Milli Savunma Bakanı Fikri Işık, gazetelerin Ankara temsilcileri ile biraraya gelerek gündeme ilişkin açıklamalar yaptı. Gazetecilerin Ankara temsilcileri ile bir araya gelen Milli Savunma Bakanı Fikri Işık gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Işık, darbe teşebbüsünü ihbar eden askerle ilgili olarak “Darbe teşebbüsünün ilk defa ihbar edilmiş olması önemli birşeydir. O bakımdan isminin ifşa edilmesi doğru değil. İhbar edenin de kim olduğunu öğrenmedim. İhbar eden binbaşıyı çağırıyorlar 'üç helikopter ile MİT'i basacağız' diyorlar hemen ardından MİT'e haber veriyor” dedi.
Işık sözlerini şöyle sürdürdü: “Elinde silah bulunduranlarla ilgili en temel kaygı darbedir. 98 ülkede gerçekleşen darbe sayısı 216. Batı gücün bir merkezde toplanmasının ne kadar sakıncalı olduğunu görmüş ve denge mekanizmalarını getirmiş. 'Emir komuta zincirini bozuyorsunuz' tartışmasına girilmesi doğru değil. Türkiye batıdaki demokrasi tecrübesinden faydalanmalıydı.”
“Bir daha Türkiye'de darbe kimsenin aklına dahi gelmesin. Hava, Kara ve Deniz Komutanlıklarının Milli Savunma Bakanlığına bağlanması düzenlemesinde 3 nokta var. Birincisi Kara Deniz ve Hava Kuvvetleri Komutanlıkları Milli Savunma Bakanına bağlıdır, bakanlığa değil, askerin asli görevinde emir komuta zinciri bozulmuyor. Harekâtla, istihbaratla ilgili emir ve komuta zinciri bozulamayacak. Subay ve astsubayların atamasını bakan onayına tabi tutulacak. Milli Savunma Bakanı'na bağlanmasının temel özelliği askeriyenin asli işleri dışındaki işlerindeki yükünü azaltmak. İkincisi, güç dağılımını sağlamak. Jandarma ve Sahil Güvenlik Komutanlığı, güvenlik birimleri olduğu için İçişleri Bakanı'na bağlandı.”
“Genelkurmayla kuvvet komutanları arasındaki ilişki asli işlerde aynen devam edecek. Genelkurmayın uğraşmaması gereken işlerle bundan sonra uğraşmayacaksın. İdari kadroda hiçbir sivil yok. Şu işi şöyle yapalım diyorum, gidiyor Genelkurmay ikinci başkanına soruyor, genelkurmay ikinci başkanından onay alırsa yapıyor, alamazsa benim emrimin neden yapılmayacağını söylüyor. Genelkurmay Başkanı silahlı kuvvetlerin komutanıdır. Emir ve komuta zinciri devam ediyor.”
“Milli Savunma Bakanlığı'nın en az yarısından fazlası siviller tarafından yürütülsün diye yeniden yapılandırıyoruz. Denetimi
askerlerle yaparsanız, denetim olmaktan çıkar. Orada emir komuta zinciri var. Askerlikle ilgili denetim bizim işimiz değil, eğitimi ne kadar iyi, harbe hazırlık ne kadar iyi biz bununla ilgileneceğiz. Ama harbe hazırlık döneminde lazım olan ve milletin vergileriyle alınan malzemenin yerinde kullanılıp kullanılmadığını biz denetleriz. Milli Savunma Bakanlığı, TSK'nın tedarik başkanlığından öteye gitmiyor. Onu da Milli Savunma yapmıyor, Genelkurmay'dan atanan subaylar yapıyor. Kötü öğretmen yok, kötü sistem var. Kötü asker yok, kötü sistem var.”
Işık şunları anlattı: “Türkiye 2007'deki referandumla fiilen başkanlık sistemine geçti. Halkın seçtiği cumhurbaşkanına sen karışma, önüne gelen kararnameleri imzala deme hakkına sahip değiliz. Cumhurbaşkanı'na, 'ordunun hiçbir şeyine karışamazsın' demenin ne kadar izah edilir yönü var. 'Askeri işlerde kesinlikle emir ve komuta zinciri bozulamaz' diye bir madde koyduk. Bütün gücün bir yerde toplanmasının bedelini çok ağır bir şekilde ödemiş bir ülke olarak bunu yaptık. İngiltere'de Genelkurmay ve Kuvvet Komutanları, Milli Savunma Bakanına bağlıdır ama Başbakan istediği talimatı verir. Sivil kontrol mekanizmasını oluşturmuşlar. Bu düzenlemenin temel amacı bu. Cumhurbaşkanı, Başbakan gerekli gördüğü durumda kuvvet komutanlarından ve bağlılarından bilgi alabilir ve doğrudan talimat verebilir.”
Bakan Işık, Kuleli Askeri Lisesi'nin binasının otel olmayacağını belirterek “Kuleli, Işıklar gibi Deniz Lisesi gibi çok önemli
insanların yetiştiği mekânlar olduğunu biliyoruz” dedi. Harp Okulları'na bu yıl öğrenci olmayı planlamadıklarını ifade eden Işık, “Problem, okulların yönetimlerinin bunlar tarafından ele geçirilmiş olması. Harp okuluna bu yıl öğrenci almayacağız” diye konuştu.
