|

Cuntacı teğmenleri Yeni Şafak deşifre etmişti: MSB'den 'Tuzla Piyade Okulu'yla ilgili ilk açıklama

Yeni Şafak’ın “Atatürkçülük” maskesiyle cuntacılık oynayan teğmenleri deşifre etmesinin ardından Tuzla Piyade Okulu'nda yaşanan skandallar silsilesiyle ilgili Milli Savunma Bakanlığı'ndan bir açıklama geldi. Yapılan yazılı açıklamada, "Tuzla Piyade Okul Komutanlığı'nda yaşanan olaya sebebiyet veren personel hakkında geçici görevden uzaklaştırma kararı alınmıştır. Bu olayla ilgili olarak kamuoyuna yansıtılmaya çalışılan durumun aksine, henüz tesis edilmiş nihai bir disiplin işlemi bulunmamaktadır" denildi.

11:59 - 20/12/2023 Wednesday
Güncelleme: 12:52 - 20/12/2023 Wednesday
Yeni Şafak
Yeni Şafak 14 Aralık'taki haberinde, Tuzla Piyade Okulu'ndaki “teğmen cuntası”nı deşifre etmişti.
Yeni Şafak 14 Aralık'taki haberinde, Tuzla Piyade Okulu'ndaki “teğmen cuntası”nı deşifre etmişti.
Bakanlığın sosyal medya hesabından Tuzla Piyade Okul Komutanlığı'na 10 Kasım'da yaşanan olaya ilişkin açıklama yapıldı. Açıklamada,
"Türk Silahlı Kuvvetlerimiz ülkemize yönelik her türlü tehdit ve tehlikeye karşı yurt içinde ve sınır ötesinde üstlenmiş olduğu tüm görevleri büyük bir azim, kararlılık ve başarıyla yerine getirmektedir. Binlerce yıllık köklü bir geçmişe ve geleneğe sahip kahraman ordumuzun ve askerliğin temeli disiplin üzerine kurulmuştur. Türk Silahlı Kuvvetleri İç Hizmet Kanunu Madde 13'te belirtildiği üzere 'Disiplin: Kanunlara, nizamlara ve amirlere mutlak bir itaat ve astının ve üstünün hukukuna riayet demektir. Askerliğin temeli disiplindir.' Önceliği müesses disiplini muhafaza etmek olan Türk Silahlı Kuvvetlerimizde; temel değerlerini sarsacak, disipline aykırı ve askeri hiyerarşiyi bozan, bozabilecek hiçbir kişi, olay ve duruma müsamaha gösterilmeyeceğinden en ufak bir şüphe duyulmamalıdır"
denildi.


'Yetkisi dışında müdahale etmek de disiplinsizliktir'

Cumhuriyetin kurucusu ve ebedi başkomutan Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün, sonsuzluğa uğurlanışının 85'inci yıl dönümünde Piyade Okul Komutanlığında vuku bulan hadiseye ilişkin, disipline aykırı her olay ve durumda olduğu gibi, adli soruşturmaya ilave olarak derhal idari soruşturma başlatıldığı vurgulanan açıklamada, şöyle denildi:


"İlgili mevzuat çerçevesinde milli anma ve kutlama günleri, tören ve bayramlarda günün anlam ve önemine uygun şekilde davranmak disiplinin bir gereğidir. Mevzuata uygun davranmamak nasıl disiplinsizlik ise buna karşı görev, yetki ve sorumluluğu dışında suç teşkil edecek nitelikte müdahale etmek ya da davranışta bulunmak da disiplinsizliktir. Bu kapsamda, Türk Silahlı Kuvvetleri Disiplin Kanunu Madde 29'daki 'Disiplinsizlik veya suç teşkil edebilecek bir fiili nedeniyle hakkında yapılan inceleme ve araştırmanın emniyetli ve sıhhatli olarak devam etmesi amacıyla, görevi başında kalmasında sakınca görülecek subay, astsubay, uzman erbaş veya sözleşmeli erbaş ve erler idari izinli sayılarak görevinden geçici olarak uzaklaştırılabilir.' amir hükmü uyarınca, olaya sebebiyet veren personel hakkında
geçici görevden uzaklaştırma kararı alınmıştır.
Bu olayla ilgili olarak kamuoyuna yansıtılmaya çalışılan durumun aksine, henüz tesis edilmiş nihai bir disiplin işlemi bulunmamaktadır. Yüksek Disiplin Kurulu süreci ve adli soruşturma tamamlanıncaya kadar bu konuyu farklı noktalara çekmek, eğer bilgisizlikten kaynaklanmıyorsa, kamuoyunda olumsuz algı yaratarak Türk Silahlı Kuvvetlerine zarar verme amacı taşımaktadır."

İşte Yeni Şafak'ın o haberi:

Teğmen cuntasını Tuzla Piyade Okulu'nda yürütülen soruşturma ortaya çıkardı

Cuntacı teğmenler, daha Kara Harp Okulu’ndaki öğrencilik yıllarında sözde “Atatürkçülük” maskesiyle terör estirmeye başladı. Okul mescidinde namaz kılan öğrencileri “Atatürk düşmanı”, “tarikatçı-cemaatçi”, “irticacı” gibi ifadelerle fişleyen cuntacı teğmenler, dindar subayları fotoğraflarını paylaşarak hedef gösterdi, WhatsApp gruplarında cemaat ve tarikatlara galiz küfürler savurdu. Kara Harp Okulu’ndan Tuzla Piyade Okulu’ndaki Kursiyer Subay Taburu’na geçilince taciz daha da arttı. Olaylar, darp edilen 3 teğmenin şikayetiyle patlak verdi. İdari ve adli soruşturmalar, teğmen cuntasını ortaya çıkardı.


Hedef gösterdiler

Bütün öğrencilerin bulunduğu 3 farklı WhatsApp grubunda resmen “tarikatçı subay(!)” avı başlatıldı. Grupta namaz kılan, şehitlik ziyareti yapan kursiyer subayların gizlice çekilmiş fotoğrafları paylaşılarak açıklama istendi. Hedef gösterilen kursiyer subaylardan bazıları “tarikatçı olmadığını” ispat etmek için kendilerini “Ne namazı, alnım secde görmedi” gibi ifadelerle savunmak zorunda kaldı. Ayrıca sözde tarikatçı subayların kendini açık etmesi için, gruplarda tarikatlara ve liderlerine ağıza alınmayacak galiz küfürler edildi. Alt sınıflarla da irtibata geçilerek “tarikatçı” subayları fişlemeleri istendi.


Baskı törende açığa çıktı

100’e yakın cunta kafalı teğmenin sözlü tacizleri 10 Kasım törenlerinde fiili saldırıya dönüştü. Dosyaya giren ifadelere göre, 10 Kasım’da gerçekleştirilecek tören öncesinde Atatürk fotoğrafları dağıtıldı. Piyade Teğmen A.A.’nın da aralarında olduğu bazı kursiyer subaylar, toplu iğne yetmeyince fotoğrafları yakalarına takamadı. Cunta heveslisi gruptan K.Ş. isimli teğmen, tören alanında “Atatürk resmini neden takmıyorsun? Cemaatçi misin sen s..... git” diyerek Teğmen A.A.’ya çıkıştı, zor kullanarak resmi yakasına takmaya çalıştı. Gördüğü muameleye sinirlenen Teğmen A.A. ise “İğne olmadığı için takamadım. Senin söylemenle mi takacağım? Ben kendim takarım” cevabını verdi. Araya giren bölük komutanına da “Resmi iğne olmadığı için takamadığını, Atatürk düşmanı olmadığını” anlatmak zorunda kalan Teğmen A.A., komutanın emriyle getirilen iğneyle resmi yakasına tutturdu.


Koğuş basıp küfrettiler

Gerilim törenden sonra da devam etti. Koğuşa giden Teğmen A.A., bu kez 15’e yakın cunta heveslisinin tacizine maruz kaldı. Teğmenler S.Y., U.T., S.Ç., “Ya seve seve ya s... s... takacaksın” gibi küfürlerin ardından “Bir gün gelecek hepiniz Atatürk’e secde edeceksiniz” ifadeleriyle Teğmen A.A.’ya hakaret etti. Aynı günün akşamında da Teğmen B.İ., tarikatçı diye yaftalanan Teğmen A.A.’ya ağır küfürler savurdu.


"Sökerlerse dövüyoruz beyler'

Bununla da yetinmeyen cuntacı teğmenler, 3 gün sonra yeniden sahne aldı. R.A. öncülüğünde organize olan teğmenler, “Atatürk düşmanı” diye fişledikleri 3 teğmenin kaldığı koğuşun kapısına 3 Atatürk resmi yapıştırdı. Kursiyer teğmenler WhatsApp grubunda “Sökerlerse dövüyoruz beyler” notuyla kapının fotoğrafını paylaştı. Bu paylaşıma yapılan yorumlar da ağır hakaret içerikli oldu.


100 kişiyle ikinci baskın

Kursiyer Teğmen M.F.Ş., koğuşa gelince taciz amacıyla asılan fotoğrafları sökerek cebine koyarken, M.F.Ş.’yi gözetleyen bir cuntacı, kapının fotoğrafını grupta paylaşarak “Atatürk resmini sökerek çöpe atmışlar” ifadeleri ile diğer arkadaşlarını galeyana getirdi. Olaylar bu noktadan sonra çığrından çıktı. Mesajı gören kursiyer Teğmen R.A. tarafından organize edilen 70-80 kişilik grup, koğuşa baskın düzenleyerek 3 kursiyer teğmene “Atatürk düşmanları” diye yumruklarla saldırdı, üniformalarındaki apoletleri ve Türk bayraklarını söktü. Saldırgan kursiyer teğmenlerden birisi “Burada Allah da benim, mahkeme de” diye tehditler savurdu. Durumdan haberdar edilen bir üsteğmenin olay yerine gelmesiyle grup dağıldı, saldırıya uğrayan kursiyer teğmenler ise Tuzla Devlet Hastanesi’ne giderek darp raporu aldı.


Darbe dönemini hatırlatan taciz yargıda

Olayla ilgili başlatılan idari soruşturmada saldırıya uğrayıp darp edilen 3 kursiyer teğmen ile saldırganlardan sadece 4 kursiyer teğmen zorunlu idari izne çıkarıldı. Darp edilen 3 teğmen, darbe dönemlerini hatırlatan tacizi yargıya taşıdı. Yaşanan olaylardan sonra 3 teğmen “kasten yaralama”, “tehdit”, “hakaret”, “kutsala hakaret”, “kişisel verileri hukuka aykırı şekilde vermek, ele geçirmek” suçlamasıyla söz konusu teğmenler hakkında Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu. Ayrıca hakaret ve darp nedeniyle de manevi tazminat davası açıldı. İdari tahkikat devam ediyor.


Güvenlik soruşturmasını nasıl aştılar?

15 Temmuz darbe girişiminin ardından terör örgütleri ve marjinal grupların TSK’ya sızmasını engellemek amacıyla bir dizi tedbir alınmıştı. Kara Harp Okulu’ndan başlayıp organize şekilde hareket eden, birliklerde dindar subay avına çıkıp bildiri yayımlama planları yapan cuntacı teğmenlerin, bu tedbirleri nasıl aştığı merak konusu oldu. Yaşananlar şu soruları akıllara getirdi: Cuntacı teğmenler Harp Okulu’na alınırken güvenlik soruşturması yapıldı mı? Yapıldıysa nasıl gözden kaçtı? Daha öğrencilik yıllarında organize bir yapıya dönüşerek açıktan faaliyet yürüten bu grup, Harp Okulu’nda nasıl dikkatlerden kaçtı ve okulu nasıl bitirdi? WhatsApp yazışmalarında da görüldüğü üzere namaz kılan öğrencileri fişlediklerini üstleri ile paylaştıkları halde, komutanlar bu yasa dışı faaliyete neden göz yumdu? Bu yapı ile ortak hareket eden üst rütbeli subaylar var mı?”


Devlet büyüklerine ağır hakaret

WhatsApp gruplarında cuntacı teğmenler başta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere devlet büyüklerini hedef alan hakaret ve tehditlerde bulundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın elleri arkasında Atatürk resmi önünde çekilmiş bir fotoğrafı paylaşan cuntacılar, hemen altına eli arkada ve silahlı bir kişinin resmini ekleyerek göndermede bulundu. Bir başka mesajda “Biliyoruz yoruldun reis ama bırakma bu ümmeti çobansız” ifadeleriyle alay edildi. Bir diğer mesajda ise merhum Necmettin Erbakan ve ailesine küfürler edildi. Grupta Gazze’de yaşanan olayları gündeme getiren bir cuntacı, “Erbakan davası uğruna 1 yıl Gazze’de kalsın” ifadelerini kullandı. Bir başka kullanıcı “Hocamız hakkında doğru konuş. Bu konuda hassasiyeti olan insanlar” uyarısında bulundu. Aldığı cevap ise Erbakan ve ailesine çok ağır küfürler oldu. Halihazırdaki komutanlar ve eski Genelkurmay başkanları da cuntacıların hakaretlerinden nasibini aldı.


Muhtıra yayınlamayı bile düşündüler

Cuntacı teğmenler, TSK içindeki sözde tarikatçıları kamuoyunun gündemine getirmek için ince ince planlar yaptı. Bazı cuntacılar eski savcılarla irtibata geçtiğini ifade ederken, bazıları ise 10 Kasım’da yaşanan olayı sosyal medya ve medya organlarına servis ettiğini aktardı. Cuntacılar, darbe dönemlerini andıran bir bildiri yayınlamayı bile düşündü. Bir teğmen “Bir bildiri olabilir. İsimsiz bir şekilde devre adına. Basına yansırsa güzel olur” teklifinde bulundu. Bazı katılımcılar bu öneriye destek verirken, bir cuntacının “O iş tahmin edemeyeceğin bir yere gider. Mesela Montrö bildirisi” uyarısı üzerine öneri rafa kalktı. Bazı kullanıcılar da ırkçı-provokatif çıkışları ile tanınan Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ ve o dönemki danışmanı Erhan Kaleli ile irtibata geçilebileceğini ifade etti.


Kara Harp Okulu’nda gruplaşıp Tuzla Piyade Okulu’nda organize bir yapıya dönüşen cunta heveslisi teğmenlerin ardından Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ çıktı. Atatürkçülük maskesi ile devlet büyüklerine, tarikat ve cemaatlere küfürler eden, namaz kılan subayları fişleyen, koğuşlarını basıp darp eden cunta heveslilerinin, Ümit Özdağ ile irtibata geçmeye çalıştığı belirlendi.


TSK'yı siyasete çekme arayışı

Yeni Şafak’ın ulaştığı WhatsApp yazışmalarına göre, cuntacı teğmenler, TSK içindeki sözde tarikatçıları kamuoyunun gündemine getirmek için gruplarda planlar yaptı. Bazı cuntacılar “Türkçü” savcılarla irtibata geçtiğini ifade ederken, bazıları ise 10 Kasım’da yaşanan olayı sosyal medya ve medya organlarına servis ettiğini aktarıyor. Cunta heveslilerinin umudu ise ırkçı provokatif söylemleri ile dikkat çeken, babası da darbeci olan Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ oluyor. İşte cunta heveslisi teğmenlerin siyasetçilerle irtibata geçme çabaları:

BU İŞİ ÜMİT ÖZDAĞ ÇÖZER!

*A.R.I: Anlatmak istediğim, birileri vasıtası ile bu kamuoyuna taşınmalı, o zaman belki bir sonuç alabiliriz.

*B.: Hangi ortama ne şekilde taşıyacağım önemli, taşımak zor değil.

*A.R.I: Arkadaşlar bence bu iş kanunlarla çözülecek değil, kamuoyu oluşturmamız lazım. Bence bunu iyi yapacak, muhalefete de iletecek kişi

Erhan Kaleli’dir... (Zafer Partisi eski genel başkan danışmanı)

*M.A.: Ümit Özdağ bu işi çözer...

PSİKOLOJİK HARP BAŞLATTI

10 Kasım’dan sonra yaşanan olaylar, cuntacı teğmenlerin “irtibat” girişimleri için adım attığı düşüncesi doğuruyor. CHP Çanakkale Milletvekili Özgür Ceylan, 23 Kasım’da olayı soru önergesi ile TBMM gündemine taşıdı. “Bu işi çözer” denilen Ümit Özdağ ise bu güveni boşa çıkarmayıp fişlemeci teğmenleri aklamak için psikolojik savaş başlattı. “Teğmen Cuntası” haberinin ardından açıklama yapan Özdağ, her zamanki seviyesiz üslubuyla Yeni Şafak’a saldırdı. Aylar önce başlayan fişleme ve baskıyı, sadece 10 Kasım’da yaşanan “Atatürk resmi takmama” olayı gibi servis eden Özdağ, cunta heveslilerine “Göğsüne Atatürk resmi takmayı reddeden bir adam, Türk askeri olamaz. Eğer bazı genç teğmenler buna tepki göstermişse çok haklılar. Kanlarının gereğini yapmışlardır, şuurlarının gereğini yapmışlardır. Bu genç subayları uğradığı bu saldırıda yalnız bırakmayacağız” sözleriyle sahip çıktı.

HER GÜN YENİ BİR YALAN

Bununla da yetinmeyen Özdağ, sosyal medya yalanlarına yenilerini ekledi. Özdağ, olayla ilgili idari tahkikat devam ederken, ortada alınmış herhangi bir karar yokken, “vatansever” diye nitelediği 4 teğmen hakkında “ihraç kararı” alındığı yalanını yaydı. Tahkikatı yürüten subaylara baskı kurmaya çalışan Özdağ, trolleri aracılığıyla konuyu sosyal medyada gündemde tutmaya çalıştı.

Devran dönecek hepinizi asacağız

Tuzla Piyade Okulu’nda namaz kılan subayları “tarikatçı-cemaatçi” diye fişleyen, koğuşlarını basıp darp eden cunta heveslisi teğmenlerin WhatsApp yazışmalarına Yeni Şafak ulaştı. Irkçı provokatör Ümit Özdağ’ın aklamaya çalıştığı cunta heveslileri, yazışmalarda tarikat ve cemaatlere galiz küfürler ediyor.


Başta Cumhurbaşkanı Erdoğan olmak üzere devlet büyüklerine hakaretler yağdıran teğmenler, “tarikatçı” diye fişledikleri subayları “devran dönünce asmakla”, “kılıçla kesmekle”, “öldürmekle” tehdit etti. İşte 3 ayrı WhatsApp grubundaki o yazışmalardan bazıları:


İlk fırsatta sizi yok edeceğiz

* B.: İnşallah Suriye’ye bizim tabura gelir birisi.


Tam kim vurduya gidecek yer burası.


* R.: Suriye’ye filan gerek yok. Gördüğün yerde dalacan,


fişleyecen p... (küfür)


* S.P.: Şu ana kadar böyle gruplar hep oldu. Sonra yok edildiler, yine yok edilirler.


* Ö.T.: Bunları da sileceğiz. O zaman gelecek, bu devran dönecek, o zaman bakın ne oluyor o... evlatları.


* B.A: Bence dilekçeyle uğraşmak boş. Direkt bunların gırtlağına bizzat çökmek gerek.


* H.K.: Kuzey Irak’ta biriniz filan yanıma düşer, onu teröristten önce ben g...n s... (küfür) Büyüklerinize abilerinize ismimi verebilirsiniz.


* A.C.K: P...n (küfür) yemeğine ufak ufak siyanür katacaksın, yavaş yavaş ölecek p...


* İSİMSİZ: Biz bunları açıkça tehdit ettik.


* K.: Cumhuriyet karşıtı imamlar asıldığı gibi sizi de sallandıracağız dedik.


* A.: O bazı cemaatçi o... ç... (küfür) bugün devletin imkanları arkanızda olabilir ama ilk fırsatta sizi yok edeceğiz.


* İSİMSİZ: Kanka üstten bir tepki yok, halktan bir tepki yok, ne yapacağız, okulun verdiği kılıçlarla keselim adamları o zaman başka çözüm kalmadı.

Tarikatlara cemaatlere ümmetçilere küfür

Cunta heveslileri, sosyal medya grubundaki sözde tarikatçıları deşifre etmek için de seviyesizce küfürler savurdu. Tarikatlar, cemaatler, ümmetçiler bu satırlara yazılamayacak kadar galiz küfürler savurdu ve namaz kılan subaylardan tarikatçı olmadıklarını ispatlamaları için açıklama yapmaları istendi. Baskılar karşısında sinen bazı teğmenlerin kendini savunma çabası dikkat çekti. İşte yüzlerce galiz küfürden sadece birkaçı:


* M.C.: O... evlatları cemaatlerinizi s... t... süreceğiz bir gün.


* T.B.: O... çocuğu cemaatçileri Atatürk büstüne secde ettirmek bana nasip olmadan ölmeyeyim, en büyük dileğim bu saatten sonra.


* E.S.: Ya benim anlamadığı bu o... ç... cemaatçilere sövüyoruz. Lan beyniniz yok anladık, ananız da mı yok o... çocukları, çıksanıza ortaya.


* Ö: “Yallah Arabistan’a” diyeceğim, Arabistan bile almaz bunları.


* B.I.: Anaları istememiş, cemaate yollamış, o... çocuklarını Arap çölü ne yapsın.


* B.B.: Ne kadar Atatürk düşmanı o... ç... varsa s... gitsin medresesine şeyhiniz ... sizi.


* B.Y.: Tarikatçılara sövdüm diye yargılanacaksam şeref madalyası sayar göğsümde taşırım anlayının... (küfür)


* M.T.: TSK’da ümmetçilik yapanlara sövüyoruz. Ümmetçiliği sivilde yapan da var.

Devlet büyüklerine ağır hakaretler

Cuntacı teğmenler WhatsApp gruplarında başta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere devlet büyüklerini hedef alan hakaret ve tehditlerde bulundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın elleri arkasında Atatürk resmi önünde çekilmiş bir resmi paylaşan cuntacılar, hemen altına eli arkada ve silahlı bir kişinin resmini ekleyerek göndermede bulundu. Yine Ümit Özdağ’a yakınlığı ile bilinen bir internet sitesinde yayınlanan haberi paylaşarak “Biliyoruz yoruldun Reis ama bırakma bu ümmeti çobansız” ifadeleriyle alay edildi. Bir başka mesajda ise merhum Necmettin Erbakan ve ailesine küfürler edildi. Grupta Gazze’de yaşanan olayları gündeme getiren bir cuntacı, “Erbakan davası uğruna 1 yıl Gazze’de kalsın” ifadelerini kullandı. Bir başka kullanıcı “Hocamız hakkında doğru konuş. Bu konuda hassasiyeti olan insanlar” ifadelerini yazdı. Aldığı cevap ise Erbakan ve ailesine çok ağır küfürler oldu.

Tek tek, adım adım fişleyelim

3 ayrı WhatsApp grubunda ilk dikkat çeken şey, dindar olduğu iddia edilen subayların, adım adım fişlenmesi oldu.


* T.Ü.: Abi devreden şüphelendiğimiz 40’a yakın adam vardı, mescitte toplu namaz kılma... Komutanlara ilettik, isimlerini verdik ama bir şey olmadı.


* M.B.: İsim verin biz de bilelim.


* T.Ü.: Diğer sınıf okulları da kendi içlerinde olanları çektiler.


* C.Ç: Bu ne a... k... (küfür) mescit değil cami yapmışlar.

GİZLİCE TAKİP EDİYORUZ

Gruplarda el yazısı ile hazırlanmış fişleme listesi de dikkat çekti. Listede “tarikatçı” olduğu iddia edilen kursiyer teğmenlerin ismi alt alta sıralanıyor. Başka bir paylaşımda ise okul tarafından hazırlanan almanakta yer alan bir teğmenin sayfası paylaşılarak “Buna yazanlar da buna paraleldir” deniliyor. Grupta bu isimlere küfür yağdırılırken, cuntacılar sürekli birbirini fişleme yapmaya davet ediyor:


* H.C.G: Sakin olun daa. Analarını hocalarını s.... (küfür) deyip durmayın, not alın, günün birinde illa ki kullanırsınız uzak olmayan gelecekte... Tek tek fişleyelim, adım adım, ileride herkes üzerine düşeni yapacaktır.


* A.Ş.: (İki teğmenin ismi paylaşılıyor) 2 i... (küfür) daha ifşaladık.


* D.U.: Liste güncellensin U.A. da var. (Fişleme listesine 1 kişi daha ekleniyor)


* B.U.: (Başka bir cuntacıdan gelen mesajı paylaşıyor. Mesajda şu ifadeler kullanılıyor) Biz gözümüze çarpanı gizlice takip edip çıkarmaya çalışıyoruz.


* U.: Bu p... (küfür) ifşalayan herkese teşekkür ederim. Bu saydığınız isimlerin yarısını bilmiyordum.


* M.S.A: Alt sınıflarda olanlar varsa onların da ismini atın beyler.







#MSB
#Tuzla Piyade Okulu
#TSK
5 months ago