Etli ve unlu mamül şirketleri ürünlerine helal sertifikası mührü vurdurabilmek için birbirleriyle yarışırken AB Bakanlığı, İslami kuruluşlardan onaylı 'helal gıda sertifikası'nın temellerini atmak için kolları sıvadı
AB Bakanlığı İslami örgüt onaylı Helal Gıda Sertifikası vermeye hazırlanıyor. Avrupa Birliği Bakanlığı bünyesinde faaliyet gösteren Türk Akreditasyon Kurumu, küresel çapta tanınmış İslami kuruluşlardan onaylı Helal Gıda Sertifikası vermeye hazırlanıyor. Etli ve unlu mamül şirketleri ürünlerine helal sertifikası mührü vurdurabilmek için birbirleriyle yarışırken devlet sessiz sedasız bir kanun çıkararak küresel çapta geçerliliği olacak bir 'helal gıda sertifikası'nın temellerini attı.
AB Bakanlığı, vermeye hazırlandığı Helal Gıda sertifikasının sadece Türkiye'de değil tüm dünyada geçerli olmasını amaçladığı için Bakanlık yetkilileri helal sertifikası konusunda dünyaca tanınmış İslami örgütlerle görüşmeler yürütmeye başladı. Kurumun Diyanet İşleri Başkanlığı'ndan ayrıca danışmanlık alıp almayacağı henüz belirli değil.Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Türk Akreditasyon Kurumu'nun (TÜRKAK) yenilenen kanunu ve yapısıyla bundan sonra sanayicilerin artan ihtiyaçlarına daha hızlı ve etkin bir hizmet sunacağını belirtti.
Avrupa Birliği Bakanlığı'ndan yapılan yazılı açıklamada, 10 Nisan 2012 tarihinde Cumhurbaşkanlığı tezkeresi ile Avrupa Birliği Bakanlığı'nın ilgili kuruluşu olan TÜRKAK'ın, çağın gereklerine göre gelişmekte olan akreditasyon uygulamalarına uyum sağlayabilmesi amacıyla kabul edilen kanunun 5 Temmuz 2012 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdiği anımsatıldı. Söz konusu kanun ile gıdadan sanayiye, tarımdan hizmetlere kadar çok geniş bir yelpazede hemen her sektörde faaliyet gösteren TÜRKAK'ın, değişen dünya koşulları ve kurum hedefleri çerçevesinde yeni bir yapıya kavuştuğu belirtilen açıklamada, kanun değişikliği ile kamu ve özel sektörün dengeli bir şekilde temsil edildiği yeni bir TÜRKAK Yönetim Kurulu yapısının oluşturulduğu kaydedildi.
Bağış, AB müktesebatı açısından düzenlemeye ihtiyaç bulunduğuna işaret ederek şunları kaydetti:” Helal gıdada aranan tek şart İslami usullere göre üretim değil, aynı zamanda dinimizin de gerektirdiği gibi kaliteli üretim de olmalıdır. Üreticilerimiz bu konuda hassasiyet ve özen göstermelidir. O yüzden helal gıda meselesine salt dini bir mesele olarak değil, aynı zamanda ahlaki bir mesele olarak da bakmak gerekiyor."
Dünyada ve Türkiye'de helal ürünlere ilgi artıyor. Bu eğilimi gören duyarlı markalar, ürünlerinin dinen uygunluğunu belgeleme yoluna gidiyor. Gıda ve gıda dışı mamullerin helal olup olmadığını belirleyen kurumlara da başvurular katlanıyor.2011'de 500'e yakın başvuru aldıklarını belirten Gıda ve İhtiyaç Malzemeleri Denetleme ve Sertifikalandırma Derneği (GİMDES ) Genel Başkanı Hüseyin Kami Büyüközer, bu rakamın şu an 500-600'ü aştığını, aralık ayının bitiminde 1.000'i bulacağını ifade etti. Kamu adına gıda ve gıda dışı ürünlerin helal olup olmadığını inceleyen Türk Standartları Enstitüsü (TSE)'nün Genel Sekreter Yardımcısı Coşkun Şentürk ise bu sene müracaatların 2,6 kat artışla 216 olduğunu açıkladı.Türkiye ve bölge ülkelerde helal ürünler tercih ediliyor. Buna bağlı olarak pek çok marka, gıda ya da gıda dışı mallarının dine uygun ve güvenli olduğunu kanıtlama yoluna gidiyor. Helallik denetimi yapan kurumlara rağbet artarken, başvuruların büyük bölümü gıda firmalarından geliyor. GİMDES Genel Başkanı Hüseyin Kami Büyüközer, markaların ürünlerinin helal olduğunu belgelemeye önemle eğildiğini vurguladı. Faaliyetlerinin ilk döneminde 20-30 firmadan müracaat aldıklarını hatırlatan Hüseyin Kami Büyüközer, “Şu an ayda bu kadar müracaat geliyor.” dedi.
