|
Devlet Bahçeli, Abdullah Gül için aynen şöyle dedi: “367 bahsinde, dönemin Yargıtay Başsavcısı ile
aynı çukura girmeleri
inandırıcı değildir…


367 riskini 71 milletvekili ile aşan siyasi partinin lideri olarak söylüyorum:
AK Parti’ye vefasızlık yapıyor, ama hiç olmazsa MHP’nin politikasına saygı duysun…”

*

Sabih Kanadoğlu’nun “mucidi” olduğu 367 Krizi ile 27 Nisan’da engellenen Abdullah Gül’e dört ay sonra “Çankaya Köşkü’nün yolunu açan” MHP lideri Bahçeli’nin bu sözleri pek isabetlidir.

*

Eski Cumhurbaşkanı Gül, YSK kararını 2007’de yaşanan 367 Krizi’ne benzetmiş ve “Yazık, bir arpa boyu bile yol alamamışız” demişti!

“ÜÇ YÜZ ALTMIŞ YEDİ” SABİH TAHTAYA

Eski Yargıtay Başsavcısı Sabih Kanadoğlu 26 Aralık 2006 tarihinde Cumhuriyet gazetesindeki yazısıyla “367’nin sadece karar yeter sayısı değil aynı zamanda toplantı yeter sayısı” olduğunu öne sürmüştü!

Daha önceki Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde; 367’nin, “toplantı yeter sayısı” olarak
aranmadığı
gerçeği ise dikkate bile alınmıyordu!

27 Nisan’da Cumhurbaşkanlığı seçiminin ilk tur oylamasına katılmayan CHP; oylamaya katılan milletvekili sayısının 357 olması nedeniyle seçimi “Sabih Kanadoğlu’nun 367’sinden ilham alarak” Anayasa Mahkemesi’ne götürdü…

27 Nisan gecesi Genelkurmay’ın yayınladığı e-muhtıranın ardından; AYM, 1 Mayıs’ta verdiği haksız bir kararla seçimin ilk turunu iptal etmişti!

22 Temmuz 2007 tarihindeki genel seçimde Meclis’e girmeyi başaran Bahçeli liderliğindeki MHP; tekrarlanan Cumhurbaşkanlığı seçiminde Meclis’teki oylamaya katılarak 367 kilidini açtı ve 448 vekilin katıldığı üçüncü turda Abdullah Gül 339 oyla 11. Cumhurbaşkanı seçildi…

*

Ezcümle:
On iki yıl sonra, Abdullah Gül “367 Sabih” ile aynı siyasi cephede konuşlandı; bundan dolayı da Devlet Bahçeli’den bu sözleri işitiyor!
ÖNDE BAŞKA, ARKADA BAŞKA

Önceki gün, sadece Abdullah Gül değil Kemal Kılıçdaroğlu da Devlet Bahçeli’den “nasibini aldı!”

Kemal Bey “Ekrem İmamoğlu İstanbul BŞB’nin tabelasına T.C ibaresini ekledi. Bu da Bahçeli’ye kapak olsun!” demişti…

MHP liderinin cevabı, “doksandan atılmış bir gol” gibiydi: “Bunlar, önce T.C tabelasını asarlar; arkasından da ‘YPG bize mi saldıracakmış’ diyerek tıkır tıkır karanlık işlerine bakarlar. Kandil’in destek mesajından mutluluk duyarlar…

Önde başka, arkada başkalar: Önde şehit cenazesine katılırlar, arkasında şehit yakınlarına terörist diye iftira atarlar!”

*

“Öcalan’ın heykelini dikeceğiz” diyen “Kravatlı Terörist” Mister Demirtaş’ı öve öve bitiremeyenler arasında
Ekrem İmamoğlu
da yer alıyor…

“Selahattin Demirtaş’ın siyasette aktif olduğu dönemdeki çizgisini beğeniyorum” demişti, ya!

DERİN KARİYERİ NE ZAMAN BAŞLAMIŞ?

Türkiye’deki Baronsal Gladyo’nun Medya Masası’nda Teknik Direktörlük yapan “Eleman Ertuğrul” geçen Pazar Kocaeli Kitap Fuarı’nda sahne almış ve konuşmasına şu cümleyle girmiş:

“Ben, kitap okumaya İzmir’de Amerikalı askerlerin çöp tenekelerini karıştırarak başladım!”

Bu cümlesi için (dolaylı itirafı da diyebiliriz); aslında kendisine “teşekkür etmemiz” gerekiyor!

Neden mi? Fuarı’nda söyledikleri, Ertuğrul’un “Yankee’lerce (yahut Sam Amca’sı tarafından) devşirilme sürecinin, öngördüğümüzden de eski yıllarda başladığını” gösteriyor, da ondan!

“GARP CEPHESİ’NDE YENİ BİR ŞEY YOK”

Yazımızın finalini “Fanatik” gazetesinin birkaç gün önceki “kapağı” ile yapalım…

Pazar günü Beşiktaş’ı (yerli oyuncusu Bülent Yıldırım’ın akla ziyan oyunuyla alenen ve resmen çarpan) Sinyor Terim’le ilgili “ilginç bir gelişmeyi” haber veriyor; bu futbol gazetesi…

“Galatasaray yönetiminin şampiyonluk hediyesi: Terim’in heykeli dikiliyor”

*

Senelerce önce Sinyor Terim’in takımı, yine Beşiktaş’a karşı “Şampiyon” pardon “Haram-piyon” olduğunda; kutlamanın ardından yapılan “poster çekimine katılan” bir eski İçişleri Bakanı vardı ya…

Belli mi olur; bir bakarsınız…

İnan Kıraç’ın himayesindeki Baron-sal G.Saray yönetimi; bu heykel projesini “iki kişilik” yapabilir ve “Vaktiyle postere girmişti; hakkıdır, heykele de katılsın…” diyebilir!

“-Olabilir, tabii: Hiç şaşırmayız!”

#YSK
#İstanbul
5 yıl önce
Kapak
Ramazan’da şeytanlar zincire vurulur, peki bu kötülükler neden?
Efendimiz’in (sav) Zekatı-1
Milyonlar milyarlar havada uçuşuyor
Sandık başına giderken…
Operadaki Hayalet’in “kehaneti” gerçekleşirse…