Burası Türkiye... Bu sözü genelde olumsuzluk ifade eden konular için kullanırlar ama ben asıl anlamına uygun olarak yer belirtmek amacıyla söylüyorum. Neden böylesine ağır bir hatırlatmada bulunduğumu ise ben değil, dilerseniz 1995 yılından bu yana ülkemizde yürürlükte bulunan Tüketici Kanunu anlatsın:

"Madde 14- Sanayi mallarından ithal edilmiş olanların, bakım, onarım ve kullanılmasına ait tanıtma ve kullanım kılavuzlarının aslına uygun Türkçe tercümeleriyle, yurt içinde üretilenlerin bakım, onarım ve kullanılmasını gösterir Türkçe tanıtım ve kullanım kılavuzlarıyla birlikte satılması zorunludur."

Bu madde daha önce de bu köşede çeşitli vesilelerle gündeme gelmişti. Üstelik biliyoruz; firmaların uymakla yükümlü olduğu ve zorunluluk ifade eden bu kurala uymak ticari örfün de bir gereğidir. Mesela; geleneksel ve inanç sistemine dayanan değerlerimiz gereği, müşteriye sunulan ürünün özelliklerinin eksiksiz bilgilendirme yoluyla anlatılması esastır. Bir de sürekli sözünü ettiğim evrensel tüketici hakları var ki bu da tüketicinin bilgilenme ihtiyacına verilen önemi vurgulamakta. Oysa bütün bu gereklilik ve zorunluluklar ortadayken, üstelik bir de Avrupa Birliği hayalleri de gündemdeyken köşemize gelen şikayetler tanıtma ve kullanma kılavuzlarının hâlâ bizimle aynı dili konuşmama konusunda ısrarlı olduklarını gösteriyor. İşte iki örnek; Biri Ankara, diğeri İstanbul''dan gelen iki farklı faks mesajı ülkemizde oldukça tanınmış bir markanın tüketiciyi mağdur ettiğini anlatıyor. Ankara''dan bize yazan Mustafa Ay bir süre önce satın almış olduğu Bosch marka bulaşık makinasıyla ilgili sorununu şöyle anlatıyor: "Geçenlerde lazım olduğu için kitapçığına bakmak istedim. Her dilde açıklaması olduğu halde Türkçe açıklama yoktu. Ürünü satın aldığım bayiye sorduğumda, makinenin dışarıdan ithal edildiği için Türkçe kılavuzu olmadığını, makine ilk kurulurken servis yetkililerinin gereken bilgileri verdiğini söylediler." Tüketicimiz yazının devamında, makineyi verimli bir şekilde kullanamadığını belirtiyor ve bu durumda ne yapabileceğini soruyor. Tabii ki Mustafa Ay''ın, daha fazla vakit kaybetmeden satıcıya bu yükümlülüğünü hatırlatarak Türkçe kullanma kılavuzunu istemesi gerekiyor. Sanıyorum tüketicimize karşı birinci derecede sorumlu olan satıcı firma konumundaki bayi, bu konudaki zorunluluğunu yerine getirmeyen firmalar için Kanun ağır cezai müeyyideleri ve müşteri memnuniyeti ilkesini gözönünde bulundurarak Mustafa Bey''in mağduriyetini giderecektir.

İstanbul''dan Arif Navruz isimli tüketicimizin faks mesajı da aynı eksikliğe işaret ediyor, fakat bu okurumuzun şikayetinin boyutu daha büyük. Çünkü onun temelde aynı olan sorunu başka mağduriyetlere de yol açmış.

Bu sorun konusuyla ilgili olarak da Bosch-Siemens-Profilo Merkez Servisi ile temasa geçtik. Sanıyorum sonunda konu farklı mercilere gitmeden tüketici-firma mutabakatıyla çözülecek.

AEG, Bosch, Siemens firmasının tüketici hakları meselesine olumlu bakışını biliyorum. Sanıyorum sorun daha çok bayilerden kaynaklanıyor. Bir ürünü satarken aynı zamanda tüketiciye karşı o ürünün marka imajını da temsil eden bayilerin tüketicilerin bu tür taleplerinin birinci muhatabı durumunda olduklarını bilmeleri ve kendilerini yasal yükümlülükleri çerçevesinde yenileyerek tüketiciye karşı yükümlülüklerini eksiksiz olarak yerine getirmeleri gerekiyor.

Ülkemizde satılan her ürünün kullanma kılavuzunun Türk tüketicisiyle aynı dili konuşması şart.

Rahime Kartal isimli okurumuzun şikayeti de sıkça yaşanan servis sorunlarından birine işaret ediyor. Tüketicimizin bir türlü tamir edilemeyen ütüsüyle ilgili sorununu dinlediğimizde, servisin yasal haklar konusundaki ilgisizliğine anlam veremedik. Rahime Hanım sürekli arıza yapan ürünün "Yedek parça yok" gerekçesiyle 2 aydır serviste olduğunu söylüyordu. Oysa firmaların, bu tür malların kullanım ömrü süresince yetkili servislerde yeterli yedek parça stoku bulundurma yükümlülüğü var. Yasal yükümlülükler bir yana, bir ev hanımının sürekli kullanmak zorunda olduğu ütü yüzünden bu kadar uzun süre bekletilmesi hiç hoş değil. Bu çerçevede ürünün merkez servis yetkilileriyle görüşmemiz sonucu bir ön araştırma yapıldı ve sonunda sorunun servisin yetkili olmaması yüzünden yaşandığı ortaya çıktı. Sonunda Tefal Ütü''nün asıl sorumlusu olan Merkez Firma yetkilileri tüketicimizin ütüsünü yenisiyle değiştirerek mağduriyeti giderdi.