Hastaneler, ilaç kokusu, hastalık hali hepimiz için itici ve incitici olabilir. Soğuk hastane koridorlarında güler yüzlü ve yardımsever bir hemşirenin varlığının iyileşmemize yaptığı katkı ise tartışılmaz. 29 senedir hemşirelik yapan İlknur Yayla tam da o hemşirelerden biri. Çocukluk hayali olan hemşireliği hayatının merkezine koyan Yayla, Uluslararası Hemşirelik Hizmet Ödülünü aldı ve “Avrupa'nın Kahraman Hemşiresi' seçildi.
Daha çocukken hemşire olmayı aklına koyan ve doğrultuda eğitim alan İlknur Hemşire, hemşirelerin aydınlık yüzü olmayı hedeflemiş ve bu hedefini gerçekleştirmek için çok çalışmış. Yayla, “Ameliyat hemşireliği çok önemli bir görev. Ameliyatı yapan cerrah kadar ameliyathane hemşiresi de çok önemli. Çünkü ameliyathane hemşiresi ne kadar yetkin ve bilgili olursa o ameliyatın başarısına o kadar katkı sağlıyor. Ameliyathanede her türlü ekipman hazırlığı, kontrolü, ameliyat için ortamın hazır hale gelmesi, ameliyathane salonunda kaç kişinin bulunacağı, kimin gireceği, enfeksiyonla ilgili süreçlerin yönetilmesi ameliyathane hemşiresinin kontrolü altında” diyor.
Yayla'nın yarışmaya katılma süreci kendisine gelen bir maille başlamış. Kendisine gelen bilgilendirme mailini inceledikten sonra ülkemizin de bu yarışmayla temsil edilmesi gerektiğini düşünen Yayla'ya çevresinden birçok kişi de yarışmaya katılması gerektiğini söylemiş. Yarışma için gerekli olan tüm kriterlere sahip olduğunu gören Yayla, kollarını sıvamış ve arkadaşları ile sıkı bir seçim çalışması yürütmüş. Yarışmayı kazanacağına olan inancını bir an olsun yitirmediğini söyleyen Yayla, afişler ve rozetler hazırlayarak halkı bilgilendirmiş ve kendisi için oy kullanmalarını istemiş.
Hasta bakım kalitesini artırmaya yönelik çalışmalar ve araştırmalar yapan, güncel literatürü takip eden ve aynı zamanda klinikte aktif olarak çalışan hemşirelere verilen ödül için ilk kez Avrupa Birliği ülkeleri dışından bir aday kabul edildi. Yayla, internet üzerinde yapılan oylamada 110 ülkeden 140 bin oyun 102 binini alarak hem kendisi hem de Türkiye için önemli bir başarıya imza attı. Oyların yüzde 70'ini alan Yayla “Özellikle yurt dışından oy almak benim için çok gurur verici. Birçok Avrupa ülkesinin yanı sıra ABD, Kanada, Bulgaristan, Balkan ülkeleri, Azerbaycan, Ortadoğu ülkeleri Türkiye için, benim için oy kullandı. Bu sonucun ne anlam ifade ettiğini çok iyi biliyorum ve bundan sonraki meslek yaşantımda bu bilinç ve sorumlulukla yoluma devam edeceğim” şeklinde konuşuyor. Bu yarışmadan hiçbir maddi kazanç sağlamayan 2015 Avrupa HERO hemşiresi olan Yayla, yarışma sonucu bağış yapılacak kurumu “Friends of African Nursing” olarak açıklıyor.
İlknur Yayla, mesleğe başladığı ilk yıllarda babasının ameliyatına girmiş. Bel fıtığı olan babası ikinci kez ameliyat masasına yatacakmış. O dönemde Beyin Cerrahi Bölümü'nde çalışan Yayla, babasının da burada ameliyat olacağını öğrenince kendisinin de bu ameliyatta bulunması gerektiğini düşünmüş. Sağlık çalışanlarının kendi ailesinden bir kimsenin ameliyatına giremeyeceğini bilen Yayla, tüm karşı koymalara rağmen ameliyata girmeyi başarmış. Ameliyat esnasında herkes onun gözlerinin içine bakmış, ama o soğukkanlılığını hiç bozmamış. Yayla “Ben diğer hastaların ameliyatında nasılsam babamın ameliyatında da aynı şekildeydim. Burada çok önemli bir nokta var. Her hasta çok özeldir. Ben tüm hastalara annem, babam, kardeşimmiş gibi yaklaşıyorum” şeklinde konuşuyor.
Meslek hayatı boyunca hem kamuda hem de özel kurumlarda hizmet veren İlknur Hemşire, görev yaptığı Acıbadem Sağlık Grubu'nda Ameliyathane Hizmetleri koordinatörlüğü ve hastanenin yöneticiliğini yapıyor. Hala ameliyathane hemşireliği yapan Yayla, mesleğini hem halka hem de Hakk'a hizmet etme olarak tanımlıyor. İlknur Hemşire “İnsanoğlu dünyaya geldiği ilk andan itibaren elini tuttuğu ilk kişi hemşiredir. İnsanoğlu son nefesini verirken yanında bir din adamı ve aile büyüğü ile birlikte yine bir hemşire bulunur. Bu meslek aslında bir ibadet gibi. Üst düzey adanmışlıkla yapılması gereken, sabırlı, azimli ve inanarak çalışmayı zorunlu kılıyor. Meslekteki genç arkadaşlarımın da bu işi sadece maddi yönüyle değil manevi yönüyle idrak etmelerinin önemli olduğunu söylemek isterim” diyor.
