|

Müslim Hacc-ı Temettu Ve Haccın Feshi Hadisleri

- Sahih-i Müslim
Kitaplar
Müslim
Konu Başlıkları
Hacc-ı Temettu Ve Haccın Feshi Hadisleri
1289-

Hz. Osman (ra) hacc sırasında temettuda bulunmayı yasaklıyor, Hz. 

Ali de bunu emrediyordu. Hz. Osman, Hz. Ali (ra)'ye bir kelam söyledi. Hz. Ali (ra): "Sen de biliyorsun ki biz, Resulullah (sav)'la birlikte haccederken temettü haccı yaptık" dedi. Hz. Osman da: "Evet, ama biz korkuyorduk" dedi."
Hacc 158;
(1223);
Hacc 50;
(5;
152);
1291-

Biz Resulullah (sav) ile hacc-ı temettü yaptığımız zaman bu adam -ki Muaviye'yi kasteder- Urş'ta -ki Urş'la cahiliye devrindeki Mekke evlerini kasteder" kafirdi. 

Hacc 164;
(1225);
Hacc 60;
(1;
344);
Hacc 12;
(823);
Hacc 50;
(5;
152-153);
1292-

Resulullah (sav) Veda haccında umre ile hacca kadar temettuda bulundu ve kurban kesti. Kurbanını Zülhuleyfe'den itibaren beraberinde götürdü. 

Menasikin icrasına (umre için niyetli) başlayıp, umre telbiyesi getirdi. Sonra hacc için telbiye getirdi. Beraberindeki ashabı da umre ile hacca kadar temettuda (istifade) bulundu. Hacc kafilesi içerisinde kurbanı olanlar da vardı, olmayanlar da. Resulullah (sav) Mekke'ye geldiği zaman halka hitaben: "Kimin kurbanı varsa, haccını tamamlayıncaya kadar ihramdan çıkmasın, kimin kurbanı yoksa tavaf ve sa'yini yapsın, saçını kısaltarak ihramdan çıksın. Sonra hacc için tekrar ihrama girip kurbanını kessin, kim kurban bulamazsa hacc sırasında üç gün, evine dönünce de yedi gün olmak üzere (on gün) oruç tutsun" buyurdu.
Hacc 104;
Hacc 174;
(1227);
Hacc 24;
(1805);
Hacc 50;
(5;
151-152);
1294-

Haccda mut'a sadece Muhammed (sav)'in ashabına hastır. 

"
Hacc 189;
(1224);
Menasik 25;
(1808);
Hacc 77;
(5;
179-180);
Hacc 42;
(2984);
1296-

İbnu Abbas (ra)'a mut'a'dan sordum; bana onu yapmamı emretti, haccda kesilen kurbandan sordum. "Bu hususta," dedi, "deve veya sığır veya davar veya kana ortak olmak imkanları var (bunların hepsi meşrudur). 

" Ebu Cemre der ki: "İnsanlar mut'ayı mekruh addediyorlardı. (Eve gelip) uyudum. Rüyamda birisini gördüm (bana gelip): "Makbul umre, mebrur hacc!" diye müjdeledi. Hemen İbnu Abbas (ra)'a gelip haber verdim. Bana: "Allahu ekber! Ebul-Kasım (sav)'ın sünneti!" dedi."
Hacc 102;
Hacc 204;
(1242);
1304-

Müslim'in bir rivayetinde şu ibareye de yer verilmiştir: "Bize ihramdan çıkmamız, hacc için yaptığımız niyyetin umreye çevrilmesi emredilmişti. Bu, bize çok imkansız bir emir geldi ve hepimizin canını sıktı. Memnuniyetsizliğimiz Resulullah (sav)'a ulaştırıldı. Ona semavi bir şey (haber) mi ulaştı, insanlardan mı bir şey ulaştı bilemiyoruz, her ne ise, bize şu hitabda bulundu: "Ey nas, ihramdan çıkın. Eğer beraberimde kurbanlığım olmasaydı, ben de sizin gibi yapardım!" (Resulullah'ın bu kesin emri üzerine) ihramdan çıktık. Hatta hamınlarımızla münasebet-i cinsiyede bile bulunduk, ihrama girmemiş olan bir kimsenin yaptığı her şeyi yaptık. Bu hal terviye gününe (Zilhicce'nin 8. günü) kadar devam etti. O gün gelip, Mekke'yi arkada bıraktığımız vakit, hacca niyet ederek ihrama girdik."

Hacc (1213-1216 arasındaki rivayetler);
1305-

Müslim'in diğer bir rivayetinde şöyle denir: "Biz, hacc-ı ifrad için ihram giyip Resulullah (sav)'la birlikte ilerledik. Hz. Aişe (ra) de umre için ihrama girdi. Şerefe gelince Hz. Aişe hayız oldu. (Mekke'ye) gelince Kabe'yi, Safa ve Merve'yi tavaf ettik. Sonra, beraberinde kurbanlık olmayanların ihramdan çıkmaları emredildi. "Neleri nefsimize helal edeceğiz?" diye sorduk. Resulullah (sav), "(ihramlıya yasak olan) her şeyi", dedi. Bunun üzerine kadınlarımızla da yattık, kokular süründük, elbiselerimizi giydik. (Bunların hepsini yaparken) bizimle arefe (yani hacc ihramı giyme) günü arasında sadece ve sadece dört gece vardı. Sonra terviye günü (Zilhicce'nin 8'i) tekrar ihrama girdik. Bir ara Resulullah (sav) Hz. Aişe (ra)'nın yanına girmişti, onu ağlıyor buldu. "Neyin var?" diye sordu. "Hayız oldum, herkes ihramdan çıktı, ben çıkamadım, tavafımı da yapamadım. Herkes artık (umresini tamamladı), hacc için (Arafat'a) çıkıyor!" diyerek yakındı. Resulullah (sav): "Bu hal, Cenab-ı Hakk tarafından Adem (a.s)'ın kızlarına yazılmış bir kaderdir, (sana mahsus bir kusur değil). Sen de, (ihrama giren herkesin yaptığı gibi) yıkan ve hacc için ihrama gir" dedi. O da öyle yaptı. (Mina, Arafat ve Müzdelife'deki) vakfelerin hepsine katıldı. Hayızdan temizlenince de (ifaza) tavafını yaptı. (Bunlar bittikten sonra Resulullah (sav) Hz. Aişe (ra)'e: "Artık hem haccını hem de umreni yapmış, her ikisinin de ihramından çıkmış oldun!" dedi. Hz. Aişe (ra): "Ancak benim içimden Beytullah'ı tavaf etmeden hacc yaptığım hissi geçiyor" dedi. Bunun üzerine (oğlan kardeşine seslenerek): "Ey Abdurrahman (kızkardeşin) Aişe'yi Ten'im'e götür, orada umre için ihrama girsin!" dedi. Bu vak'a Hasbe gecesi cereyan etmişti. Resulullah (sav) mülayim bir insandı. Hz. Aişe (ra) birşey arzu etti mi onun arkasını takip eder (yerine getirirdi)."

Hacc (1213-1216 arasındaki rivayetler);
1306-

Müslim'in bir diğer rivayetinde şöyle denir: "... Deve ve sığırda ortak olmamız emredildi. Bizden her yedi kişi bir deveye iştirak edecekti."

Hacc (1213-1216 arasındaki rivayetler);
1307-

Müslim'in bir başka rivayetinde: "Ne Resulullah (sav), ne de Ashab (ra), hiç kimse, Safa ile Merve arasında ilk tavafın dışında başka bir tavaf yapmadı" denmiştir.

Hacc (1213-1216 arasındaki rivayetler);
1308-

Ebu Davud ve Nesai'de şu ziyade gelmiştir: "Süraka İbnu Malik (ra): "Ey Allah'ın Resulü, bu sene (hacc sırasında) yaptığımız temettü bu yıla mı has, bundan sonra her haccda ebediyen yapılacak mı?" diye sormuştu. Resulullah (sav): "Elbette, ebediyen yapılacaktır!" cevabını verdi.

Hacc 81;
32;
34;
35;
Umre 6;
15;
Meğazi 61;
Temenni;
3;
27;
Hacc (1213-1216 arasındaki rivayetler);
Menasik 23;
(1785-1789 arasındaki rivayetler);
Hacc 77;
(5;
178-179);
1309-

(Cahiliye Arapları) hacc aylarındaki umreyi yeryüzünde işlenebilen günahların en büyüğü biliyorlardı. Keza Muharrem ayını da Safer diye isimlendirip: "Bere iyileşip eser kalmadığı ve Safer ayı çıktığı vakit umre yapmak isteyene umre helal olur" diyorlardı. Resulullah (sav) ve Ashab-ı Güzin (ra)'i, hacc için ihrama girmiş olarak 4 Zilhicce sabahı (Mekke'ye) geldiler. (Gelir gelmez) Resulullah (sav), hacc niyetlerini umreye tahvil etmelerini emretti. Bu, Ashab nezdinde büyük bir hadise oldu. "Ey Allah'ın Resulü, neleri helal addedeceğiz?" diye sordular. "Bütün (ihram haramları) helal olacak!" diye cevap verdi." (Nesai'deki rivayette: Eser yerine veber (yün) denmiştir. Mana: "Yün çoğalınca" olur. Keza "Safer ayı çıkınca" tabirinden sonra: "Veya şöyle dedi: Safer ayı girince" tabiri ilave edilmiştir)

Hacc 34;
Menakıbul-Ensar 26;
198;
(1240;
1241);
Hacc 80;
(1987);
Menasik 23;
(1792);
Hacc 77;
108;
(5;
180;
181;
201;
202);
1310-

Müslim ve Tirmizi'de şöyle gelmiştir: "Resulullah (sav) buyurdu ki: "Umre, kıyamete kadar hacca dahil oldu: Yani, umre ameli, hacc-ı kıran yapmak isteyenin hacc ameline dahil oldu."

Hacc 203;
(1241);
Hacc 89;
(932);
1311-

Biz hacc aylarında Resulullah (sav)'la birlikte, hacc için ihrama girmiş olarak, hacc gecelerinde yola çıkıp Seref nam yere indik. Orada Resulullah (sav): "Kimin beraberinde kurbanlığı yoksa, haccını umre yapmak isteyen umreye çevirsin. Beraberinde kurbanlığı olan bunu yapmasın" dedi. Hz. Aişe sözünde devamla der ki: "Ashab'tan bazısı umreye niyet etti, bazısı da terketti. Resulullah (sav) ile, gücü yerinde olan bazısının yanında kurbanlığı vardı. (Bir ara) Resulullah yanıma gelince beni ağlar buldu. "Niye ağlıyorsun?" diye sordu. "Ben ashabına söylediklerini işittim ve umre yapmaktan engel olundum!" dedim. Bunun üzerine: "Neyin var?" diye tekrar sordu. "Namaz kılamıyorum (hayız oldum)" dedim. "Bu sana zarar vermez. Sen Hz. Adem (a.s)'in kızlarından bir kadınsın, Allah öbürlerine yazdığı kaderi sana da takdir etti, bu bir kusur sayılmaz. Sen haccına devam et. Cenab-ı Hakk inşaallah, umreyi de sana nasib edecek" dedi.

Umre 6;
8;
9;
Hayz 1;
7;
Hacc 3;
33;
81;
Edahi 3;
10;
Hacc 111-135;
(1211-1212);
Hacc 223-224;
(1;
410-412);
Menasik 23;
(1778-1783);
Hacc 77;
(5;
177-178);
Hacc 91;
(934);
1312-

Hayız halim Arefe gününe kadar devam etti, o gün temizlendim. Ben de sadece umreye niyet etmiştim. Resulullah saçımı çözüp taramamı, umreyi bırakıp, hacc niyetiyle ihrama girmemi emretti. Emrini yerine getirdim ve haccımı eda ettim.

Umre 6;
8;
9;
Hayz 1;
7;
Hacc 3;
33;
81;
Edahi 3;
10;
Hacc 111-135;
(1211-1212);
Hacc 223-224;
(1;
410-412);
Menasik 23;
(1778-1783);
Hacc 77;
(5;
177-178);
Hacc 91;
(934);
1313-

Resulullah (sav)'la birlikte çıktık, kurban günü Mina'ya geldik. Ben (orada) temizlendim. Sonra Mina'dan çıktım. Beytullah'a koştum. Sonra, Resulullah'la birlikte nefr-i ahir (teşrik günlerinin üçüncüsü, yani bayramın 4. günü = 13 Zilhicce) günü çıktık, Muhassaba indik. Abdurrahman (ra)'ı çağırdı ve: "Kızkardeşini Harem bölgesinden çıkar (Ten'm'e kadar götür. Orada) umre için ihram giysin. Umreyi yapınca buraya gelin, sizi dönünceye kadar burada bekliyorum!" dedi. Ben ayrılıp (Ten'im'e gidip ihram giydim, umre yaptım) tavaftan boşalınca, seherde yanına geldim. Yola çıkma emri verdi. Herkes göç yükleyip Medine'ye müteveccihen hareket etti."

Umre 6;
8;
9;
Hayz 1;
7;
Hacc 3;
33;
81;
Edahi 3;
10;
Hacc 111-135;
(1211-1212);
Hacc 223-224;
(1;
410-412);
Menasik 23;
(1778-1783);
Hacc 77;
(5;
177-178);
Hacc 91;
(934);
1314-

Bir başka rivayette şöyle denmiştir: "Resulullah (sav) Beytullah'a uğrayıp sabah namazından önce tavaf etti, sonra Medine'ye hareket etti."

Umre 6;
8;
9;
Hayz 1;
7;
Hacc 3;
33;
81;
Edahi 3;
10;
Hacc 111-135;
(1211-1212);
Hacc 223-224;
(1;
410-412);
Menasik 23;
(1778-1783);
Hacc 77;
(5;
177-178);
Hacc 91;
(934);
1315-

Bir başka rivayette şöyle denmiştir: "Resulullah (sav) ile birlikte yola çıktık. Bazılarımız umre niyetiyle ihrama girdi, bazılarımız hem hacc hem de umre niyetiyle ihrama girdi, bazılarımız da sadece hacc niyetiyle ihrama girdi. Resulullah (sav) da sadece hacc için ihrama girmişti. Umre için ihrama girenler, (umreyi yapınca) ihramdan çıktılar. Hacc için ihrama girenler veya hacc ve umre için ihrama girenler, yevm-i nahr'e (kurbanın birinci gününe) kadar ihramdan çıkmadılar."

Umre 6;
8;
9;
Hayz 1;
7;
Hacc 3;
33;
81;
Edahi 3;
10;
Hacc 111-135;
(1211-1212);
Hacc 223-224;
(1;
410-412);
Menasik 23;
(1778-1783);
Hacc 77;
(5;
177-178);
Hacc 91;
(934);
1317-

Resulullah (sav) Batha'da mola vermişken yanına uğradım. Bana: "Neye niyetle ihrama girdin?" diye sordu: Ben: "Resulullah (sav)'ın niyeti ile niyetlendim" dedim. Bana: "Kurbanlığın var mı?" diye sordu. Ben: "Hayır" dedim: "Öyleyse," dedi "Beytullah'ı, Safa ve Merve'yi tavaf et ve ihramdan çık!" Resulullah'ın bu söylediklerini yaptım. Ailemden bir kadına uğradım. Saçlarımı tarayıp, başımı yıkayıverdi. Ben Hz. Ebu Bekir (ra)'in halifeliği sırasında, halka bu şekilde fetva veriyordum. O öldü, yerine Hz. Ömer (ra) halife olu. Onun zamanında, bir hacc mevsimiydi. Ben (hacc için hazırlığa) kalkmış olduğum sırada bir adam gelip: "Fetvalarında teennili ol. Emirül-mü'mininin hacc mevzuunda neler ihdas edeceğini bilemezsin!" dedi. Ben de: "Ey insanlar, ben, kime hacda ilgili bir fetva vermiş idiysem, teennili olsun, işte mü'minlerin emiri size geliyor. Onu imam edinin, ona uyun!" dedim. Hz. Ömer (ra) gelince kendisine: "Ey mü'minlerin emiri, kulağıma gelen nedir? Hacc menasikiyle alakalı yeni şeyler mi ihdas ettiniz?" diye sordum. Bana: "Eğer Allah'ın kitabıyla amel edeceksek, bak Allah'ın kitabı ne diyor: "Haccı da, umreyi de Allah için tam yapın..." (Bakara 196) emrediyor. Eğer Resulullah (sav)'ın sünneti ile amel edeceksek. O: "Menasikinizi benden alın" diyor ve kurbanlığı, yerine (Mina'ya) ulaşıncaya kadar ihramdan çıkmıyor."

Umre 11;
Hacc 32;
34 125;
Megazi 60;
77;
Hacc 154. (1221);
Hacc 50;
(5;
153);
1318-

Müslim ve Nesai'de gelen bir diğer rivayette şöyle denir: Ebu Musa hacc-ı temettuya fetva veriyordu. Hz. Ömer (ra) ona: "Biliyorum ki Resulullah (sav) ve ashabı bunu yaptılar. Ancak ben, halkın Erak denilen yerde kadınlarla cima ederek, sonra başlarından su damlar bir halde hacc yapmaya gitmelerini uygun bulmadım" dedi.

Hacc 157;
(1222);
Hacc 50;
(5;
159);
1322-

Resulullah (sav) umre için, ashabı da hacc için ihrama girdi.

Menasik 24;
(1804);
Hacc 196;
(1239);
Hacc 77;
(5;
178);