|

Müslim Karşılıklı Muhabbet Hadisleri

- Sahih-i Müslim
Kitaplar
Müslim
Konu Başlıkları
Karşılıklı Muhabbet Hadisleri
3335-

Resulullah (sav) buyurdular ki: "Nefsim yed'i kudretinde olan zata yemin ederim ki, iman etmedikçe cennete giremezsiniz, birbirinizi sevmedikçe iman etmiş olmazsınız! Yaptığınız takdirde birbirinizi seveceğiniz şeyi haber vereyim mi? 

Aranızda selamı yaygınlaştırın!"
İman 93;
(54);
Edeb 142;
(5193);
İsti'zan 1;
(2589);
3336-

Resulullah (sav) buyurdular ki: "Birbirlerini sevmede, birbirlerine merhamette, birbirlerine şefkatte mü'minlerin misali, bir bedenin misalidir. Ondan bir uzuv rahatsız olsa, diğer uzuvlar uykusuzluk ve hararette ona iştirak ederler. 

"
Edeb 27;
Birr 66;
(2586);
3341-

Resulullah (sav) buyurdular ki: "Aziz ve Celil olan Allah Teala hazretleri Kıyamet günü şöyle diyecek: "Benim celalim adına sevişenler nerede? Gölgemden başka hiçbir gölgenin bulunmadığı şu günde onları gölgemde gölgelendireyim. 

"
Birr 37;
(2566);
Şi'r 13;
(2952);
3346-

Resulullah (sav) buyurdular ki: "Allah bir kulu sevdi mi Hz. Cebrail aleyhisselam'a: "Allah falanı seviyor, onu sen de sev! 

" diye seslenir. Onu Cebrail de sever. Sonra o, sema ehline: "Allah falanı seviyor, onu siz de sevin!" diye nida eder, derken, bütün sema ehli de onu sevmeye başlar. Sonra onun için arz (halkı arasına hüsn-ü kabul) konur. (Hadisin Müslim'deki rivayetlerinde şu ziyade var: "Allah Celle Celaluhu, bir kula da buğzetti mi Cebrail Aleyhisselam'a: "Ben falancaya buğzettim sen de buğzet!" diye seslenir, Ona Cebrail de buğzetmeye başlar. Sonra Cibril sema ehline nida eder: "Allah Celle Celaluhu falan kimseye buğzetti, siz de buğzedin." Sonra yeryüzüne onun için buğz vazedilir.")
Tevhid 33;
Edeb 41;
Birr 157;
Şi'r 15;
Tefsir;
Meryem (3160);
3347-

"Ey Allah'ın Resulü!" dedim. 

"Kişi, bir kavmi sever, fakat onların amelini işleyemezse, (sonu ne olacak)?" "Ey Ebu Zerr," buyurdu, "sen sevdiğinle berabersin!"
Edeb 96;
Birr 165;
(2640);
Edeb 122;
(5126);
3349-

Resulullah (sav) buyurdular ki: "Ruhlar toplanmış cemaatler (gibidir). Onlardan birbiriyle (önceden) tanışanlar kaynaşır, tanışmayanlar ayrılırlar."

Enbiya 2;
Birr 159;
(2638);
Edeb 19;
(4834);