Cumhur İttifakını oluşturan “AK Parti, MHP, BBP ve Yeniden Refah Partisi bir araya gelme suretiyle Cumhur İttifakı’nın yeni kurgusunu oluşturdular ve Cumhur İttifakı adı altında 2023 çifte seçimlerini kazanmak için birlikte yol almaya birlikte devam edeceklerini açıkladılar. Bu birlikteliğin koltuk ve makam pazarlıkları üzerinden değil, ‘milli bekayı’ esas alan ahlaki ve siyasi uzlaşma temelli bir birliktelik olduğu belirtilerek, bu İttifakının ‘Türkiye’ye yönelik iç ve dış kaynaklı hasmane girişimler karşısında milli bir duruşun resmi olduğu açıklandı. Cumhur İttifakı olarak milletimiz ile kenetlenme sureti ile Cumhuriyetimizin yeni yüzyılında Türkiye’yi her açıdan lider ülke haline getirmek ve yüzyılı, Türkiye’nin yüzyılı yapmayı azim ve kararlılık içinde yol alacağız hedefi de açıkça ortaya konuldu.
Sözcü Gazetesinin 26 Mart’ta sür manşetten verdiği ‘Babası neler dedi oğlu ne yaptı’ başlıklı Merhum Başbakan Erbakan’ın onlarca yıl önce o dönemdeki Konjonktürel şartlar içinde Ak-Partiyi eleştirdiği hükmü geçmiş bir konuşma bir kez daha ısıtılarak Yeniden Refah Partisinin Cumhur İttifakına katılmasının yaratacağı ‘Sinerji’ engellenmeye çalışılıyor. Yeniden Refah Partisi lideri Fatih Erbakan’ın 2023 çifte seçimlerine yapacağı önemli katkıdan rahatsız olan Millet Koalisyonu medyası Fatih Erbakan’ı kıyasıya eleştirmekteler. Hatta Saadet Partisi lideri Karamollaoğlu Fatih Erbakan kime ihanet etti sorusunu ortaya atarak belden aşağı vuruş yapmaya çalışmaktadır. Oysa Karamollaoğlu FETÖ’nün cirit attığı Saadet Partisi içinde CHP ile kurduğu ittifaklarda aldığı kararlar ve kurulan ilişkiler ile Partinin kurucu lideri merhum Erbakan’ın kemiklerini sızlatmaktadır. Karamollaoğlu’nun Başkan Erdoğan’a düşmanlığının yan ısıra merhum Erbakan’a her fırsatta ihanet içindedir. Son ihaneti ise Ayasofya ile ilgili yaptığı skandal açıklamalar üzerinden yaşanmıştır. Karamollaoğlu Ayasofya-i Kebîr Câmi-i Şerîfi hakkında tepki çeken sözler sarf etti. Bir televizyon programına katılan Karamollaoğlu, Ayasofya’nın cami vasfının kaldırılamayacağını ancak bir kısmının turistlerin ziyaretine açılabileceği açıklaması kamuoyunda büyük tepki çekti. Recep Tayyip Erdoğan’ın imzaladığı kararname ile 10 Temmuz 2020’de Ayasofya müze olmaktan çıkarılıp 86 yıl sonra yeniden camiye çevrildi. Bu kararla birlikte Ayasofya tekrar asli hüviyetine kavuşurken muhalefette de bir panik havası başlamıştı. Hristiyan dünyasının etkisiyle yaygara koparan CHP, Ayasofya’nın müze olarak kalmasını isterken HDP ve FETÖ daha da ileri giderek kiliseye dönüştürülmesi gerektiğini söylemişlerdi. Karamollaoğlu’nun fikri zikri bu muydu bilinmez ama Milli Görüş liderleri ve parti tabanının tepkisi ile Karamollaoğlu bu kez AYOSOFYA kazanımlarından vazgeçilmeyeceğini açıklamak zorunda kalmıştı.
Milli görüşün merhum lideri Prof. Dr Necmettin Erbakan Müthiş AYASOFYA camii açıklamasında; “Eğer Ayasofya kırmızıya boyanmışsa... Kiliseye benzetilmişse... Ezan okunmuyor, içinde namaz kılınmıyorsa... Biliniz ki; Türkiye’yi taklitçiler hakimdir! Biliniz ki; yeryüzünde sadece zulüm düzeni yürümektedir. Yok, eğer Ayasofya’da gümbür gümbür ezanlar okunuyor, Hakk’ın sesi bütün dünyaya ilan ediliyorsa, o zaman da biliniz ki; Türkiye’de Milli Görüşçüler hakimdir, inananlar hakimdir, yeryüzünde adil düzen saadet nizamı hakimdir!” demişti.
Saadet Partisi ve Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu’nun Milli Görüş’ün değerlerini temsil etmediğini söyleyen Yaşar, “Saadet Partisi bugün Necmettin Erbakan Hoca’nın savunduğu değerlere aykırı bir politika üretmektedir. Masanın Ortak Politikalar Mutabakat Metni’nde AB’ye tam üyelik, Kıbrıs’taki çözümün Birleşmiş Milletler’e havale edilmesi, faizli ekonomik düzen, var, Filistin davamızla ilgili olumlu tek madde yok. O açıdan, Ortak Politikalar Mutabakat Metni, Saadet Partisi’nin altına imza attığı ancak Milli Görüş’ün 50 yıldır itiraz ettiği, itiraz etmekle de kalmayıp buna karşı mücadele ettiği maddelerden oluşuyor.” dedi. Milli Görüş hareketi sadece Saadet Partisi’nden oluşmuyor. Milli Görüş hareketi 27 kuruluştan meydana geliyor. Saadet Partisi bunlardan yalnızca bir tanesi. Saadet Partisi tabanının yüzde 90’ı da yönetim gibi düşünmüyor zaten. Temel beyin Saadet Partisi’nin kurumsal kimliğini temsil ediyorum demesi doğrudur ama Milli Görüş’ü temsil ediyorum demesi doğru değildir.
Fatih Erbakan babası merhum Başbakan ve Milli Görüşün lideri Erbakan’ın rüyası olan AYASOFYA’yı cami olarak ibadete açan, Taksime cami yapan, okullara kuran dersi kuran, babası Erbakan’ı hapisten kurtaran Başkan Erdoğan’ın yanında yer alarak şimdiden milletin gönlünde taht kurdu. İleriki tarihlerde inşallah yüzlerce vekile ve iktidara sahip olacağı siyası yürüyüşünü de böylece başlatmış oldu. En önemlisi de merhum Başbakan ve babası Necmettin Erbakan’ın 25 yıl önce başlattığı D8 Müslüman ülkeler Ekonomik İşbirliği Teşkilatının güçlenmesi teşkilata üye sayısının ilk etapta 30 sonra 60-160 ülkeye çıkarılması D8, D60, D160 kararı, bu ülkelerin ortak üretim, kendi içlerinde bir pazar ortaya koymaları, İslam dünyasında güçlü olup kendi para birimini oluşturmaları yönünde merhum babasının başlattığı bu organizasyona sahip çıkması kendisini eleştirenlere verilecek önemli bir mesajdır! Milli Görüşün yeni lideri Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan’ı şimdiden kutlar başarılar dilerim.
