|

Sıla-i rahim (akraba ziyareti)

Prof. Dr. Ali Erbaş
00:00 - 10/09/2010 vendredi
Güncelleme: 23:13 - 9/09/2010 jeudi
Yeni Şafak
Sıla-i rahim (akraba ziyareti)
Sıla-i rahim (akraba ziyareti)

Kur'an-ı Kerim'de ve hadis-i şeriflerde farklı vesilelerle akrabalar arası ilişkilere dikkat çekilmektedir. Bunlardan birkaçını okuyucularımızla paylaşarak, sıla-i rahim konusunun önemini belirtmeye çalışalım: “Ey insanlar! Sizi tek bir nefisten yaratan, ondan da eşini var eden, ikisinden de birçok erkek ve kadın türetip yayan Rabbinizden çekinip, sakının. Kendisi adına birbirinizden dilekte bulunduğunuz Allah'a karşı gelmekten ve akrabalık bağlarını koparmaktan da sakının. Şüphesiz Allah üzerinizde gözetleyendir” (Nisa, 1). Burada açıkça başlangıca doğru gidildiğinde tüm insanların bir anne ve bir babadan türeyerek birbirine akraba oldukları bildirilmekte, ancak daha dar çerçevede düşünüldüğünde en azından kardeşler, amca, hala, dayı, teyze ve bunların çocukları ve evlilik yoluyla oluşan akrabalar arası bağların koparılmaması özellikle vurgulanmaktadır. Cuma günleri imamların minberden inmeden önce son olarak cemaatlerine adeta ikaz mahiyetinde duyurdukları, yani “ey cemaat, size son olarak hatırlatacağım şu hususlara gelecek hafta tekrar buluşuncaya kadar dikkat edin, ihmal etmeyin” dercesine vurguladığı şu ayet de oldukça manidardır: “şüphesiz Allah adaleti, ihsanı ve akrabaya vermeyi emreder…” (Nahl, 90). “Akrabaya, yoksula ve yolda kalmış yolcuya haklarını ver…” (İsra, 26) ayeti de oldukça dikkat çekicidir.

Kur'an'daki bu ifadelerin yorumu mahiyetinde bazı hadisler de akrabalar arası ilişkilerin canlı tutulmasını talep etmektedir. Bunlardan en dikkat çekicisi bir kudsî hadistir: “Allah buyurdu ki, Ben Allah'ım, Ben Rahman'im, rahm'ı (akrabalık ilişkisini) ben yarattım ve onun için kendi ismimden isim türettim, kim bunun hakkını yerine getirerek akrabalık ilişkisini sürdürürse Ben de ona yakın olur, kendisine yardımcı olurum; kim de akrabalık bağım koparırsa Ben de onunla ilişkiyi keserim” (Buhari, Edeb, 13).

Bu hadiste akrabalık kelimesinin Arapça karşılığı olan “rahim” kelimesinin Allah'ın rahman isminden türetilmiş olduğunu öğreniyoruz. “Sıla-i rahim” deyimi de buradan doğarak “akraba ziyareti” anlamında kullanılmaktadır. “Akrabalık bağını koparan (cezasını çekmeden) cennete giremez” (Buhari, Edeb, 11); “Faziletli işlerin en üstünü senden ziyareti kesen akrabanı ziyaret ederek ilişkiyi sürdürmendir” (Ahmed, Müsned, III, 438) mealindeki hadisler de sıla-i rahmin önemini ve bu görevin nasıl yapılacağını ifade etmektedir. Sıla-i rahim genel olara iki şekilde yapılır. Bunlardan birincisi, ziyaret etmek, maddi ve manevi yardımda bulunmak, sevinçli ve acılı günlerinde yanlarında olmak. İkincisi ise, akrabalara fiilî veya sözlü olarak herhangi bir zarar vermemek, kötülememek, unutmamak ve dargın durmamak.

Bayram günlerini yaşıyoruz, görevlerimizin başında sıla-i rahim (akraba ziyareti) gelmektedir. Çocukluğumuzda ya da babalarımızın çocukluğunda insanımızın büyük çoğunluğu doğdukları yerlerde yaşadıkları için akraba ziyaretleri ihmal edilmezdi. Gün ya da en fazla hafta geçmezdi ki, akrabalar birbirlerini ziyaret etmesin. Şimdi kentleşmenin getirmiş olduğu göç olgusu akrabaları birbirinden kopararak her birini farklı şehirlerde yaşamak zorunda bıraktı. Sık sık ziyaretlerde bulunmak oldukça zor. Telefon ve benzeri vasıtalarla görüşmeler oluyor, ancak ev ziyareti yapıp yüz yüze görüşmenin yerini tutması imkansız. Bu sebeple bayramları bir fırsat bilip akraba ziyaretlerini canlandırırsak önemli bir görevimizi yerine getirmiş oluruz. Zira akrabalık ilişkilerini sürdürmek farz, bu ilişkileri koparmak ise haramdır.

il y a 14 ans