Washington Post gazetesi yazarı Cemal Kaşıkçı'nın İstanbul Levent'te bulunan Suudi Arabistan Başkonsolosluk binasına girdikten sonra, kendisinden bir daha haber alınamamasına ilişkin yeni deliller bir bir ortaya çıkıyor.
Middle East Eye Genel Yayın Yönetmeni David Hearst, Cemal Kaşıkçı soruşturmasında Türk güvenlik güçleri ve istihbaratının elinde önemli delillerin olduğunu yazdı.
David Hearst, kanalizasyon aramalarında önemli delillere ulaşıldığını belirterek, şu ifadelere yer verdi:
- "Kaşıkçı'nın nasıl öldürüldüğünü açıklayan kaynak, polis müfettişlerinin, binaya bağlı kanalizasyon şebekesinin aramalarından yeterince adli delile sahip olduklarından emin olduklarını söyledi"
'Kanıtlar arasında video' iddiası
David Hearst'a bilgi veren başka Türk kaynaklar ise, istihbaratın elinde cinayete ilişkin video ve ses kaydığının olduğunu belirtti.
Kilit nokta 'Apple Watch'
Güvenlik kaynaklarına göre, Kaşıkçı başkonsolosluğa girmeden önce telefonunu nişanlısı Hatice Cengiz'e verdi ancak kolundaki Apple Watch, telefonuna senkronize haldeydi. Bu durumunun Cemal Kaşıkçı'nın konumu ve kalp atışlarına ilişkin detaylar hakkında yeterli kanıt sunmasını sağlayabilir.
Adli delil neden önemli?
Türkiye, Viyana Sözleşmesi'nin 31. maddesinin verdiği hak olan, 'konsoloslukta arama yapmak' için Suudi Arabistan'a müracaat verdi. Suudi Arabistan buna yeşil ışık yaksa da, henüz arama faaliyetleri için gerekli izni sağlamadı.
Suudi Arabistan arama izni vermese dahi, Türkiye'nin Kaşıkçı cinayetine ilişkin yeterli delil elde etmesi halinde, Viyana Sözleşmesinin 41. maddesini harekete geçirme hakkı doğabiliyor.
- 41. madde ne hakkı tanıyor?
- Suç şüphesini elde edilmesi durumunda, Türk adli makamları, başta Suudi Arabistan Başkonsolosu olmak üzere, bütün konsolosluk memurları hakkında gözaltı ve tutuklama kararı çıkarma hakkına sahip oluyor.
