|

İlk ders Başbakan Yıldırım'dan

Yeni eğitim-öğretim yılının açılışında Erzincan'da bir ilkokulda öğrencilere hitap eden Başbakan Yıldırım, kendi öğrenciliğinden hatıralarını anlattı. Başbakan, öğrencilere kendi öğretmeninin sorduğu bir soruyu da sordu. 14 yılda eğitime yapılan yatırımlara dikkati çeken Başbakan, artık müfredata önem verileceğini belirtti.

Yeni Şafak
11:55 - 19/09/2016 Pazartesi
Güncelleme: 13:34 - 19/09/2016 Pazartesi
Yeni Şafak

Başbakan Binali Yıldırım, Erzincan'da bulunan Salih Erkan İlkokulu'nda konuşma yaptı.



Yıldırım'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:



İlkokul 2. sınıftayız. Okul başladı sınıfa girdik. Cazim Bey diye bir eğitmenimiz var. Oldukça yaşlı bir eğitmen ağabeyimiz. Masaya oturdu, biz de oturduk. "Çocuklar, okuuz, yazıı, dersiize bakıız" dedi. Ders başladı, gerisi yok. Ne okuyacağız, ne yazacağız, ne öğreneceğiz orası Allah kerim. Zaman ilerliyor, karne zamanı gelecek. Bir de müfettiş geldi. Cazim Bey nasıl çocukları iyi öğretiyor mu diye onu denetlemeye geldi. Sınıfta tek tek çocuklara soru soruyor. Hiçbirimiz bilemiyoruz. Bizim Cazim Bey boncuk boncuk terliyor, soruları bilemeyince çocuklar. Sonunda müfettiş bir hinlik yaptı, bir soru daha sordu. Çocuklar, size de soruyorum: Şurada su var, burada da zaman var. Bunun ortasında da bir duvar var. Duvarın üzerinde de bir horoz var. Horoz, suya mı yumurtlar, samana mı yumurtlar? Soruyu duyunca bizim çocuklar da aynen hep bir ağızdan, "Samana" diye bağırdılar. Bu sefer Cazim Bey'in keyfi yerine geldi. Tabii ondan sonra müfettiş Cazim Bey'in emekliliğine diye raporu yazdı. Çok üzülmüştük, çok seviyorduk Cazim Bey'i. Çünkü bize kızmıyor, ödev de vermiyordu. Bakın, siz şanslısınız. Biz okula gittiğimizde derse başlardık, kapı tık tık vurulurdu. Babam, kapının arasından kafayı uzatıyor, "Muallim Bey çocuğa müsaade et tarlaya gideceğiz" derdi. O kadar kötü bir duygu içerisinde oluyor ki insan.



"Eğitime ayrılan pay 10 kattan fazla arttı"


AK Parti hükümetleri olarak geçtiğimiz 14 yıl içerisinde eğitime çok büyük kaynak ayırdık. Büyük yatırımlar yaptık. Şöyle ki; Milli Eğitim'e ayrılan pay, bütçede 10 milyar lira bugünkü parayla. 14 yıl önce 10 milyar lira Türkiye'de eğitime kaynak ayrılırken, bugün 100 milyarın üzerine çıktı. Taşa toprağa yapacağınız yatırımın bir ömrü var. Bunların ömrü 50 yıl, bilemediniz 100 yıl. Ama eğitime yaptığınız hizmet nesilden nesle devam ediyor. Onun için gençlerimiz geleceğimiz diyoruz, yatırım yapmaya devam ediyoruz.



30 binden fazla bilişim ve teknoloji sınıfı kuruldu.





"Asla müsamaha göstermeyin"


Sevgili öğretmenler; sizlere özellikle bir şey söylemek istiyorum. Bu ülkede maalesef FETÖ terör örgütü mensupları birçok kuruluşa sızıp devleti yıkma çalışmalarını acımasız şekilde sürdürdüler. 15 Temmuz'da da bunların foyaları meydana çıktı. Sizden önemli istirhamım: Ne FETÖ'cü, ne bölücü akımlara hizmet eden meslektaşlarınıza asla müsamaha göstermeyin.



Çocuklarımızı ülkesini, milletini, vatanını, bayrağını seven bir birey olarak yetiştirmeliyiz.



"Eşimin yerine öğretmenlik yaptım"


Benim eşim de ilkokul öğretmeniydi. Bir gün hastalandı okula gidemedi, yerine ben gittim. Sınıfını sordum, girdim içeri. Girer girmez ne göreyim bir gürültü, bir uğultu. Bir bağırdım hiç duyan yok. Hiç kimse bizi takmıyor. Oradan çocuğun birini tuttum, elimle havaya kaldırdım. Kaldırınca çıt çıkmadı, herkes sus pus oldu. Oturdular yerlerine. Dersi zor bela bitirdik, müdür bey dedi ki, "Teşekkür ederiz, boş geçse daha iyi dersler" dedi. Beni erkenden yolcu etti.



"Müfredata önem vereceğiz"


Geçenlerde Cumhurbaşkanımızla yaptığımız Bakanlar Kurulu'nda karar aldık. O karar da şudur: Bugüne kadar eğitim sistemimizin alt yapısına çok büyük yatırım yaptık. FATİH projesi, dünyada yok. İnteraktif tahtalar var. Her okulda internet bağlantısı var. Bunun yanı sıra eğitim-öğretim artık e-dersler, tabletler üzerinde bütün dersler var. İcabında burada okuyan bir yavrumuz Ankara'daki bir okulla irtibat kurabiliyor. Oradan bilgi paylaşabiliyor. Bundan sonra içeriğe daha çok önem vereceğiz. Çünkü altyapıda lazım olan her şeyi aşağı yukarı yaptık.



"Bilgi elinizin altında"


Lisede okuyorum, öğretmenin biri ders verdi. Yaz tatilinde Alpullu Şeker Fabrikası'nın tarihini bulun, yazın. Biliyorsunuz, Alpullu Türkiye'de açılan ilk şeker fabrikası. Kütüphanede, kitaplarda arıyoruz yok. Sonunda kalktım, arabaya bindim gittim Kırklareli'ne. Fabrikadan bilgileri aldım, ödevimi yaptım getirdim. Bilgi artık elinizin altında.


#Başbakan
#Binali Yıldırım
#2016-2017 Eğitim-Öğretim Yılı
8 yıl önce