Çağdaş Gazeteciler Derneği Başkanı; Kanaltürk ekranında önüne gelene ağır hakaret ve küfürler eşliğinde tehditler savurmasından dolayı Tuncay Özkan''ı "Mafya Reisi"ne benzetmiş…
"Ulusalcıların ve Solun Büyük Önderi" Özkan gerçekten de saniyede bilmem kaç kez küfredebilen bir makineli tüfeğe benziyor…
Sadece küfrettikçe değil, konuştukça da batan; sadece konuştukça değil "sattıkça" da tükenen; sadece sattıkça değil, televizyon kurdukça da "dolar istifleyen" bir Tuncay Özkan portresi var karşımızda…
Dolayısıyla, her meydana çıktığında veya gündemi her esir aldığında, mütemadiyen kendisini yiyip bitiren bir siyasi lider karikatüründen söz edebiliriz, ancak…
Kanaltürk''ün satışını "www.bizkaclirayız.com.tr" manşetiyle eleştiren Radikal''in genel yayın müdürüne ekranda şöyle sesleniyordu, Tuncay Özağzıbozuk:
"Sattım Kanaltürk''ü artık çok param var, senin ederin kaç para, söyle kaç kuruşsun sen?
Köpek bu bahçeden karşı bahçeye havladığı zaman iyi köpek, karşı bahçeden buraya havladığı zaman kötü köpek olmaz. Köpek köpektir. Hayasızlar! Ben devrimciyim, laikim, halkçıyım, antiemperyalistim."
Özkan, Doğan Grubu''nda iken "Yurttaş Kane" Aydın Doğan''a "Size baba diyebilir miyim? Babacığım!" diye seslenmesiyle gönülleri fetheden bir sima idi…
Zat-ı şahanelerine nedendir bilinmez sürekli "Mesut Yılmaz Piyangosu"ndan büyük ikramiye isabet ediyordu!
O günlerde nerelere, nasıl ateş ettiğini; sonradan Çukurova Grubu''na geçtiğinde bu defa aynalı medya dolabındaki revolverini kime doğrulttuğunu hatırlamıyor gibi duruyor bugünlerde…
Kanaltürk''ü sattıktan hemen sonra bir televizyon kanalı ardından da siyasi parti kuracağını açıklayan "Yetenekli Bay Özkan" bir milyon iki yüz yetmiş üç bin küsur olarak gösterdiği "Biz Kaç Kişiyiz Platformu"nun üyelerine yeni para toplama kampanyası için talimat vermiş!
İki yıl önce düzenlediği Menemen Mitingi''ni müteakip "Yobazlara Karşı Kurtuluş Savaşı"nı başlattığından beri ısrarla "Bir 10.Yıl Marşı da Tuncay Özkan için yazılmalı" diyorum…
"Ulu Önder Özkan"ın on yılda Cumhuriyet gazetesinin parlamento muhabirliğinden kanal sahipliğine sıçrayışı "Peter İlkesi"ni bile isyan ettirmişti…
Son satıştan sonra "borçlarını ödedi"; cebinde kalan "üç beş kuruşla" pardon milyon dolarlarla yeni kanalını ve partisini kuruyor; "Peter İlkesi istifa!" sloganları eşliğinde…
"Büyük Lider Tuncay"ın partisinin adı "Bizim Parti" olacakmış…
"Ergenekon Partisi" daha isabetli olurdu, aslında:
Sarıkız ve Ayışığı kod adlı muhtıra girişimlerinin mimarı emekli orgeneral Şener Eruygur, "Tuncay Özkan Mitinglerinin Unutulmaz Yönetmeni" değil miydi?
CHP''ye sızma girişimleri elinde kalan, "Külyutmaz Baykal"ın kurultay şovuna bilet almadan girip şöyle bir coşkulu tur atmasına ancak izin verilen "Solun Büyük Önderi" Tuncay Özkan''ın "Türkiye''yi bu yobazların elinden kurtarmak için parti kurmaktan başka hiçbir çaresi kalmamış"tı!
Nihayet, Salihli''deki toplantıda ağzındaki baklayı çıkardı ve "Yeter artık ben iktidara gelmek istiyorum" dedi…
Gerçekten de artık "Umudumuz Tuncay"ın yakasını bıraksınlar…
Kursun partisini; dokunmasınlar, gelsin "tek başına" iktidara…
Siyasetimizin "çöp tenekesi"ni daha fazla bekletmesin!
