sahte boşanma yoluyla yetim aylığı alıyor.


Burada çok önemli bir konu, 7400'lü ile ilgili işlem başlattık. Hem ödenen rakamların geri alınması, faizleri geri alınması hem de savcılığa suç duyurusunda bulunduk. Burada aslında haksız kazanç elde edilmesi değil, bunun yanında sosyal güvenlik sistemimizin sürdürülebilirliğini biz tartışıyoruz. Bir yanda sağlıklı bir şekilde, düzenli bir şekilde primini ödeyen bir vatandaş sosyal güvenlik sistemini ödüyor. Hastalandığı zaman Allah korusun ya da bir hastalığa yakalandığı zaman gidiyor hastaneye tedavi görüyor. Ama öte yanda da bu tür hileli, usulsüzlüklerle, sistemde var olan küçük boşlukları fırsata dönüştürerek de bu tür hileli yollarla kayıt dışılığı biz onaylanıyoruz. Ve bu yıl süresince ilerleyen yıllarda da sahteciliğe karşı sıfır tolerans ikisini benimseyerek denetimlerimizi de bu sıklıkta inşallah gerçekleştireceğiz.

"Vatandaşlar şikayette bulunsun"

Maliyetini hesapladığımızda aslında Sosyal Güvenlik Kurumu'nda daha sağlıklı verileri kapsamlı olarak alabiliriz. Ama 1 lira olsa bile bizim için rahatsızlık yaratmaz mı? Yani siz düzenli bir şekilde ödüyorsunuz ama orada hile yapılıyor. Aynı evde eşiyle birlikte yaşıyor. Düzenli ödeyen vatandaşın suçu ne? Büyük bir haksızlık olmaz mı? Ben bu şekilde değerlendiriyorum. Tabi biz denetimlerimizi gerçekleştiriyoruz ama CNN Türk kanalından da sizlerin aracılığıyla vatandaşlarımıza da bir duyuru yapalım. Bu tür vakalarla karşılaştığında ALO 170 Sosyal Güvenlik Çalışma Hattımıza şikayetlerde bulunmalarını da özellikle istirham ediyorum. Çünkü sizin paranızı, sizin emeğinizin karşılığını ben almış oluyorum. Ona gerek yok. Daha dürüst ve sağlıklı bir şekilde sistemini sürdürmek zorundayız. Bu tür kayıp kaçakları da önlemek bizim en temel görevimiz. Ancak vatandaşlarımız toplumun her yerinde sahte sigortacılık, bu tür sahte boşanmalarla karşılaştığı zaman bize bildirimlerini özellikle istirham ediyorum.

EYT'nin ekonomiye maliyeti

8 Eylül 1999 tarihinden önce ilk sigorta girişi olan sigortalar için biliyorsunuz emeklilikte yaş altını kaldırmıştık. Bu EYT düzenlemesiyle ilgili olarak bugüne kadar 3.123.000 vatandaşımız emekli oldu. Şu anki 3.123.000 vatandaşımız emekli oldu. Bu düzenlemenin ilk yıl maliyeti 724 milyar lira. Önümüzdeki 5 yıl içinde de kümülatif olarak değerlendirdiğimizde bunun maliyeti 3.4 trilyon lira olacaktır. Bu gerçekten kapsamlı olarak değerlendirdiğimizde ciddi maliyet.

Aynı zamanda bir insan gücü kaybı olarak da değerlendiriyorum. Bu sistemde EYT'den yararlanarak emekli olmuş 38 yaşında 460'a yakın vatandaşımız bulunmakta. 38 yaşında henüz ve EYT'den emekli olmuş durumda. Tabii bizim burada Sosyal Güvenlik ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı olarak da hem vatandaşlarımıza hem de sigortalarımıza sağlıklı, adil ve güvenli bir sosyal güvenlik sisteminin sürdürülebilirliği noktasında da çalışmalarımıza ağırlık vereceğiz. Tabii biz bunu nasıl yapacağız? Biraz önce söylediğim gibi istihdamı arttırarak belki kadın istihdamına da değme fırsatımız olacak. Buradaki istihdam oranlarımızı sürekli arttırarak yeni nesil çalışma modellerini hayata aktararak yurt dışında gelişmiş ülkelerle mücadele edecek noktaya gelip hatta onları geçme durumundayız istihdam noktasında.


#Kanser
#İlaç
#Geri Ödeme Listesi
#Vedat Işıkhan