Bir asistan başka okulda doktora yapabilir mi?

Ahmet Ünlü
00:0010/03/2007, Cumartesi
G: 10/03/2007, Cumartesi
Yeni Şafak
Bir asistan başka okulda doktora yapabilir mi?
Bir asistan başka okulda doktora yapabilir mi?

50/d kadrosundaki bir asistan, masterı bitince fakülte kadrosuna geçirilmeden, 35. madde kapsamında, başka bir okulun doktora programına gönderilebilir mi? Zaten hali hazırda nakiller durdurulduğu için, master yaptığım enstitü, doktora olmadığı için başka bir enstitüde doktoraya gönderebilir mi?

2547 sayılı Kanunun Öğretim elemanı yetiştirmeyi düzenleyen 35'inci maddesinde; “Öğretim elemanı yetiştirilmesi amacıyla üniversitelerin araştırma görevlisi kadroları, araştırma veya doktora çalışmaları yaptırmak üzere başka bir üniversiteye, Yükseköğretim Kurulunca geçici olarak tahsis edilebilir. Bu şekilde doktora veya tıpta uzmanlık veya sanatta yeterlik payesi alanlar, bu eğitimin sonunda kadrolarıyla birlikte kendi üniversitelerine dönerler...” hükmüne, lisans üstü öğretimi düzenleyen 50/d maddesinde ise; “Lisans üstü öğretim yapan öğrenciler, kendilerine tahsis edilebilecek burslardan yararlanabilecekleri gibi, her defasında bir yıl için olmak üzere öğretim yardımcılığı kadrolarından birine de atanabilirler.” hükmüne yer verilmiştir.

Bu hükümler birlikte değerlendirildiğinde, üniversitelerin araştırma görevlisi kadrolarından bahsedildiği için muhakkak surette bu kadrolara atanmanız gerekmektedir. Aksi takdirde bu yöntemle başka bir üniversitede doktora yapmanızın mümkün olmadığını düşünüyoruz.

Diğer yandan, 2547 sayılı Kanunun 50/d maddesi gereğince de bulunduğunuz üniversitede doktora eğitimine başlamadan bu kapsamda çalıştırılmazsınız ve yüksek lisans bittiğinde ilişiğiniz kesilecektir.


Memurluktan çıkarılma belli midir?

657 sayılı Kanunda “Devlet memurluğundan çıkarılma” ile ilgili bölümün (g) bendinde “Memurluk sıfatı ile bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici hareketlerde bulunmak” deniliyor. Buradaki “nitelik” ve “derece” denirken ne ifade edilmek isteniyor? Uygun bir şekilde örnekler vererek açıklayabilir misiniz?

Bu fıkranın uygulaması Danıştay kararları ile daha netliğe kavuşmuştur.

  • Danıştay 8. Dairesinin E:1991/1917, K:1992/885 nolu kararında “Hırsızlık suçunun her devirde ve her kişi için yüz kızartıcı nitelikte bir suç olduğu gözetilmeden, geçmiş hizmetlerinin olumlu olduğu gerekçesiyle Devlet Memurluğundan çıkarma işlemini iptal eden İdare Mahkemesi kararının yerinde olmadığı”,
  • Danıştay 10. Dairesinin E.1986/1946, K:1986/2547 nolu kararında “Yüz kızartıcı ve utanç verici suçlar 657 sayılı yasanın 48. Maddesinde tek tek sayılan suçlarla sınırlı olmayıp maddede yer alan 'gibi' sözcüğünün bunlar dışında kalan zina, iffete saldırı, küçükleri baştan çıkarma, fuhşiyata tahrik gibi bunları genişletme olanağı verdiği”, belirtilmiştir.