|

17. Fasıl açıldı darısı diğerlerine

Türkiye'nin AB katılım sürecinde, ekonomik ve parasal politika konularını içeren 17. Fasıl Brüksel’de gerçekleşen Hükümetlerarası Konferans ile müzakereye açıldı. Yaklaşık 2 yıllık bir sürenin ardından yeni bir fasıl açılırken, AB sürecinde açılan fasıl sayısı 15’e çıktı. Yıllardır açılmayı bekleyen 17. Fasıl, Fransa eski Cumhurbaşkanı Sarkozy'nin engellemesine takılmıştı.

Yeni Şafak ve
04:00 - 15/12/2015 Salı
Güncelleme: 02:00 - 15/12/2015 Salı
Yeni Şafak

2 yıllık bir sürenin ardından Avrupa Birliği (AB) ile müzakerelerde yeni bir fasıl açıldı. Enomik ve parasal politika konuları içeren 17. Fasıl, Brüksel'de dün düzenlenen Hükümetlerarası Konferans'ta resmen başlatıldı. Bu önemli adımın; Türkiye'nin Avrupa Birliği müzakere sürecine ivme kazandırması ve ekonomi alanında elini güçlendirmesi bekleniyor. Türkiye'nin AB ile ticari ve ekonomik bütünleşmesinin ileri düzeyde olmasının; bu başlığa ilişkin müzakerelerin kısa sürede tamamlanmasını kolaylaştıracağı ifade ediliyor.



TİCARET VE YATIRIM ARTAR


Ekonomik ve ParasaTürkiye'nin dış ticaretindeki payı yüzde 40'ı aşan Avrupa Birliği; aynı zamanda Türkiye'nin en büyük doğrudan yabancı yatırım kaynağı. 2014'te AB'nin Türkiye'deki doğrudan yabancı yatırımlar içindeki payı yüzde 56'yı geçiyor. Ekonomik ve Parasal Politika başlığında müzakerelerin başlamasının; dış ticarete yatırımlara ve büyümeye olumlu yansıması bekleniyor.





17. FASIL NELERİ KAPSIYOR?


Dün başlayan 17. Fasıl kapsamındaki müktesebatın temelini Merkez Bankası'nın bağımsızlığı, kamu sektörünün merkez bankası tarafından doğrudan finansmanının yasaklanması ve kamu kesiminin finansal kurumlara imtiyazlı erişiminin önlenmesi konularını içeriyor. Fasıl ayrıca pek çok alanda daha güçlü bir ekonomik yapı oluşturulmasını ve üye ülkeler arası ekonomik koordinasyonu güçlendirmeyi amaçlayan düzenlemeleri içeriyor. Merkez Bankası'nın tam bağımsızlığının sağlanmasına ilişkin olarak Türkiye, 2001 yılında Meclis'ten geçirdiği 1211 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası Kanunu'nda Değişiklik Yapılmasına Dair 4651 sayılı Kanun gereği Merkez Bankası'nın yetkilerini kullanma ve görevlerini yerine getirme ilkesi bakımından tam bağımsızlığa giden önemli bir adım atmıştı. Merkez Bankası'nın kurumsal ve mali bağımsızlığının mevzuatta ve uygulamada sağlanması; 17. fasıl kapsamında ele alınacak.



9 YILDIR BU ALANA ÇALIŞIYORUZ


2006 yılı başından itibaren açık enflasyon hedeflemesi rejimine geçen Türkiye, aradan geçen 9 yıllık sürede para politikasının şeffaflığı ve hesap verebilirliğini çok ciddi anlamda arttırdı. Merkez Bankası'nın, AB müktesebatına uygun olarak kurumsal ve mali bağımsızlığına dair ilave uygulamalar için gerekli ek değişikliklerin katılım tarihinden bir yıl önce yapılması öngörülmüştü.





14 FASILI DAHA İSTİYORUZ


Ekonomik ve Parasal Politika faslının müzakerelere açılması olumlu bir gelişme olmakla birlikte, yeterli görülmüyor. Müzakere sürecinde Türkiye; AB Konseyi kararı ile bloke edilen 8 fasıl ve Güney Kıbrıs'ın tek taraflı olarak bloke ettiği 6 faslın da açılabilmesi için gerekli koşulların oluşturulmasını istiyor. Türkiye'nin bu talepleri; hem Kıbrıs sorununda çözümün sağlanması, hem de Avrupa Komisyonu ve Üye Devletlerin müzakere sürecinin canlandırılması yönünde 29 Kasım'da gerçekleştirilen Türkiye-AB Zirvesinde verdikleri sözleri yerine getirilmesine bağlı.



Maastricht'te AB'den daha iyiyiz


Türkiye'nin AB'nin Ekonomik ve Parasal Politikası ve Maastricht Kriterleri'ne uyum düzeyi oldukça yüksek görünüyor. Özellikle Kamu Açığı ile Kamu Borç Stokunun GSYİH'ye oranı bakımından Türkiye, Maastricht kriterleri'na göre çok iyi konumda bulunuyor. Türkiye'de kamu açığının GSYİH'ye oranı yüzde 1,39 iken bu oran AB'de yüzde 3. Kamu Borç Stokunun GSYİH'ye oranı Türkiye'de yüzde 33,5'e kadar geriledi. Buna karşın AB üyesi ülkelerde ise bu oran yüzde 88,6.



Şimşek: Biz kendimize güveniyoruz


Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Volkan Bozkır ile Türkiye'nin AB Daimi Temsilciliği'nde dün basın toplantısı düzenleyen Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, Türkiye'nin 17. Fasıl konusundaki görünümünü anlattı. Şimşek, “Biz kendimize güveniyoruz. Gümrük Birliği'nin kapsamını genişletmek ve bu entegrasyonu derinleştirmek istiyoruz” diye konuştu.


AB'nin sadece Türkiye için değil, geçmişte birçok ülke için değişimin motoru olduğunu söyleyen Şimşek, “Türkiye de AB süreciyle birlikte gerçekten ekonomide önemli bir dönüşüm içerisine girmiştir. Türkiye gerek Maastricht kriterleri anlamında gerekse diğer kurumsal altyapı anlamında oldukça ileri bir düzeyde AB ile uyum içerisinde” dedi.



ADIM ADIM İLERLEME


11. Katılım Konferansı'nda da konuşan Şimşek, Merkez Bankasının bağımsızlığını pekiştirme ve kurumsal altyapısını iyileştirmede kararlı olduklarını belirtti. Kamu maliyesinde yapılan köklü reformlarla bütçe açığı ve borç oranlarının düşürüldüğünü vurgulayan Şimşek şöyle konuştu: “2015'te Türkiye'nin genel devlet açığı ve kamu borç stokunun milli gelire oranı sırasıyla yüzde 0 ve 34'e düşmüş olacaktır. Merkez Bankası orta vadede enflasyonu düşük tek haneye indirerek geriye kalan Maastricht kriterini de yerine getirmiş olacaktır.”



8 YILIN kilometre taşları


24 Ocak 2007


Avrupa Birliği Komisyonu 17. Fasıl'ın açılmasına karar verdi.



9 Mart 2007


Fasıl ile ilgili Müzakere Pozisyon Belgemiz AB tarafına iletildi.



26 Haziran 2007


AB Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi'nde Fransa; Pozisyon Belgemiz'in ele alınmasını engellediği için AB tarafından Ortak Tutum Belgesi hazırlanmadı.



20 Mart 2015


Fransa'nın tutum değiştirmesi üzerine Müzakere Pozisyon Belgemiz AB Komisyonu'na iletildi.



30 Kasım 2015


AB'nin Fasıl'a ilişkin Ortak Tutum Belgesi Türkiye'ye iletildi.



14 Aralık 2015


Dün Brüksel'de yapılan Hükümetlerarası Konferans (HAK) ile 17. Fasıl müzakerelere açıldı.


#Avrupa Birliği
#Ekonomik ve Parasal Politika faslı
#Merkez Bankası
#Volkan Bozkır
8 yıl önce