|
Seçilmiş ümmet olmak ve septik teoloji

Müslüman, İslam’ın üstünlüğüne inanır. Dinlere eşit bakmaz, adil davranır. İkisi çok farklı. Kimse biz Müslümanlardan dinimizi Yahudiler ve Hristiyanlarla eşit görmeyi beklemesin! Bu modern seküler bakıştır. Bu eşit görmemeyi de haksızlık olarak yorumlamasın! Çünkü inanç ilişkilerine modern eşitlik parametreleriyle değil, adalet parametresiyle bakarız. Müslüman olarak inanç bazında İslam’ın üstünlüğüne inanırız. Pratik hayatta da Müslüman başka inançlılara ya da inançsızlara haksızlık yaptığı zaman da onu haksız görürüz. Peygamber hayatında bunun onlarca örneği var.

Yahudilerin seçilmişlik iddiası ırksal bir nitelik taşır. İbrani inanç ve kültüre, ahlak ve değerleri temsile yönelen bir toplumsal bilinç ile özdeşleşmez. İbrani soyundan gelmeye dayandırılır. Tekvin ’de Rabbin Hz. İbrahim’e “Mısır ırmağından büyük Fırat Irmağına kadar uzanan bu toprakları senin soyuna vereceğim” diyor. Siyonizm, seçilmiş halk ve vat edilmiş topraklar inancına dayanır. Bu temel inançlarla Yahudileri seferber ederek Filistin topraklarını işgali destekledi. Bu ideoloji ile Yahudilerin özgür olacaklarına inanıyor. Yahudilerin yaşadığı sürgün ve köleliklerin travmatik tarihini aşmak için olağanüstü bir gelecek anlamı icat ediliyor. Seçilmiş soy ve seçilmiş toplum idealidir bu.

Siyonist yazar Ahad Ha’am, “Yahudilik ve Nietzsche” adlı meşhur makalesinde, mükemmel insan türünden bahseder. Ona göre Nietzsche’nin Üstün İnsan’ı, Yahudilerin soyudur. İbranilerdir. Varlıklar dünyasında seçilmişlere doğru bir evrim vardır ve bu evrim mükemmelleşmeye giderken Yahudilere ulaşır. Maddeler, bitkiler, hayvanlar, konuşma yeteneği olan hayvanlar ve” hepsinin üstünde Yahudiler” gelir. Gobineue da 19. Yüzyıl’da üstünlüğün beyaz ırktan geldiğini savunuyordu. Bunu da modern Avrupalıların temsil ettiğini düşünüyordu. Almanların seçilmiş üstün ırk olduğunu iddia eden Hitler, bunu Yahudilerin ve Romanların bozduğuna inandığı için onlara soykırım uyguladı. Moderniteyle yükselen ari ırk arayışı, yine modern seçilmişlik bilincini üretti ve siyonizmin Yahudilere yükseldiği seçilmiş soy tezi de buradan gelir.

İslam siyonizmi yoktur! Çünkü Müslüman soyu ile seçilmez, belli bir toprağı da kutsal görmez. (Mekke ve Medine’ye kutsal topraklar demeyi “tüm yeryüzü mescittir” düsturuyla beraber düşünelim). İslam tevhit dinidir. İslam ümmeti de en hayırlı toplumdur. Müslümanların seçilmişliği, Yahudilerdeki seçilmiş teorisiyle alakası yok. Yüzeysel benzerliklerden yola çıkarak hareket edenler var. Oysa İslam’da seçilmiş ümmet olmak hayır ile eş tutulur. İyiliği tavsiye etmek ve kötülükten uzak tutmakla eşitlenir. Üstün olmak insanları( tüm insanları ve toplumları) hayra çağırmak ve kötülükten uzaklaştırmak davranışında bulunmakla gerçekleşir. Allah’ın Müslüman toplum için seçkin olmayı ahlaki değerleri temsil etmekle ortaya koyuyor. Üstünlük takvadadır ilkesi de bunu tamamlar. Yani davranışta, tutumda, bilinçte, saygıda… Sadece Allahtan korkarak tüm korkuları aşan özgür bilince sahip olmak… Hz. İbrahim, Arami’dir. Allah, Hz. İbrahim’i Kur’an’da belirtildiği gibi soyundan dolayı değil imandan dolayı seçiyor. İkisi çok farklı. Bu konuda Allah ile Hz. İbrahim arasında şöyle bir diyalog geçiyor:

(Allah) “Şüphesiz seni insanlara imam kılacağım” dedi.

(İbrahim) ‘Ya soyumdan olanlar?’ deyince

(Allah:) ‘Ahdime zalimler erişemez’ dedi. (Bakara, 124)

Diyalogdaki düşünce açık ve nettir. Hz. İbrahim, soyundan da kendisi gibi imamlar (önder ve seçilmiş) olmasını Allah’tan istiyor. Allah da ahdine zalimlerin ulaşamayacağını söylüyor. Yani salt soy, seçilme için yeterli değildir. Soyun ötesinde zalim olmama gibi “değerler” önemlidir. İslam’ın bütünlüğünde baktığımızda Hz. Peygamber’in, Hz. Bilal gibi siyah ve köle olan birisine ezan okutması ve yine siyahi köle de olsa başlınızdakine itaat ediniz çağrısı soy ve ırk temelli seçilmişliği ret ediyor. Seçilme ve üstünlük soy, ırk ve renk gibi maddi unsurlarla değil takva ve zalim olmama gibi değerlerle ilgilidir. Hayır ve iyilik davranışlarıyla gerçekleşir.

Elbette Müslüman kemale eren din mensubudur. İslam en üstün dindir. Mümin, bu dine teslim olandır. Günah da işlese sonunda Allah’ın geniş rahmetiyle cennete gidecektir. Bu akidevi inanç, Müslümanın diğer din mensuplarına göre günah ve suç işlemek önceliğini ona sağlamaz. Hangi mantıkla buna ulaşılıyor, anlamak zor. Müslüman bilinçlere akidesinden şüphe(septisizm) tohumları serpiliyor. “Septik teoloji” ile yapılıyor bu. Müslüman ruhlara saldıran aç kurtlar!.. Yeterli düşünce, bilgi ve algılama düzeyi olmayan bilinçleri, çelişkilere sokarak inancından koparmak ameliyesi. Düsturumuz açık: “İnanıyorsanız üstün olanlar sizlersiniz”!

#Ümmet
#Din
#Teoloji
4 yıl önce
Seçilmiş ümmet olmak ve septik teoloji
Tanrıyı şehirden kovarsan sonucuna katlanırsın
Mülâhaza etmek
Siyasetçileri bürokratlara kurban etmek
Musallada bir sosyolog daha… Vehbi Başer’in ardından
Taşkent’in öbür yüzü