|

Müslim Resulullah (sav)'ın Vasfettiği İlaçlar Hadisleri

- Sahih-i Müslim
Kitaplar
Müslim
Konu Başlıkları
Resulullah (sav)'ın Vasfettiği İlaçlar Hadisleri
3985-

Bir adam Resulullah (sav)'a gelerek: "Kardeşim ishal oldu (ne yapayım?)" diye sordu. 

Aleyhissalatu vesselam: "Ona bal (şerbeti) içir!" ferman buyurdu. Adam içirdi. Bilahare aynı şahıs tekrar gelip: "Ben bal (şerbeti) içirdim. Ancak, bu onun ishalini artırmadan başka bir şeye yaramadı" dedi. (Adamın bu gidip gelmeleri) üç kere tekrar etti, Sonunda Aleyhissalatu vesselam: "Allah doğru söyledi. Kardeşinin karnı yalan söyledi (hata etti)" buyurdu. Sonra bir kere daha içirdi. Bu sefer kardeşi iyileşti.
Tıbb 4;
24;
Selam 91;
(2217);
Tıbb 31;
(2083);
3986-

Resulullah (sav) buyurdular ki: "ölüm dışında hiçbir hastalık yoktur ki çörek otunda onun için bir deva bulunmasın. 

"
Tıbb 7;
Selam 89;
(2215);
Tıbb 5;
(2042);
22;
(2071);
3987-

Resulullah (sav) buyurdular ki: "Kim her sabah acve hurmasından yedi tane yerse o gün geceye kadar ona ne zehir ne de sihir zarar verir. 

"
Tıbb 52;
56;
Et'ime 43;
Eşribe 154;
(2047);
Tıbb 12;
(3875;
3876);
3988-

Resulullah (sav) buyurdular ki: "(Medine'nin Necd cihetinde yer alan) Aliye acvesinde şifa vardır. O sabahın ilk vaktinde (yenirse) panzehirdir. 

"
Eşribe 156;
(2048);
3989-

Resulullah (sav) buyurdular ki: "Mantar kudret helvası cinsindendir. Suyu göze şifalıdır. 

"
Tıbb 20;
Tefsir;
Bakara 3;
Eşribe 157;
(2049);
Tıbb 22;
(2068);
3993-

Ben küçük bir oğlumla birlikte Resulullah (sav)'ın huzuruna girdim. (O sırada boğazındaki hastalığı sebebiyle çocuğa (i'lak denen) tedavi uygulamıştım. "Çocuklarınızın boğaz hastalığını niye i'lak usulüyle (elle sıkarak) tedavi ediyorsunuz? Size şu ud-u Hindi'yi (Kust-u Hindi) tavsiye ederim. Zira onda yedi türlü şifa vardır. Zatü'l'cenb'in ilacı ondadır. Boğaz hastalığına karşı burna damlatılır. Zatü'l-cenb'e karşı ağızdan verilir." Zühri merhum der ki: "(Resulullah) bize (ilacın fayda vereceği) iki şeyi açıkladı, ama beşini açıklamadı."

Tıbb 10;
21;
26;
Selam 139;
(1214);
Tıbb 13;
(3877);
3996-

Resulullah (sav) buyurdular ki: "Hararet, cehennemden bir kabarmadır. Hararetinizi (soğuk) su ile soğutunuz."

Tıbb 28;
Bed'ü'l-Halk 10;
Selam 83;
(2212);
Tıbb 25;
(2074);
3999-

Resulullah (sav) buyurdular ki: "Telbine (denen sütlü çorba) hastanın kalbini dinlendirir, hüznün bir kısmını götürür."

Tıbb 8;
Et'ime 24;
Selam 90;
(2216);
4006-

Resulullah (sav) hacamat oldu ve hacamatı yapan doktora ücretini ödedi ve ayrıca burun damlası da kullandı.

Tıbb 9;
Selam 76;
(1202);
Tıbb 8;
(3867);
Tıbb 9;
(2048);
4008-

Resulullah (sav) Uhud savaşı sırasında yaralanınca, Hz. Fatıma (ra), mübarek yüzlerinden kanı yıkamaya başladılar. Ali de Fatıma (ra)'ya su döküyordu. Fatıma (ra) suyun kanı gittikçe artırdığını görünce bir parça hasır aldı. Onu yakıp iyice kül haline gelince yaraya bastı. Böylece kan da durdu.

Cihad 80;
85;
163;
Vudu 72;
Meğazi 24;
Nikah 123;
Tıbb 27;
Cihad 101;
(1790);
Tıbb 34 (2086);
Tıbb 15 (3464);
4009-

Tarık İbnu Süveyd el-Cu'fi (ra), Resulullah (sav)'a hamr (alkollüler) ile tedavi hususunda sordu. Aleyhissalatu vesselam onu bundan men etti ve: "Hayır! O, deva değil, derttir!" buyurdu.

Eşribe 12;
(1984);
Tıbb 11;
(3873);
Tıbb 8;
(2047);
4015-

Resulullah (sav) hacamat olur, kimseye ücretinde zülmetmezdi.

İcare 18;
Selam 77 (1577);
4018-

Sa'd İbnu Mu'az (ra) kolundaki (can) damarından isabet aldığı zaman Resulullah (sav) onu elindeki uzunca bir demir çubukla bizzat dağladı. Ancak yarası tekrar şişti. Resulullah da ikinci sefer dağladı.

Selam 75;
(2208);
Tıbb 7;
(3866);