|

Osmanlı'nın fantastik dünyasına giriş bileti

Yazar Uğur Batı, yeni romanı 'Azraa-Eel Menkıbeleri: “Osmanlı Mahzeninden Hayal Et Kıssaları'nda Doğu ile Batı'nın fantastik unsurlarını Osmanlı mahzeninde buluşturuyor.

Yeni Şafak ve
04:00 - 18/04/2016 Pazartesi
Güncelleme: 23:03 - 17/04/2016 Pazar
Yeni Şafak

Reklamcılılık, marka ve iş dünyasıyla ilgili kaleme aldığı kitaplarıyla tanıdığımız Uğur Batı, bu kez fantastik edebiyatın kapılarını araladı. Yazar 'Azraa-Eel Menkıbeleri: Osmanlı Mahzeninden Hayal Et Kıssaları' adını verdiği yeni romanında pek de alışık olmadığımız bir zaman, mekan ve konu kurgusuyla karşımıza çıkıyor. Fantastik ve gizemli bir 'Osmanlı' dünyası sunan romanda cinler, periler, gulyabaniler, vampirler, kurtadamlar kol geziyor. Batı Edebiyatı'nın fantazyasının türlerini yerel bir anlatıyla birleştiren yazar, kitabın özgünlüğünün Doğu ile Batı fantastik unsurlarının Osmanlı mahzeninde buluşmasından kaynaklandığını söylüyor.



BİR GEZGİNİN MACERASI

'Osmanlı Mahzeninden Hayal Et Kıssaları', Doğu kaynaklarını kullanıp İslami mitolojiyi de içine katarak okuru nasıl etkisi altına alır sorusuna cevap olarak hazırlandı. Aynı zamanda akademisyen olan Batı, kitapta şimdiye kadar farklı bir anlatımla Osmanlı Dönemi'nde geçen korku ve gizem dolu hikayeleri fantastik bir şekilde ele alıyor. Âmr Bin Azraa-eel isimli bir tarihi gezgin, kitabın başkahramanı olarak karşımıza çıkıyor. Osmanlı'nın gizemli diyarlarında başlayan yolculuğu otantik mekanlardan geçiyor. Dehşet dolu karakter ve olayların bir bütünü ile karşı karşıya kalan karakterleri Osmanlı ve Doğu tonları ile anlatıyor. Kitapta geçen gerçekçi karakterler kitap sayfalarını da süslüyor.





DİSTOPYA DEĞİL

Roman konu ve işleyişi bakımından distopya gibi dursa da öyle değil. Yazar da hikayeyi, "Ütopyadan doğan fantezi" olarak özetliyor ve ekliyor: "Azraa-Eel Menkıbeleri'nin dünyası kötü, karamsar, negatiflik üzerine kurgulanan bir dünya değil. Her şeyin olabileceği en yüksek derecede kötüden çok, iyinin kötüyle bir arada olabileceği, hatta iyinin kötünün karşısına çıkıp onu muamma bir şekilde yok edebildiği düşünsel bir mekân tanımı var. Koyu bir edebi yaklaşımla ifade edeyim, Jean Paul Sartre'nin bütün söylemleri George Orwell'ın 1984'ünde var! Distopya budur, 'Azraa-Eel Menkıbeleri' ütopyadan doğan bir tarihi fantezi." Romanı diğer fantastik romanlarından ayıran önemli özellikler var. Yazar bunları şu şekilde açıklıyor: “Bu kitap bir kere alıştığımız Batı fantastik romanlarının ötesinde yerel unsurlarla çok zengin bir hayal dünyası sunuyor. Doğunun hikmetler âleminde varoluşçu bir hassasiyetle evrendeki oluşun sırrı ve anlamını takip ediyor. Kitapta yaratıcı ile irtibatın kesildiği Batı fantastik romanının ötesinde bir vicdanı ve hakikati arayışı sezmek kolayca mümkün. Okur da bunu rahatlıkla anlayacaktır. Ben bu tutumu geleneğin mirasını takip eden yeni bir edebiyat anlayışının habercisi gibi değerlendiriyorum.”


#Osmanlı
#fantastik
#Uğur Batı
8 yıl önce