Neredeyse insanlık tarihi kadar eski çikolatanın tarihi. Mayaların bulduğu söylentisi sizin de kulağınıza çalınmıştır. Birkaç sene öncesine kadar Mayaların takvimleri bitti hatta kıyamet kopacak diye epey yaygara da yapıldı. Ancak yüzyıllar önce keşfettikleri çikolata hala varlığını sürdürüyor. Çünkü çikolatayı herkes seviyor. Sevmeyenin ağzının tadı yoktur. Hele el yapımı çikolatalara kimse hayır diyemez. Biz de diyemedik ve Çengelköy'de daha açılalı birkaç ay olan Maia Chocolates Cafe'nin kapısını çaldık. Maia, sizin de tahmin edeceğiniz gibi adını Maya Medeniyetinden alıyor. Efsaneleşen Yüzüklerin Efendisi filmindeki Hobbit evlerine benzeyen mimari tasarımıyla da dikkat çeken Maia'nın el yapımı çikolataları enfes.
Mekanın tasarımı en küçük detaylara kadar Samet Özben'e ait. Özben, çikolataya olan aşkı, tutkusu vesilesiyle çikolata kurslarına gitmiş, çikolata yapımında kendini geliştirmiş ve bu mekanı kendisi gibi çikolata tutkunlarına armağan etmiş. Maia'da her şey çikolatalı. Farklı lezzetler de çikolatayla harmanlanıyor. Muz, çilek, kremşanti ve çikolatadan oluşan Alice, hindistan cevizi kabuğundan ikram edilen soğuk çikolata Rapunzel, taze meyveler, bebe bisküvisi, gofret ve çikolatadan oluşan Road Runner,
özel ateşli bir tepside taze meyveler, çikolata ve marşmelovla gelen Anka ve Fas'tan gelen patitora meyvesinin çikolatalı hali Maia'nın en özel lezzetleri.
Özben “İşletme politikamız gereği çikolatan başka hiçbir şey sunmuyoruz, kahvelerimize bile çikolata aroması katıyoruz” diyor. El yapımı çikolatalar için benmari usulü erittiği kuvertür çikolatayı tamperleyen Özben farklı tat ve meyvelerle birleştirdiği çikolataları kalıplara sokarak soğutuyor. Bir gün sonra ikram edilmeye hazır hale gelen çikolatalar Maia vitrininde yer alarak görsel şölene dönüşüyor. Maia'ya gelen müşterileryemek istedikleri ürünü kafenin Instgaram sayfasından seçerek sipariş veriyor.