
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bağcılar Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesinin açılışına töreninde konuştu. Erdoğan, "O kötü günleri gençlerimiz bilmiyor. Eskiden sağlık denince insanımızın neden endişeye kapıldığını bugün idrak edemiyor. Sağlık alanında yaptıklarımızı gösteren, özetin de özeti bazı verileri paylaşmak istiyorum. Toplam hastane sayımızı bin 547'ye çıkardık" ifadelerini kullandı. Normal doğum tartışmalarına değinen Erdoğan, "Sağlık Bakanlığı'nın görevi bu milletin sağlığını düşünmek değil midir. Siz rahatsız oluyorsunuz diye tedbir almayalım mı. Doğurganlık oranının alarm verdiği bu dönemde bu hezeyanlara ayıracak vaktimiz yoktur" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bağcılar Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi'nin açılışında yaptığı konuşmada katılımcıları selamlarken, 81 ilde fedakarca görev yapan sağlık çalışanlarına muhabbetlerini iletti.
Açılışı yapılan hastanenin ilçe, şehir, ülke ve sağlık çalışanları için hayırlara vesile olmasını dileyen Erdoğan, Sağlık Bakanlığı başta olmak üzere projede emeği geçenlere teşekkür etti.
Erdoğan, 400 yataklı yeni hastanenin hizmete girmesiyle Bağcılar Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nin yatak kapasitesinin 900'e yükseldiğini belirterek, söz konusu hastanenin uzun ve titiz bir çalışma neticesinde inşa edildiğini söyledi.

'İNSANI YAŞAT Kİ DEVLET YAŞASIN DİYORUZ'
Bağcılar Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi Açılış Töreni verilesi ile sizlerle bir aradayız. Hastanemiz ülkemiz için hayırlara vesile olsun. Son 23 yılda sağlık alanında büyük dönüşüme imza attık. Modern sağlık altyapısını ülkemize kazandırdık.
İleri teknolojili her türlü araç gereci ile 23 yıl öncesine göre hayal dahil edilemeyen seviyedeyiz. Sağlık alanında devrim yaşandı. Bazı aksaklıklar olabilir, oralarda da sorunları gidermek için çalışıyoruz.
Sağlık personelimizin özlük haklarını iyileştirdik. Bizim için siyasette rehberimiz bellidir, devlet millet için vardır; vatandaşına hizmet etmek için vardır. İnsanı yaşat ki devlet yaşasın diyoruz.

ESKİ GÜNLERİ GENÇLERİMİZ BİLMİYOR
O kötü günleri gençlerimiz bilmiyor. Tedavinin, ilaç bulmanın dert olduğu günleri gençlerimiz bilmez. Eskiden sağlık denince insanımızın neden endişeye kapıldığını bugün idrak edemiyor. Sağlık alanında yaptıklarımızı gösteren, özetin de özeti bazı verileri paylaşmak istiyorum.
Toplam hastane sayımızı bin 547'ye çıkardık. 11 şehir hastanemizin yapımı sürüyor. Proje halinde olanlar bittiğinde 45 şehir hastanemizi milletimizin hizmetine sunmuş olacağız. 1 milyon 47 bin yeni personelle sağlık ordumuzu daha da büyüttük, altyapıları güçlendirdik, ekipmanları modernize ettik. 2 milyon 840 binin üzerindeki vatandaşımıza evde sağlık hizmeti veriyoruz.
Bu yıl 16 farklı branşta hizmet veren 100 sağlıklı hayat merkezini daha açacağız. Sağlıklı hayat akademisini 81 ilimizde başlattık. 2002'de İstanbul'daki kamu hastanelerin yatak 19715'ti. Bu yatakların büyük kısmı niteliksiz ve yetersizdi. Bu sayıtı 30 bin 726'ya yükselttik.
Özel ve üniversite hastaneleri dahil toplam yatak sayısını 45 bin 481'e çıkardık. Planlama aşamasındaki 16 bin yatak kapasiteli 23 sağlık tesisini de yakın zamanda İstanbul'a kazandıracağız. 217 sağlık ocağında hizmet veren hekim sayısı 762 idi 2002'de. Bugün bin 147 aile sağlığı merkezinde 4 bin 264 aile hekimimiz var.
Daha burada saymaya kalksak saatler alacak nice projeyi eseri İstanbullu hemşerilerimizin hizmetine verdik. Hizmet ederken kimsenin oy rengine bakmadan çalıştık. Sağlık alanında ülkemizi dünyada parmakla gösterilen bir konuma ulaştırdık.

'İSTANBUL'U PEŞKEŞ ÇEKTİLER'
Daha yapacak çok işimiz, gerçeğe dönüştürecek çok hayalimiz var. Bu kadarı da yeter gibi bir anlayış ile hareket etmedik. Daha fazlasını hedef alıp koşturduk. Birini hizmete aldıktan sonra yenisine koşturduk.
İstanbul için harcanması gereken kaynakların kimlere peşkeş çekildiği tek tek deşifre oluyor. Normalde haya duygusu olan birinin insan içine çıkmaması lazım. Ama bakıyorsunuz ana muhalefet genel başkanı sağa sola ahlak dersi veriyor. Yolsuzlukların peşine düşen yargı mensuplarına hakaret edip bakanlarımıza dil uzatıyor.

Meyhane ağzı ile konuşmak siyaset yapmak değildir. İşittiklerimiz karşısında onun adına biz utanıyoruz. Üslubu ile duruşu ile, kullandığı dil ile topluma örnek olması gereken siyasetçilerin tehdit ile hakaret ile gündeme gelmesinden onlar adına biz rahatsız oluyoruz.
Bu düzeyde siyaset yapmayı, milletimize ve temsil ettiğimiz makama hürmetsizlik olarak görüyoruz. Bizim boş sözlerle oyalanacak zamanımız yok. Bizim gündemimiz hedefimiz belli. Biz Türkiye Yüzyılı'nı inşa etme derdindeyiz. Biz milletin refahını huzurunu gelirini artırma peşindeyiz. Yeni bir dünya kurulurken bu küresel sistemde hak ettiği yerde olsun diye uğraşıyoruz.

'MALUM ODAKLAR FUTBOL KULÜBÜMÜZÜ LİNÇ ETTİ'
Ne hazindir ki muhalefet bizim bu vizyonumuzu anlayamadı. Ülkenin yüksek çıkarlarını değil kendi küçük menfaatlerini düşündüler. Tartışmaları siz de takip ettiniz, bir futbol kulübü bir farkındalık kampanyasına destek için bir pankart ile çıktı. Pankartta hakaret eleştiri yoktu.
Kadınları rencide edecek durum yoktu. Sadece çok önemli bir konuya dikkat çekme niyeti vardı. Ülkemizin kanayan yarası haline gelen soruna katkı sağlama amacı vardı. Kulübümüz doğru bir adım attı. Malum odaklar harekete geçti ve futbol kulübümüzü linç etti ve eleştiri oklarını bize yönelttiler. Çirkin ifadelerle ortalığı velveleye verenlere şunu soruyorum. bakanlığımızın normal doğumu özendirmesi niçin sizi bu kadar rahatsız ediyor.

'BU HEZEYANLARA AYIRACAK VAKTİMİZ YOK'
Sağlık Bakanlığı'nın görevi bu milletin sağlığını düşünmek değil midir. Dünya ortalamalarına göre bir anormallik varsa bunun üzerine gitmek gerekmez mi? Bakanlığımızın ne yapmasını bekliyorsunuz.
Veriler ortada, nüfus artış hızımızın doğurganlık hızımız ortada. Bizleri bekleyen tehditler ortada. Siz rahatsız oluyorsunuz diye tedbir almayalım mı. Doğurganlık oranının alarm verdiği bu dönemde bu hezeyanlara ayıracak vaktimiz yoktur.
Bu bir var oluş tehdididir. Sapkın akımlarla milletimizin zehirlenmesine asla müsaade etmeyiz. Bu konudaki tavizsiz duruşumuza devam edeceğiz. Milletimiz için en doğru olanı kararlılıkla sürdüreceğiz.
