Geçenlerde bir karikatürde görmüştüm.
Nasreddin Hoca göle maya çalma eylemini gerçekleştirirken arkadan yaklaşan bir muzip “Hocam, göle maya çalıyorsun da, ya göl oruçluysa” diyerek Hoca''ya takılıyor. Hoca''nın “Evladım; hiç, göl oruç tutar mı?” şeklindeki cevabına, muzibin karşılığı “Ya tutarsa!” oluyor.
Hocanın finaldeki cevabı ise “Lan!”
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül''ün basın danışmanı Ahmet Sever''in Vatan Gazetesi''nden Ruşen Çakır''a verdiği röportajda “AK Parti, Gül''e hiç sormadan Cumhurbaşkanlığı süresini kısaltarak Sayın Cumhurbaşkanı''nı incitti.” şeklindeki beyanatı…
Bu beyanat üzerine yazılı ve görsel medyada kopan fırtınalar…
Her iki isimden gelen açıklamalar bana, Nasrettin Hoca''nın “Lan!” cevabını anımsattı.
Gül ile Erdoğan''ı karşı karşıya getirmek isteyenlerin, Nasrettin Hoca''ya fıkrasını satmaya kalkışan madrabazlardan pek de farkı yok.
Refah Partisi''nden başlatacak olursak, on yıllardır ülkenin kaderinde söz sahibi olmuş bir ikiliden bahsediyoruz.
Entrikaları, darbeleri birlikte savuşturmuş bir ikiliden…
Yeri gelmiş biri başbakan diğeri genel başkan, biri bakan diğeri başbakan ve nihayetinde biri başbakan diğeri cumhurbaşkanı…
Bütün bu görevlerin el değiştirmesinde de en ufak bir hırs, bir ihtiras, bir ayak oyunu söz konusu olmamış…
Olduysa da kimsenin ruhu duymamış!
Fakat bu başka öyle mi!
N''oldu!?
Başta danışmanlar olmak üzere, mesele üzerinde kalem ve dil oynatanların hemen hepsi ofsayta düştü!
Hani “taban, Erdoğan''dan pek bir bunalmış, Gül''de bu bunalımı fark etmiş ve kendini ortaya koymuş”tu…!
“Hani “Erdoğan''a oynayanlar bu nikahın sonunu görmeden harekete geçmemeli”idi…!
Sanırsınız yer gök, her yer düğün bayram…
Gül ve Erdoğan ikilisi karşı karşıya gelecek ve de AK Parti “nihayet” inişe geçecekti!
Olmadı, yine tutmadı!
Bunca tartışma, bunca analiz, bunca yorum…
Şimdi bu aklı evvellerin pek çoğu, yüzü hiç kızarmadan “Aslında; yani; bu açıklamalar şöyle de okunabilir;” türünden yepyeni analizler attıracak.
Bu veya benzeri daha pek çok tevil çabasına hazırlıklı olmak da fayda var.
Kesin olan bir şey daha var:
O da, bu gölün “oruç” tutmayacağı…!