|

Haluk Dursun’dan gençlere selam

Haluk Dursun’un “Haluk’un Defteri, Gençlerle Hayat Bilgisi” kitabı Yeditepe Yayınları arasında okurla buluştu. İnsan yetiştirmeye önem veren Dursun’un bu kitabı bir anlamda gençlere vasiyeti.

04:00 - 15/06/2020 الإثنين
Güncelleme: 00:45 - 15/06/2020 الإثنين
Yeni Şafak
Ahmet Halûk Dursun
Ahmet Halûk Dursun
ERHAN AFYONCU

Türkiye’nin kültür hafızası, devlet, millet, tarih, kültür ve İstanbul aşığı Ahmet Halûk Dursun hocamız inandığı değerlerin izinde büyük Türkiye’yi inşa etmek için hiç durmaksızın çalışırken, 19 Ağustos 2018’de kültürel incelemeler yaparken, görevi esnasında bir trafik kazasında hayatını kaybetti. Evliya Çelebi’den sonra en çok gezen ve seyahatlerini yazan nadir Türkler’dendi. Haluk hocanın kitapları çok okundu ve başta gençler olmak üzere birçok kişinin hayata bakışını değiştirdi.

Rahmetli hocamız vefatından önce özellikle gençlere hayat tavsiyeleri başta olmak üzere yeni kitaplarını neşre hazırlıyordu. Nitekim bu yeni kitabını yayınlamak için emekli olmayı beklediğini şöyle ifade ediyor: “Dört gözle emekliliğimi bekliyorum. Yeni hayatımda ilk yapacağım iş “Gençlere Hayat Bilgisi” dersleri vermek. Aslında “Hayat Bilgisi Dersi”ni eslaf (eskiler) çok vermiş. Neredeyse söylenmedik söz kalmamış. Ama kim bilir, kim okur, kim konuşur”. Ancak hayat bilgisi derslerini neşretmeye ömrü yetmedi. Vefatı üzerine kızı Nilay Dursun bu işi deruhte etti. Haluk Dursun’un “Haluk’un Defteri, Gençlerle Hayat Bilgisi” isimli yeni eseri Yeditepe Yayınevi tarafından basıldı.

BİR AĞABEY ÜSLUBUYLA GENÇLERE SESLENİYOR


Haluk hoca son kitabında da bir ağabey üslubuyla hayatın her alanındaki tavsiyelerini eğlenceli bir şekilde anlatıyor. Kitabına şöyle başlıyor: “Sevgili gençler, size bir bürokrat, profesör, öğretim üyesi, sıfatıyla değil bir ağabey kimliğiyle seslenmek; sizinle zaman zaman “Hayat Bilgisi Dersleri” kapsamında söyleşmek istiyorum.

İlk tavsiyeleri; meraklı olmak, soru sorma alışkanlığı kazanmak, öğrenmeye doymamak, takipçi olmak, işleri önem sırasına koymak, danışmak, zamanlama yapmak, dikkatli olmak, not almak, randevulara gitmek, bilgi sahibi olmadan yorum yapmamak, ileri görüşlü olmak, gözlem ruhuna sahip olmak, çözüm odaklı olmak, insan kıymeti bilmek, günlük kısır siyasi çekişmelerden uzak durmak, eleştiriye açık olmak, şükrü ihmal etmemek, öğrenmeye ve öğretmeye doymamak. Hocanın bu tavsiyelerini gençlerimiz ömür boyu kulaklarında küpe gibi taşımalılar. Hocamızın söylediği gibi her şeyin başı meraktır. Meraklı olmayan insan hayat boyunca hiçbir şey olamaz.

Haluk hoca hayatı boyunca insan yetiştirmeye önem verirdi. Konferanslarla, derslerle, kitaplarla, gezilerle hep bu yolda yürüdü. Binlerce talebe yetiştirdi. Kitapta insan yetiştirmenin önemini şöyle anlatıyor: “Bana göre Türkiye’nin en önemli meselesi insan yetiştirmek, yani Milli Eğitimdir. Bunu başarmanın en önemli ve tek yolu ise çok basit: Değerli, fedakâr okuyan ve kendini geliştiren yani idealist öğretmenler yetiştirmek; öğretmenlerin sayısını değil saygınlığını artırmak”.

USTA ÇIRAK İLİŞKİSİ

Bizim geleneğimizde usta-çırak sistemiyle insan yetiştirilmiştir. Haluk hocanın yetişmesinde, “Mehmet Şevket Eygi, Fethi Gemuhluoğlu, Ziyad Ebuzziya, Muzaffer Ozak, Erol Özbilgen, Nezih Uzel, Sedat Yenigün, Cemil Meriç ve Ali İhsan Yurt” gibi milliyetçi ve muhafazakâr camianın önde gelen isimlerinin rolü büyüktür. Kitabında yetişmesinde yeri olan isimleri rahmetle anıyor ve neler öğrendiklerini anlatıyor. Ancak rahmetli Nejat Göyünç hocadan yeterince istifade edemediğine hayıflanıp, şu tavsiyede bulunuyor: “Kitap okunur, mekân görülür. Adam gitti mi gelmez”. Gençlerin bu tavsiyeyi hiç unutmaması gerekir. Çevrelerindeki önem verdikleri insanlardan istifade etmeyi hiç ihmal etmesinler. Hep yanlarında olacaklarını sandıkları kişi bir anda rahmete kavuştu mu eyvah derler, ancak iş işten geçmiş olur. Sormayı düşündükleri sorulara cevap verecek kimseyi bulamazlar. Bu minvaldeki diğer tavsiyesi ise şunlardır: “Bir konuyu bildiğini zanneden değil, en iyi kimin bildiğini bilen makbuldü; Adam olacak kişi adam kıymetini bilen kişidir”.

Haluk hoca, beğendiği ve kızdığı genç profilini ise şöyle çiziyor: “Merak eden, okuyan, işinde başarılı olan, kendini yetiştirmek ve vatan için çalışana canım feda. Boş işlere, boş laflara dalan, boş gezen, boş konuşan, sabırsız, dikkatsiz, savruk, dağınık, müsrif olanlara çık kızarım”.

Hocamız eserinde, bayramlaşmak, davet adabı, hatır, tembellik yapmamak, öğrenmek, lisan bilmek, meraklı olmak, efendi olmak, çalışarak dinlenmek, yaşayan insan hazinesi nasıl bulunur, şehirli nasıl olunur, İstanbul’da nasıl yaşanır, kimler dinlenmemeli ve nasıl bir evde oturulmalı gibi birçok konuda hayat tecrübesi ışığında gençler tavsiyelerde bulunuyor. Hayata nasıl bakmaları gerektiği konusunda ışık tutuyor.

Rahmetli hocamız gençlere hayat boyu unutmamaları gereken tavsiyelerini ise şöyle özetliyor: “Kısacası gençler, sıradan ve sürüden olmayın. Başkaları sizi gütmesin, yönlendirmesin, dolduruşa getirmesin. Siz onlara ehil iseler, adil iseler danışın ama yine de doğru bildiğinizi, içinizden geleni yapın. Kendinizi her sahada yetiştirin. Her öğrendiğinizden şüphe edin. Kendinizi yenileyin. İstikrar ve istikamet üzere olun. Tembihata önem verin ama tam teslimiyetten de, Allah hariç, uzak durun. Hayırlı insan olun. Başkaları sizin elinizden, dilinizden, işinizden emin olsun. İnsanın hayırlısı, insanlığa hayırlı olandır!

#Haluk Dursun
#Mehmet Şevket Eygi
#Fethi Gemuhluoğlu
٪d سنوات قبل